AK Parti MKYK Üyesi ve İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, "Bilesiniz ki 16 Nisan'daki oylama Türkiye bakımından bir kurtuluş reçetesinin oylamasıdır. Bunun reddi bu memleketi çoğa patlar, açık söylüyorum. Bilesiniz ki gelecek nesiller bizi mezarda yatırmaz, sürekli gelir sizi orada rahatsız eder. Bu bir AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi projesi değildir bu sonuç olarak milletin milli bir meselesidir" dedi.

 


Kuzu, Ensar Vakfı Ereğli Şubesi tarafından ilçedeki özel bir otelin toplantı salonunda düzenlenen, "Cumhurbaşkanlığı ve Yeni Hükümet Sistemi" konulu konferansta yaptığı konuşmada, 16 Nisan tarihinde yapılacak halk oylamasının bugüne kadar yapılmış en önemli seçim olduğunu söyledi.

 

"BİZ BU İŞİ KURTARDIK"

Türkiye'nin kurtuluş reçetesinin oylanacağını anlatan Kuzu, "Bilesiniz ki gelecek nesiller bizi mezarda yatırmaz, sürekli gelir sizi orada rahatsız eder, 'neden hayır verdin bak memleket ne hale geldi?' diye. Bu bir AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi projesi değildir bu sonuç olarak milletin milli bir meselesidir. Biz hazırladık, biz içerisinde olduk, iki partinin uzmanları bir araya geldik, biz bu işi kurtardık belki ama bu işin bizi aşan boyutu var. Kaldı ki bu bizimle başlamış bir hareket de değil" dedi.

 

"HEPSİ GÖRDÜLER"

Siyasi hayatında Özal, Demirel, Türkeş, Erbakan, Yazıcıoğlu ile çalıştığını Ecevit ile de bir kaç kez başkanlık sistemi ile ilgili kendisini çağırdığını belirten Kuzu, "Siyasilerin ne düşündüğünü çok iyi bilirim. Hepsi istedi ama bakın fark ne? Hepsi genelde zayıf kaldığı dönemlerde gördüler ülkenin halini. Bugünkü bizim ekip gerek Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız ve siyasiler en güçlü olduğumuz zaman bu modeli istiyoruz. 40 Yıldır bu işin arkasından koşuyorum" sözleri ile konuştu.

 


"BEN NE YAPMIŞIM HOCAM?"

Kuzu, Demirel ile ilgili 28 Şubat anısını şu sözlerle anlattı: "Cumhurbaşkanı olduğu zaman Süleyman Demirel beni çağırdı, görüştük. O zaman, '28 Şubat'ın mimarının sizin olduğunuzu söylüyorlar' dedim. Bendeki saflığa bak adamın makamında, Kayserili olsan ne olacak? 'Ben ne yapmışım hocam. Bak Burhan hocam, ben sıcak temas oynadım' dedi. Sıcak temas dediği şu, Çevik Bir'e gel dedi, bir tekme Çiller'e, bir tekme Erbakan hocaya, Çevik Bir dur dedi. Az daha gelse Çevik kendini de götürecek, çünkü Çevik Bir, Cumhurbaşkanı olacaktı, 'dur' dedi. O zaman bana, 'şu başkanlığı getirelim' dedi. O dönemde de olmadı. Her siyasetçi bunu yapalım dedi ama olmadı"

 

"İKİ BAŞLILIĞA PAYDOS"

