25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Merbutiyet*

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

BABAM iş hayatı boyunca tek bir kuruluşta çalıştı. Dile kolay, mezun oluyorsunuz ve hayatınız boyunca tek şirkette çalışıyorsunuz. Hele her yıl iş değiştiren bugünkü gençleri düşündüğümüzde, inanılmaz gibi gözüküyor. Eminim, çoğumuzun babası da böyledir. Şirketlerine bağlıydılar, çalıştığı yerin ilkelerini savunurlardı, çalıştıkları yer ile bütünleşmiştiler...


Unutulmaz futbolcular vardır, futbola başlarlar, tek kulüpte oynarlar ve futbolu bırakırlar. Onları unutulmaz kılan bu vefalarıdır. Örneğin 30’ların Vefa takımı, neredeyse tüm futbolcular Vefa’da top oynamaya başlayıp Vefa’da futbolu bırakmışlar. Takımın adı boşuna Vefa değilmiş. İzmir’de böyle efsane futbolcular çoktur. Örneğin Sait Altınordu; 27 yıl boyunca 847 maçta Altınordu formasını giydi. FIFA kayıtlarına göre aynı kulübün formasını en uzun süre giyen futbolcudur. Kısaca, vefada dünya rekortmenidir. Altay’da Ayfer Elmastaşoğlu vardı, 15 yıl boyunca siyah-beyaz formayı sırtından çıkarmadı. Göztepe’nin Nevzat Güzelırmak’ı ve Fevzi Zemzem’i de futbolculuk hayatları boyunca tek forma giydiler. İzmirliler bu değerlerini nasıl unutur?


Futbola Karşıyaka Genç Takımında başlamasına rağmen, Ticaret Lisesi’nde okurken Okul Müdürü Hakkı Gürüz’ün izin vermemesi yüzünden KSK’de oynamayıp bir yıl Altay’da oynayan Erol Özışıkçılar (Gazcı Erol) futbolu bırakana kadar 14 yıl Karşıyaka’da oynadı. Futbolu bıraktı, Karşıyaka’yı bırakmadı. Yönetici olarak ölümüne dek Karşıyaka’ya hizmet etti. 1987 Aralık’ında diyaliz makinesine bağlanmak yerine, tutkusu Karşıyaka peşinden Gençlerbirliği deplasmanına gitti ve 53 yaşında rahatsızlanarak vefat etti. 42 yaşında vefat eden Cengiz Kocatoros (Gode Cengiz) da çok kısa süren Altınordu macerası dışında hep Karşıyaka’da forma giydi. Futbolu bıraksa da, Karşıyaka’yı bırakmadı. Karşıyaka Gazcı’yı ve Gode’yi nasıl unutur?


Beşiktaş deyince akla futbolculuk hayatları boyunca başka forma giymemiş Hakkı Yeten, Rıza Çalımbay ve Sanlı Sarıalioğlu gelmez mi? Hangi Beşiktaşlı arkalarından kötü konuşabilir? Coşkun Özarı 16 yıl, Bülent Korkmaz 18 yıl, Turgay Şeren 20 yıl boyunca Galatasaray forması giydiler, sırtlarında başka da forma olmadı. Fenerbahçe’de de Müjdat Yetkiner 15 yıl, Zeki Rıza Sporel 20 yıl, Fikret Kırcan 21 yıl sadece sarı lacivertli formayı giydiler.


Ülkemizde yüze yakın böyle efsaneleşmiş futbolcu sayabiliriz. Dünya futbolunda da, sadece tek kulüpte oynayıp kulübüyle özleşmiş birçok yıldız var. Paolo Maldini hayatında oynadığı 902 kulüp maçında da 25 yıl boyunca Milan formasını giydi. Jamie Carragher 16 yılda 737 kez Liverpool forması giydi. Tony Hibbert aktif 16 yıllık futbol hayatında Everton savunmasında yer aldı. Ledley King, Tottenham’da 14 yıl oynadı. Malafeev 17 yıl Zenit’in kalesini korudu.


Sadece tek takımın formasını giyen bu futbolcuların hiç mi kulüpleri ile sıkıntısı olmadı? Hep başkanları ve antrenörleri ne düşünürse, onu mu düşündüler? Doğruları kulüplerinin doğrusu oldu, hep! Sözleri kulüplerinin sözü oldu, mücadeleleri kulüplerinin mücadelesi...
Kendi yollarına gitmedikleri için, kulüplerinin yolunda ilerledikleri için efsaneleştiler; unutulmaz oldular!


Arsenallı Pirès şimdi Hindistan Ligi’nde forma giyiyor. 9 yıl Blackburn forması giydikten sonra kulübünü terk eden Damien Duff Avustralya Ligi’nde. 2002’den 2014’e dek Manchester United forması giyen Rio Ferdinand’ın üzerine QPR forması ne kadar yakışır? Zaten Manchester United’ın hiçbir taraftarı da kulübünü bırakıp Ferdinand’ın peşinden gitmez!
Şimdi birçok işyeri, babamın çalıştığı yıllardaki gibi değil. Özellikle birçok, çokuluslu şirkette, karşılıklı beklentiler maddiyata bağlı. Bir ömür, bu ilişkilerle elbette sürmez.


Kulüplerin çoğunun da şirketten farkı kalmadı. Kulüpler futbolcusuna mal diye bakarsa; futbolcu da birkaç sezon daha farklı kulüplerde oynayıp birkaç milyon avro kazanmayı, yıllarını verdiği kulübün taraftarlarınca unutulmaya değer görebilir.
Peki ya, “siyasi parti” böyle midir? Öncü bir partinin onurlu bu mücadelesinden vazgeçilir mi? Öncülerle beraber görülen onlarca işkencenin, yatılan yıllarca hapsin değeri bu kadar mı az? Bu kadar mı zor, tarihi bir fırsat ile devrime giden geminin “Rota”sında olmak?
*Bağlılık

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları