Dolar

32,4554

Euro

34,9806

Altın

2.435,53

Bist

9.772,24

Mısır zindanlarındaki mahkumlar için İstanbul'da yürüyüş gerçekleştirildi

Mısırlı Mahpuslar İçin Dayanışma Grubu, '10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü' kapsamında, Mısır cezaevlerindeki ağır koşullara dikkati çekmek amacıyla yürüyüş düzenledi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-12-11 08:15:32

Mısır zindanlarındaki mahkumlar için İstanbul'da yürüyüş gerçekleştirildi

Fatih Camisi'nde yatsı namazının ardından bir araya gelen, yakınları Mısır'daki cezaevlerinde bulunanların yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşu ve meslek grubu üyeleri, "Müslüman Zulme Boyun Eğmez" yazılı pankart açtı.

Tekbir getirip "Mısır halkı yalnız değildir", "Katil Sisi" sloganları atan ve ellerinde meşale taşıyan grup, Saraçhane Parkı'na kadar yürüdü.

GALERİYE GİTMEK İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYINIZ

Untitled-1_42

ESMA'NIN ANNESİ SENA BİLTACİ'DEN AÇIKLAMALAR

Mısır'da cezaevinde bulunan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) liderlerinden Muhammed el-Biltaci'nin eşi ve Mısır'da darbe karşıtı gösteri sırasında vurularak öldürülen Esma el-Biltaci'nin annesi Sena el-Biltaci, burada yaptığı açıklamada, İnsan Hakları Günü'nde insan haklarından bahsetmeye geldiklerini ancak Mısır'da insan haklarının olmadığını ve olması için çaba sarf ettiklerini söyledi.

Kızı Esma'nın, Sisi cuntası tarafından Rabia Meydanı'nda şehit edildiğini, eşi ve oğlunun ise şu an cunta zindanlarında bulunduğunu hatırlatan Biltaci, eşinin ilaçlarını dahi almasına izin verilmediğini dile getirdi.

Oğlu ve eşiyle birlikte 6 yıldır Mısır zindanlarında çoğu genç en az 60 bin kişinin bulunduğunu ifade eden Biltaci, tek kişilik hücrelerde onlarca insanın yaşamak zorunda bırakıldığına ve en küçük bir insani talebin bile karşılanmadığına vurgu yaptı.

56_4
Sena el-Biltaci

Mısır yönetiminin içerideki 60 bin insanı, günden güne erimesine izin vererek, kendi hallerinde ölüme terk ettiğini ifade eden Biltaci, şunları anlattı:

"Kendi hallerinde ölüme terk ediyor ki birileri kalkıp 'Siz öldürdünüz' demesin, kendi hallerinde öldüler desinler. Bugün bu organizasyona gelenlere çok teşekkür ediyorum, dünyada bizim çağrımıza kulak verip bu çağrıyı seslendirenlere de teşekkür ediyorum. Unutmayın ki, sizin burada yaptığınız en küçük çağrı ve eylem bile Mısır'da umudu tükenmekte olan insanlara bir umut olacak, Türkiye'de ve dünyanın başka bir yerinde kardeşlerinin olduğunu ve kendileri için kalplerinin attığını ve umutlu olduğunu onlara hatırlatacak.

Şunu açıklıkla söyleyebilirim: Buraya gelmeniz sizin için sadece bir görevi yerine getirmek olmadı. Mısır'da zindanlarda umutları tükenen binlerce mahpus kardeşimizin yeniden umutlarının yeşermesine vesile oldu. Mısır Hükümeti, zindanlarda insanları yavaş yavaş ölüme terk ediyor. Bazen yedikleri yemeklerden etkilenerek hastalanıyorlar ve en basit ilaçlara dahi ulaşmalarına izin verilmiyor. Gençleri idam etmeye devam ediyorlar. Ve ailelere sadece bir telefon ederek ‘Gelin, cenazelerinizi alın' diyorlar. Mahpusların hiçbir hakları onlara teslim edilmiyor, uluslarası hukuk ihlal ediliyor.”