"Bu model koalisyonlara ömür billah paydos. Bu getirdiğimiz model kuvvetler ayrımının alasını getiriyor" diyen Kuzu sözlerine şu şekilde devam etti: "Bundan böyle iki başlılığa paydos. İki kişinin olduğu yerde hır çıkıyor. Biz biraz da koalisyonları götürmede zorlanan bir ülkeyiz, zorlanıyoruz. Duygusal bir milletiz. Bu bölgede dirayetli, hakikaten tuttuğunu koparan, sözü geçen liderlerle bu iş yürür, başka türlü yürümez bu iş. Demirel ile Özal'ın kavgalarını, Çiller'in Demirel ile kavgasını. Demirel, Çiller'i 5'nci kattan aşağıya atıyormuş Bakan oradaymış da kızı kurtarmış, yoksa kız gidiyormuş, son anda kurtarmış. Ecevit ile Sezer'in kavgalarına bakın. Bizim dönemimizde bu kavga pek olmadı, arka planda ufak tefek olmuştur ama kamuoyuna yansımamıştır. 7 Haziran'da koalisyon nedir kavramı google'de en fazla tıklanan kavram olmuş. Gençlerimiz girmiş koalisyon nedir diye aramış. Sanıyor ki garibim karşısına çikolatalı birşey çıkacak. Karman çorman birşey çıktığını görünce öğrenmiş oldular"

 


"ÇARPILIR, DÜZELMEZ BİR DAHA"

Bugünkü modelde yasama ile yürütmenin iç içe geçtiğini, kuvvetler ayrımının olmadığını belirterek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Kuzu, "Bugünkü modelde yasama ile yürütme iç içe geçmiş vaziyette. Kuvvetler ayrımı yok, Kemal Bey bunları duysun. 'Bugünkü modelde yasama organı gidiyor geliyor böyle bir model olmayacak' şeklinde bir takım beyanları var. Çarpılır, düzelmez bir daha. Külliyen yalan söylüyor" ifadelerine yer verdi.

 

"262 GENSORU VERİLMİŞ"

Başkanlık sisteminde gensoru olmayacağını hatırlatan Kuzu, "Hükümet hakkında bir bakan düşsün diye gensoru veriliyor. Şu bakan düşsün denilmiyor, kim o bakan bizim bakanımız, arkadaşım, beraber olduğumuz insan. Ben sana uyarak niye düşüreyim bakanımı? Bugünkü modelde kuvvetler ayrımı yok hiçbir denetimde çalışmaz. Bize diyorlar ki siz gensoruyu kaldırdınız bu modelde, gensoru zaten başkanlıkta olmaz. Gensoru demek kurulan hükümete sizin güven vermeniz. Kimin adına millet adına. Şimdi burada hükümeti kim kuruyor, millet kuruyor. Bu modelde gensoru olmaz, ana muhalefet izah etsin diyor ya, burada gensoru olmaz güveni direk millet kendisi veriyor. 50'den bu tarafa bir hesap etmişiz 262 gensoru verilmiş. Kaçı kabul edilmiş, hiç yok biliyor musunuz? Buradaki çoğunluk muhalefetin dediğini neden yapsın? Demek ki bu modelin değişmesi gerekiyor. Bu modelde kuvvetler ayrımı, denge, yasama yok, açık söylüyorum. Cumhurbaşkanı seçeceğiz, o Cumhurbaşkanı yardımcılarını oluşturacak arkasından bakanlarını ve hükümeti kuracak. Parlamentoyu direk milletten seçeceğiz. Cumhurbaşkanı sadece her açılış yılında Ekim-Kasım ayında bir açık konuşma yapar bir daha da gelmez. Şimdi bakıyorsun bakanlarla vekiller yan yana kol kola. Biz bunu ayırıyoruz. Bu önemli bir adım" dedi.

 

"BÜROKRATLAR TELEFONA ÇIKMAMAYA BAŞLADI"

