MEVLİDİ NEBEVİ

  • 19.11.2018 00:00


                 İnsanların kendi elleriyle yaptıkları putlara tapar olduğu karanlık bir dönemde kız çocukları diri olarak toprağa gömülüyor, kadınlar insanca yaşama haklarından mahrum, zayıflar eziliyor, zenginler fakir ve fukarayı sömürüyor, hak, adalet denilen bir şey kalmamıştı. İnsanların yarınlarına ümitle bakacak bir durumları da yoktu. Hülasa insanlık bir kurtarıcı bekliyordu. İşte o kurtarıcı, cahiliye cağını kapatıp yeni bir medeni çağ açacak olan Abdullah oğlu Hz Muhammed Rebiu’l Evvel aynını 11 inci günü dünyaya teşrif etti. Onun dünyaya gelişi esnasında kâinat sarsıldı. Beytullah’ın içindeki putlar paramparça olarak yere savruldular. İran’daki Kisranın sarayı yerle bir oldu. Mecusilerin tapındığı ateş bir anda söndü. Seva gölünün suyu çekildi. Hz Muhammedin dünyaya teşrifleri Allah’ın insanoğluna bir lütfudur. İnsanoğlu onun sayesinde yaratanla, yaratılanın kim olduğunu görebilmiştir. İnsan için insani değerlerin ne olduğunu anlayabilmiş, kadın ve erkeğin yaşama hakkının Allah tarafından verildiğini, bu hakkın dokunulmaz olduğunu kavrayabilmiştir. Allah kuranında: “ (Ey Muhammed) biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik,” buyurmuştur. Enbiya, 107.

                Hz Muhammed rahmet ve hidayet peygamberidir. Onun bulunduğu topluma Allah rahmet ve mağfiretiyle tecelli etmiştir. Çocukluk ve gençlik dönemlerinde hiçbir zaman yalan konuşmamış, putlara tapmamış, kimseyi incitmemiş, verdiği sözden geri dönmemiştir. Peygamberliğini kabul etmeyenler bile ona Emin Muhammed demişlerdir.  Hz Muhammed dünyaya gelmezden 2 ay önce babası Abdullah vefat etmiştir. Halime validemiz Hz Muhammedi kendi evinde 6 yaşına kadar bakar. Halime validemizin evinde gözle görülür bolluk ve bereket meydana gelir. Süt vermeyen keçilerden bol süt gelmeye başlar. Ev halkında bir rahatlama, huzur ve mutluluk oluşur. Hz Muhammedin sütkardeşi Şeyma ile dışarıya oynamaya giderken Mekke’nin o sıcak ikliminde semada bir bulutun onları gölgelendirdiğini sütkardeşi annesine söylemiştir. Babasından öksüz dünyaya gelen Hz Muhammedi Allah terbiye etmiştir. Sünnetli olarak dünyaya geldi, sırtında Nübüvvet mührü vardı. Sütannesi Halime validemiz Hz Muhammedi 6 yaşında annesi Hz Âmine validemize teslim etti.  Âmine validemiz Medine de vefat eden kocası Abdullah’ın mezarını ziyaret etmek üzere bu şehre gider, bir müddet sona Mekke’ye dönmek üzere yola çıkar, ebva denilen köye geldiğinde aniden rahatsızlaşır ve vefat eder, buraya defnedilir.

                Hz Muhammed annesinin yanında bulunan Ümmü Eymenle beraber Mekke ye döndüklerinde, annesinden de yetim kalan efendimizi dedesi Abdulmuttalip himayesine alır. İki yıl sonra dedesi de rahatsızlanıp vefat etmiştir. Amcası Ebu Talip babasının vasiyeti üzerine yeğeni Hz Muhammedi himayesine alır. Ebu Talip yeğeni Hz Muhammedi ticari hayata alıştırır. 25 yaşına kadar himaye etmeye devam eder ve yeğeni Hz Muhammedi Zengin bir tüccar olan Mekkeli Hz Hatice validemizle evlenmesine vesile olur. Efendimizin bu izdivaçtan 6 çocuğu olur. Kasım, Abdullah, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm, Fatıma. Hz Fatımanın dışındaki çocukları Peygamberimizin sağlığında vefat ederler. Hz Fatıma validemiz, efendimizin vefatından 6 ay sonra vefat etmiştir. Peygamberimizin nesli Fatıma validemizle devam etmiştir. Fatıma validemizin Hz Ali den 5 çocuğu olmuştur. Hasan, Hüseyin, Muhsin (küçükken vefat etmiştir), Zeynep, Ümmü Gülsüm.

                Allah Kuranında:” Ey Nebi  biz seni gerçekten bir şahit, bir müjdeleyici ve  bir uyarıcı olarak gönderdik. Onun izniyle Allah’a davet eden ve nurlar saçan bir kandil olarak gönderdik.” Ahzap, 45. Cahiliye arap dünyasını Allah’ın nuruyla aydınlatan, İnsanları Allah’ın yoluna çağıran, Hakla buluşanları cennetle müjdeleyen, dalalette kalanları Allah’ın azabıyla uyaran bir peygamberin dünyaya teşrifi Yüce Allah’ın insanlığa bir lütfudur. İnsanlık onun kılavuzluğunda doğru yolu buldu. Kadınıyla, erkeğiyle her kes insan olduğunu anladı. Kız çocukları diri olarak gömülmekten kurtuldu. Kadına insanca yaşama hakkı verildi. İnsanların sıfatı ne olursa olsun bir tarağın dişleri gibi eşit olduğu gerçeği onun sayesinde gerçekleşti. İnsana insan olduğu için değer verilmesi sağlandı. Bu ayın (19.11.2018) On dokuzunu yirmisine bağlayan gece, Mevlid Kandilidir. Peygamberimiz Hz Muhammedin dünyaya teşriflerinin seneyi devriyesinde onu saygıyla anmaya çalışırken, içinde bulunduğumuz halimizi bir gözden geçirmeliyiz. Efendimizin ümmeti olarak bize düşen görevlerimizi yapabiliyor muyuz? Eksik ve kusurumuz var mı? Bu gün İslam âlemine baktığımızda, görünen tablonun iyi olmadığı ortadır. Efendimizin mevlidinin seneyi devriyesini vesile ederek yeniden dirilme adına onun çağrısına kulak vererek kuran ve sünnette buluşmayı gerçekleştirmek lazım gelir. Kuran ve sünneti Nebinin hayatımızda yer etmesi huzur, güven ve mutluluk getirecektir. Dünya ve ahiret hayatımızın mamur edilmesi de buna bağlıdır. Yüce Allah,  Evrensel ve Cihanşümul peygamberimizin dünyaya teşriflerinin seneyi devriyesini, İslam ümmetinin huzur ve barışına vesile olmasının nasip etsin. Âmin.

Tahsin ÖTGÜÇ- Emekli müftü



Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız