1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

MGK'dan Afrin operasyonuna yeşil ışık

17 Ocak 2018

MGK toplantısı sonrası yayınlanan bildiride "Suriye'nin batısından ülkemize yöneltilen tehditlerin bertaraf edilmesi için gereken adımların derhal ve kararlılıkla atılacağı vurgulanmıştır" denildi.

https://p.dw.com/p/2r2oi
Türkei - Nationaler Sicherheitsrat trifft sich unter Präsident Erdogan
Fotoğraf: Reuters/K. Ozer

Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Güvenlik Kurulu'ndan çıkan “Sınırda terörist ordusu kurulmasına izin verilmeyecek” kararının ardından hükümetten gelecek talimatı bekliyor.

Sınırın hemen ötesindeki IŞİD tehdidini ortadan kaldırmak için 2016’da gerçekleştirilen Fırat Kalkanı harekatının Afrin operasyonuyla sürmesi gerektiğini düşünen Türkiye’nin aylardır üzerinde çalıştığı operasyon planları, ABD’nin Suriye’de PYD/YPG güçleriyle bir "Kuzey Ordusu" kurma girişimiyle hız kazandı.

Gürcan: YPG çatışması kaçınılmaz

DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre Türk Silahlı Kuvvetleri, PYD kontrolündeki Menbiç ve Afrin’e operasyonu başlatmak için hükümetten gelecek talimatı bekliyor. Operasyon planları hakkında NATO müttefiklerini bilgilendiren Ankara, tüm diplomatik ve askeri temaslarda Amerika’nın "Kuzey Ordusu" girişimine neden karşı çıktığını da açıkça anlattı. Bu temasların en kritiğinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Brüksel’de ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’la görüşmesiyle gerçekleştiğini anlatan askeri kaynaklar, Ankara için "kaçınılmaz" olarak tanımladıkları Afrin operasyonu konusunda NATO müttefikleriyle iletişimin kesintisiz sürdüğüne vurgu yapıyor.

"PKK/PYD-YPG'ye verilen silahlar toplanmalı"

Olası Afrin operasyonunun tüm ayrıntıları Ankara’da Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında 4.5 saat süren toplantının ardından yapılan açıklamada ABD’ye duyulan tepkinin dile getirilmesi dikkat çekti:

“NATO çatısı altında ve ikili ilişkilerimizde müttefikimiz olan bir devletin, güvenliğimizi dikkate almadan teröristleri ortak ilan edip silahlandırması üzüntüyle karşılanmıştır. Suriye’de DEAŞ ile fiili mücadelenin büyük ölçüde tamamlanmış olması sebebiyle PKK/PYD-YPG terör örgütüne verilen silah, araç ve gereçlerin, gecikmeksizin toplanması gerektiği kuvvetle vurgulanmıştır.”

Açıklamada, Türkiye’nin sınırlarının yanında "terör koridoru" ve bir "terörist ordusu" oluşturulmasına izin verilmeyeceği belirtilirken, sınır güvenliği ve bölge halkının can ve mal güvenliğini sağlamak adına ilk aşamada Suriye’nin batısından Türkiye’ye yöneltilen tehditlerin "bertaraf edileceği", gerekli adımların "derhal ve kararlılıkla" atılacağı duyuruldu. Askeri kaynaklar, bu kararın hükümete operasyon için "yeşil ışık" niteliğinde olduğuna vurgu yapıyor.

MGK açıklamasında terörle mücadele için Türkiye’nin uluslararası tüm sorumluluklarını yerine getirdiği de dile getirilirken “Müttefiklerimizden de aynı ilkeli tutumu bekliyoruz” mesajı verildi.