"MISIR'DA YAŞANANLARI KELİMELERLE ANLATMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Eşi Mısır cezaevinde mahkum olan ve kendisi de Mısır cezaevlerinde işkence göre Dr. Noha Kasım da Mısır'da yaşananları kelimelerle anlatmanın mümkün olmadığını söyledi.

Eşinin 23 yıl hapis cezası aldığını ve bunun Mısır şartlarında aslında müebbet hapis cezası olduğunu belirten Kasım, Mısır cezaevlerinde kadınların tek başına bir metreye bir metre ebatlarında hücrelerde kalmak zorunda bırakıldığını vurguladı.

22_8
Mısır cezaevlerinde işkence göre Dr. Noha Kasım

Mahkumların tuvalet ve banyo gibi ihtiyaçlardan yoksun şekilde bir yıldan fazla bu hücrelerde kaldığını anlatan Kasım, sadece kadınların değil, erkeklerin ve çocuklarında bu muameleye maruz bırakıldığını dile getirdi.

Kasım, mahkumların yemek ve tedavi dahil insani hiçbir ihtiyacının karşılanmadığını ifade etti.

Sisi cuntasının korku salarak insanların ülkelerine geri dönmelerini engellemeye çalıştığını dile getiren Kasım, kendilerinin bir gün özgür Mısır'a geri döneceklerini kaydetti.

"BU ACILAR GERİDE KALACAK"

Mısırlı aktivist Ömer el-Şuveykh ise Mısır cezaevlerinde işkenceler gördüğünü belirtti.

İnsanların Mısır medyasının yalanlarına güvenmemesi gerektiğini ifade eden Şuveykh, vücudundaki yaraların Mısır'da yaşanan zulmün en büyük kanıtlarından olduğunu söyledi.

3_177
Mısırlı aktivist Ömer el-Şuveykh

Şuveykh, şu ifadeleri kullandı:

“3 yıl boyunca Mısır zindanlarında işkence çektim. Şimdi kadınlar, çocuklar ve yaşlılar benim çektiğim acıları çekmeye devam ediyorlar. Mısır'da neler yaşandığını detaylıca anlatmaya gerek yok. Aslında herkes her şeyin farkında ve tüm olanlardan haberdar. Mısır'da neler olduğunu merak ediyorsanız işte ben buradayım. Benim vücudumdaki işkence izlerine bakarak orada neler yaşandığını kendi gözlerinizle görebilirsiniz.”

"BU BİR KADER DEĞİL"

Saraçhane Parkı'nda tamamlanan yürüyüşün ardından konuşan İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım da Mısır'da, Suriye'de, Doğu Türkistan'da ve yeryüzünün her yerinde acıların yaşandığını ancak bu durumun bir kader olmadığını söyledi.

Bu acıların geride kalacağını dile getiren Yıldırım, şehitlerin ve hapishanelerdeki kardeşlerinin, geleceğin bereketi olacağını vurguladı.

1_263
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım

Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

“Mısır'da, Doğu Türkistan'da, Suriye'de büyük acılar çekiyoruz. Ama bu bir kader değil. Eğer aklımızı kullanırsak bu zorlukları kolaylıkla geçeceğiz. Onlar, Musa mı olmak istiyorlar Firavun mu olmak istiyorlar bunun kararını verecekler. Biz Musa'nın yanındayız. Firavunlar son anda pişmanlık duyarlar ama Allah kabul etmez. İslam dünyası liderlerinin büyük çoğunluğu ne yazık ki zalimlerin yanında. Mısır'da yapılanlardan dolayı dünya üzerindeki tüm halklar Sisi'nin yanlış yaptığının farkında. Eğer Mısır'da Sisi, barış rüzgarı estirmezse zalimlerin nasıl bir inkilapla en kısa zamanda devrileceğini hepimiz göreceğiz.”

