25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

'Milletler midesinin üstünde ayakta durur'

Domates, biber, patlıcan diyince, ister istemez rahmetli Barış Manço aklımıza geliyor. O kendine has üslubu ile ne güzelde eğlendirirdi çocukları.

'Milletler midesinin üstünde ayakta durur'
A+ A-
SÜLEYMAN YURDDAŞER

Yine rahmetli Mahsuni Şerif'in soğanlı taşlaması tam da bu günler için söylenmiş sanki: "Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana." Aslında yiğit olan da olmayan da muhtaç durumda kuru soğana.

LİBERAL POLİTİKALARIN SONU
Solanasea (solanaceae) familyasının üç üyesi olan domates, biber, patlıcan ve soğan (alliyum cepa) ne yazık ki bu ürünler son günlerde 80 milyon nüfusun gündemini oluşturdu. On altı yıldır ülkeyi yöneten bir iktidarın ülkeyi ne hale getirdiklerinin göstergesi oldu bu ürünler. Anlı şanlı (!) medya organlarında, koca koca kariyer sahibi bilginler, domatese soğana çözüm arar oldular tv programlarında. Bu büyük büyük (!) bilginler yakın geçmişte devlet, patlıcanla biberle uğraşmaz diyorlardı. Yağmurda çamurda bunları üreten ayağı çamurlu, elleri nasırlı üreticileri devletin sırtında kambur görüyorlardı. Gel gör ki yine devlet buldu çözümü; çadır manavlar, seyyar tanzim satışlar kurarak. Hükümetimiz bir zamanlar da teröre çadır mahkemelerinde çözüm bulmuştu. İthal sopasıyla da üretici tehdit edilirdi... Liberal ekonomik modelin nimetleri, tüketiciye ve devlete sağlayacağı faydalar anlatıldı durdu, koca koca bilginler tarafından. Böyle bitirildi üretici...
Oysa her şeyi ne güzel planlamıştı Cumhuriyeti kuranlar. Uygulamaya koydukları çözümlerin hiçbirinde çadırlı çözüm yok, hepsi de kurumsal, köklü ve akıllıca. TMO, Et-balık, SEK ve üretici birlikleri gibi. Bu planlamaları, çözümleri ve uygulamaları işin uzmanları ile, uygulayıcıları ile; akıl ve bilimin yol göstericiliği ile yapmışlar, başarmışlardı. Geçmişte yaşanan acılardan ders alarak o sistemleri kurmuşlar. İleriyi görerek, yaşanabilecek olumsuzlukları hesaplayarak ve ihtiyaca göre üretim planlamaları yapmışlar.
Bugün yaşadığımız pirimitif çadırlı çözümlere mahkûm olmamızın nedeni; başta plansızlık, akıl ve bilimin devre dışı bırakılarak emperyalizmin dayattığı benliğimize ve koşullarımıza uymayan sistemleri doğru kabul etmemizdir. Yunus Emre ne güzel söylemişti;
"İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır"

CİDDİYETSİZ POLİTİKALAR
Ülkemizde 40'dan fazla ziraat fakültesi, bu fakültelerde binlerce akademisyen, yıllarca mesleğini icra etmiş tecrübeli ziraat mühendisleri varken, bunların içinden uzun yıllardır Tarım Bakanlığı yapacak birini bulamamışız. Bakanlık şöyle dursun, tarım bakanlığı bürokrasisinde karar verici konumda tarım eğitimi almış bir yetkili bile göremedik. Dişçiden hemşireye, at yarışçısından iktisatçıya ve marketçiye kadar çeşitli mesleklerden yetkililer Türk tarım politikasında söz sahibi olmuşlardır. Yani liyakat (laik olma) hiç geçerli olmamış Tarım Bakanlığında. Son Tarım Bakanımız gıda komisyonu kurdu, komisyondakilerin mesleklerine baktığımızda yine komisyonu etkileyecek ziraat mühendisi yok. At yarışçısı, dişçi, doktor ve ekonomistlerden oluşan bir komisyon. Bunları da bulacağı çözüm elbette çadır olur.
Gıda üretiminin tohumla başladığını herkes bilir. Ancak bu gıda komisyonunu kuranlar bilmiyor ki Türkiye tohum üreticileri birliği TÜRKTOB dahi bu komisyonda yer almıyor. Bu durum bırakın iş bilmezliği, skandaldır. Tohum üreticilerinin bu komisyonda yer almamaları hibrit tohum üreterek toprağı zehirlemelerinden(!) kansere neden olduklarından(!) olabilir mi? Şaka bir yana bugün domates ve diğer bazı sebze üretiminde hibrit tohum kullanılmasa idi domatesi kg'mı 30-40 TL olurdu. Domates demişken çarpıcı rakamlar da versek uygun olur sanırım. Hollanda ve İsrail bir dk'dan 80 ton domates alabilmektedirler. Çin 2017 yılında 30 milyon ton domates ihraç etmiştir. Çin'den bir rakam daha; Çin yine 2017 yılında 640 milyon ton buğday üretmiştir. Teknoloji ve sanayide bu kadar gelişmiş iken tarımla neden uğraşırlar acaba?

USMER KOOPERATİFİ
Tarım ya da gıda üretimi akşamdan sabaha çözülecek bir sorun değildir. Öncelikle olanaklar tespit edilmeli, kısa ve uzun vadeli planlamalar yapılmalı, paydaşlarla ve üreticilerle bir araya gelerek bilimin ışığında uygulamalara geçilmelidir. Üretici destekleri tutarlı ve gerçek üreticilere yapılmalı, üreticileri kooperatiflerde örgütleyip, destekler kooperatifler kanalı ile yapılmalı. Kooperatif demişken, İstanbul'da "SS. USMER TÜKETİM KOOPERATİFİ" kuruldu. Bu kooperatifin amacı ortaklarına kaliteli ve ucuz tüketim maddeleri temin etmenin yanında, ürünlerini alacağı üreticileri kooperatifleşmeye teşvik etmek olacaktır. Bu kooperatife ortak olarak çözüme katkıda bulunabiliriz. Bu şekilde üretime çözüm bulamaz isek, daha çok çadır marketler kendimizi kandırırız.
Bir Sümer atasözü der ki "Milletler midesinin üstünde ayakta durur." Yine Napolyon da "Ordular midesi ile savaşır" der. Doğrudur, Birinci Balkan Savaşında orduya yeterli gıda ulaştırılamadığı için koskoca Osmanlı ordusu Bulgarlara yenilmiştir. Diğer savaşlarda da komutanların üzerinde durduğu en önemli mesele askerin karnının doyurulması ve sıcak yemek verilmesiydi. Komutanlar hep şunu söylemiştir: "Aç asker savaşmaz!" Biz de diyoruz ki, aç ve yeterli beslenemeyen milletler ayaktaduramaz!
(*) Zir. Yük. Müh. / Usmer Tarım
Komisyonu

Son Dakika Haberleri