Ciddiye alınması gereken bir çağrı ile karşı karşıyayız. Okurlarımız hatırlar, birkaç hafta önce, "Meyve ve sebze sektörü daha fazla ilgiyi hak ediyor" konulu bir yazı yazmıştım. Birleşmiş Milletler, Gıda ve Tarım Örgütü-FAO tarafından 2021 yılının "Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı" olarak ilan edilmesinin bir fırsat olarak değerlendirilmesinin altını çizmiştim. Tam da bu aşamada, Ege Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği (EYMSİB) Başkanı Hayrettin Uçak, Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı'nda uluslararası bir manifesto hazırlanması gerektiğini vurgulayan bir çıkış yaptı. İşte bu hamleyi ciddiye almalıyız.
TAGYAD TOPLANTISI - FAO verilerine göre Türkiye dünya sebze üretiminde dördüncü, meyve üretiminde ise beşinci sırada yer alıyor. Türkiye'nin bu alanda 55 milyon tonluk toplam yıllık üretimiyle dünyada beşinci sırada olduğunu da yine bir süre önce bu köşede okumuştunuz.
Daha önce de vurgulamıştım, bu muazzam bir potansiyel. Ancak söz konusu büyük üretim performansı tek başına sorunu çözmüyor.
Çıkış yolu ille de ihracat! Başka seçenek yok.
Geçtiğimiz Cumartesi günü önemli bir etkinlik gerçekleşti. Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TAGYAD), yaş meyve sebze sektörünün temsilcilerini, meyve ve sebzenin insan sağlığı açısından taşıdığı önemin yanı sıra, sektörün tüm dünyada ve Türkiye'de sahip olduğu ekonomik değere dikkat çekmek için bir araya getirdi. Türkiye Yaş Meyve ve Sebze İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak, İstanbul Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Nejdat Sin ve EYMSİB Başkanı Hayrettin Uçak ile birlikte yaklaşık 30 tarım gazeteci ve iletişimcinin katıldığı sanal toplantı önemli sektörel yorum ve değerlendirmelere sahne oldu.
ORTAK AKIL - "Meyve ve sebzelerin insan sağlığı ve vücut direncine etkileri uluslararası bir platformda net bir şekilde ortaya konulmalı ve ana hatları ile meyve ve sebzelerin etkileri ve insan sağlığı için gerekliliği, günlük tüketim önerileri uluslararası bir manifesto hazırlanarak yayınlanmalı" diyen Hayrettin Uçak ayrıca yine ilgi çeken şu öneriyi getirdi; "Meyve, sebzeler ve insanlığın ihtiyacı olan tüm gıdaların nasıl üretildiği, nasıl dağıtıldığı ve tüketildiğini uluslararası bir masada düşünmek ve konuşmak gerekiyor. Bu masadan çıkacak sonuç ise uluslararası ortak akıl olmalı." Peki burada ne söylenmek isteniyor? Amacımız ne diye sorarsak, cevap çok net. Hem dünyada hem de Türkiye'de meyve ve sebze sektörünün önü çok açık. Kısaca verdiğim rakamlardan da anlaşılacağı üzere Türkiye bu alanda çok avantajlı ülkelerden biri konumunda.
Öyleyse daha çok farkındalığa ihtiyacımız var. Meyve ve sebzede üretimden tüketime kadar giden katma değer zincirinin her bir halkası nakış gibi işlenmeli. Yol haritasının temeli elbette Ar-Ge ve yüksek teknoloji olmalı.
Sonuç olarak, meyve ve sebzede 'manifesto' çıkışını bu yönüyle ele almak şart gözüküyor.