"HAREKETE GEÇMEK ZORUNDAYIZ"

Avukat Gülden Sönmez, “Harekete geçmek zorundayız. Seyretmek bir müslümana yakışmaz. O yüzden meydanlara çıktık. Zalimler bizim zannettiğimiz kadar güçlü değiller. Biz birlikte hareket ettiğimizde onların ne kadar güçsüz olduklarını hep birlikte göreceğiz. Sizlerden ricam Mısırlı mahpus kardeşlerimiz için o kadar fazla mektup yazıp gönderelim ki hapishane müdürleri bıkıp usansınlar” ifadelerini kullandı.

gulden-sonmez
Avukat Gülden Sönmez

"DARBECİLER BATI TARAFINDAN KIRMIZI HALILARLA KARŞILANIYOR"

Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay ise darbecilerin Batı tarafından kırmızı halılarla karşılandığını ve "dünyanın düzenini koruyan kahramanlar" olarak görüldüğünü söyledi.

Alpay, şu ifadeleri kullandı:

“Ben sadece bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Eğer darbe Müslümanlara karşı gerçekleştirilmişse, dünya üzerindeki tüm cuntacılar her yerde kırmızı halılarda karşılanırlar. Ama eğer zindanlarda Müslümanlar zulüm görüyorsa o mağduriyeti kimse görmez. Ama Allah'ın izniyle Müslümanlar izzetlerini koruyacaklar ve zalimleri alaşağı edeceklerdir. ‘Kahrolsun Amerika' demekle ‘Kahrolsun Sisi' demek arasında fark yoktur. Esed neyse İsrail odur. İsrail neyse Sisi de odur. O nedenle biz Amerikan ya da Rus emperyalizmine karşı olduğumuz kadar onların işbirlikçilerine de karşıyız.”

4_136
Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay

Alpay, "Kahrolsun Sisi, kahrolsun Beşşar Esed" demekle, "Kahrolsun İsrail" demenin aynı şey olduğunu belirterek, İslam dünyasının başındaki diktatörler sayesinde İsrail'in bölgede güçlü olduğunu ifade etti.

"HER ZAMAN MAZLUMLARIN YANINDA YER ALDIK"

TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu şunalrı kaydetti:

“Bizler Türkiye gençliği olarak her zaman mazlumların yanında yer aldık. Bundan sonra da öyle yapmaya devam edeceğiz. Tüm dünyada akan kanlar Müslüman kanı. Eğer biz kendimize gelirsek en kısa zamanda akan bu kan duracaktır. Maalesef BM üzerine düşeni cesurca yapmadığı için Mısır'da yaşananlar ortada. Burada bize ve Mısır halkına da önemli görevler düşmektedir. Konunun Mısır meclisine taşınması gerekmektedir. İnşallah bunlar gerçekleşirse bu zulümler sona erecektir.”

2_258
TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu

"EY EMPERYALİSTLER! MISIR'DA NE İŞİNİZ VAR?"

Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Talat Yavuz “Batı medeniyeti çökmüştür. Batı medeniyeti karanlıklar içerisindedir" ifadelerini kullandı. YAvuz, sözleirne şöyel devam etti:

"Biz bu akşam yaktığımız meşalelerle birlikte Batı medeniyetinin sonunu deklare etmiş olacağız. Tüm dünyaya şunu haykırıyoruz: Ey emperyalistler! Suriye'de ne işiniz var, Mısır'da ne işiniz var? Yok olmadan bir an evvel ülkelerinize dönün. Zulümle ayakta durmaya çalışıyorsunuz ama sonun geldiğini görün. Çözülmek yok. Mücadeleye devam edeceğiz. Ve birlikte bu karanlık medeniyetin sonunu getireceğiz.”

3_178
Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Talat Yavuz

MEKTUPLAR GÖNDERİLİYOR

Öte yandan Mısır cezaevlerinde bulunan mahpusların yalnız olmadıklarını göstermek adına başlatılan uluslararası bir kampanya ile onların hikayeleri paylaşılarak dünyanın dört bir yanından cezaevlerine mektuplar gönderilmeye başlandı.

ses-ver-ozgur-olsunlar7

818208636748

Haber Ara