Kara gücüyle operasyon

Ankara’da yapılan son planlamalar doğrultusunda TSK, Menbiç ve Afrin’e operasyonu Özgür Suriye Ordusu’nun da katılımıyla genişleyecek kara gücü kuvvetiyle yürütecek. Öyle ki, hava operasyonları bölgedeki Amerikan ve Rus hava güçleri nedeniyle riskli görülüyor. Hava sahasının kontrolü konusunda bu iki ülke konusunda anlaşmazlık yaşandığı dikkate alınıyor ve operasyonun başlangıcında kara güçleriyle ilerleme sağlanarak bu anlaşmazlığın bertaraf edilebileceği öngörülüyor.

YPG’yi, PKK’nın Suriye’deki kolu olarak gören Ankara için Afrin operasyonu hükümetin terörle mücadelesinin sürdüğünün de bir göstergesi olacak. Diplomatik kaynaklar Afrin'in, Suriye sınırının hemen ötesinde olduğuna ve bu bölgede YPG ile TSK arasındaki çatışmaların bir yıla yakın sürdüğüne dikkat çekiyor. Aynı kaynaklar, YPG’nin Afrin’in denetimini 2012’de ele geçirdiğini ve burada özerk bir yapı kurma çabasını ABD’nin de desteğiyle kuvvetlendirdiğini söylüyor. Afrin operasyonu bu yüzden sınırın öte tarafında özerk yapı oluşumu engellemek için 2016’da gerçekleştirilen Fırat Kalkanı harekatının devamı niteliğinde sayılıyor.

Muhalefette Afrin şüphesi

Türkiye’nin Afrin operasyonu konusunu muhalefet de yakından izliyor. AKP ile seçim ittifakı çalışmalarını yürüten MHP, operasyonun vakit geçirilmeden yapılmasını savunurken CHP ile HDP’de operasyona ilişkin ciddi endişeler var.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Afrin operasyonunun Türkiye’nin Suriye politikasındaki yanlışları düzeltmeyeceğini söylüyor. Yılmaz, DW Türkçe’nin “Operasyonu destekliyor musunuz” sorusuna “Türkiye, bu operasyonu yapmalı ancak burada ciddi bir tuzak var” yanıtını veriyor. Yılmaz, “ABD, Afrin’de Türkiye ile Rusya’yı çatıştırmaya, Rusya da Türkiye’yi Fırat’ın doğusunda ABD'yle çatıştırıp Türkiye’yi NATO’dan iyice uzaklaştırmaya çalışıyor” değerlendirmesi yapıyor. Yılmaz'a göre hükümet, ABD ve Rusya’nın planlarından bağımsız olarak sadece Türkiye kamuoyuna “terörle mücadele havası vermeye” yoğunlaşıyor. Yılmaz, operasyondan öte asıl yapılması gerekenin Suriye’de siyasi çözüm sürecini hızlandırmak olduğunu savunuyor.

HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen de DW Türkçe’ye “Operasyona karşıyız” diyor. Bilgen, hükümetin savaş politikası izlemekte ısrarlı olduğunu öne sürüyor ve “Bu operasyonda Erdoğan’ı destekleyenler aslında Türk hükümetini yıkmayı hedefliyor. Amaç, barışı bütünüyle devre dışı bırakmak” değerlendirmesi yapıyor.

Operasyonlar zinciri

2016’daki Fırat Kalkanı harekatıyla Suriye sınırının öte tarafındaki 2 bin metrekarelik alanı IŞİD’den kurtardığını belirten Ankara, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’e de asker gönderdi. Mayıs 2017’de Türkiye, İran ve Rusya arasında imzalanan anlaşmayla bu bölge çatışmasızlık bölgesi haline gelmişti. Anlaşmanın ardından TSK, İdlib’e girerek gözlem noktaları oluşturmuştu. Ankara’da İdlib’den sonra sırada Afrin’in olduğu konuşulurken, bu konuda Türkiye’nin özellikle Rusya’yla nasıl bir anlaşma yapacağı merak konusu olmuştu. Diplomatik kaynaklar, Rusya ile bu konuda gerekli anlaşmaların yapıldığını söylüyor ancak anlaşmaların içeriğine dair bilgi paylaşmıyor.

Hilal Köylü / Ankara

©Deutsche Welle Türkçe