Yeni modelde siyasetçinin bürokratı ile birlikte hareket edeceğini vurgulayan Kuzu şöyle konuştu: "İçimizde bürokratlar var, alınmasınlar. Bu sistemde bürokratik önünü açık bir vesayet var. 7 Haziran'da AK Parti tökezledi, bürokratlar telefonlara çıkmamaya başladı. Sebebi şu, sen diyor yolcusun ben hancıyım, bay bay diyor. Bir işiniz var arıyorum bürokratı elli dereden su getiriyor yapmamak için. Bizim getirdiğimiz modelde siyasetçi ile bürokrat beraber gelecek, beraber gidecek. Bürokrat bizim elimiz kolumuz, onlarsız iş yapamayız biz. Ses sanatçısı çıkarın güzel bir türkü söylesin, alkışlayın. Ekibini gösterir, bürokrat olarak onları görür. O türküyü söylerken arka taraf havayı değiştirirse bak ne oluyor o zaman? Kemal Bey'den kötü olur.  Diyorlar ki tek kişi yönetimi, tek kişi yönetimi var ama bu yürütmede var sadece burada kocaman bir yasama, yargı var. Tek kişi nasıl olur yasamaya, yürütmeye, yargıya hakimdir, ondan sonra da zaten diktatörlük gelir. Bugün Başbakan istese bunu yapar, açık söylüyorum. Başbakan istese çok daha güçlü getireceğimiz Cumhurbaşkanından. Yasama ona bağlı, yürütme elinde, parti elinde. Bugünkü modelde diktatörlük doğmuyor ise bizim modelde hayli hayli doğmaz.  Bugün Cumhurbaşkanı çok daha rahat, yetkisi var, sorumluluğu yok. Yeni modelde tamamen sorumlu her icraatından. Her adımından sorumlu, yaptığı işten yargıya gidecek. Her suçundan dolayı da yüce divandan yargılanacak. Böylesine de muazzam bir sorumluluk. Bakan, Bakan yardımcılarına da hep sorumluluk geliyor. Bu tamamen kestirmeden karalama yöntemleri.

 

BAŞKAN YARDIMCISI ELEŞTİRİSİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Yeni anayasada başkan yardımcılarının sayısının belirtilmediği" yönünde eleştirilerde bulunduğunu anımsatan Kuzu, "Biz bir ve daha çok demişiz. Bunu böyle sorsa anlamlı bir soru, cevap da veririz, elastik tuttuk orasını. Kemal Bey bunu efendim Başkan yardımcısını boş bıraktılar ki 100 bin kişiyi başkan yardımcısı yapacaklar. Bunu ben nasıl düzelteyim ya? Ortasını bulsak ortası yok, 100 bin diyor. İkincisi burayı niye boş bıraktılar biliyor musun bütün akrabalarını başkan yardımcısı yapacaklar. Hani kendisi SGK'da Genel Müdürü iken Karabulut soy isminde akrabalarını doldurdu ya oraya ne kadar varsa. Herhalde öyle sanıyor yapacağımızı. 13 Yaşındaki çocuğunu kendisi sigortalı yaptırdı, bunu da burada söylemek zorunda kalıyorum. Birşey düşündüğü falan yok, ortalık karışsın diye hergün birşeyle çıkıyor. Akrabalarını yapması bakamından bir yere getirmesi bakamından Başkanlığa geçmeye zorunluluğu mu var. Binali Bey bugün gider Erzincan'da ne kadar akraba varsa 10-15 tanesini milletvekili yapar, bir kaçını müsteşar, bakan yapar. Hangi engel var, böyle birşey olabilir mi? " ifadelerine yer verdi.

 

"AHMET NECDET SEZER KÖK SÖKTÜRDÜ"

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in en taraflı Cumhurbaşkanı olduğunu anlatan Kuzu, "Onun kadar taraflı biri tanımam bu memlekette. Atayacak bürokratı, anasının başı kapalı mı, bacısının durumu nedir, namaz kılar mı, televizyon mu var, bunları tek tek araştırıp, ondan sonra atardı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a kök söktürdü, hep içine attı adamcağız. Bunları millet hiç bilmez. Ecevit'e bile neler yaptı bu" değerlendirmesinde bulundu.

 

SALON DOLDU

Konferansa AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Faruk Çaturoğlu, Özcan Ulupınar, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır, ENSAR Vakfı Ereğli Şube Başkanı Hüseyin Doğru, partililer, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

 

(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)