"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mehmet Aydın’a duâya vesile olabilmek için...

H. Muharrem OKUR
20 Eylül 2018, Perşembe 00:21
Geçen hafta Çarşamba günü telefonum çaldı.

Açtım, konuşan ses bir hasta sesine benziyordu. “Buyurun.” dedim. “Ben Mehmet Aydın.” dedi. Ancak sesi kısık ve zor çıkıyordu. “Sen aramazsın ya ben arayayım” dedi. “Ağabey ne demek... en kısa zamanda ziyaretinize geleceğim” dedim. Perşembe günü yanıma birkaç tane Hastalar Risalesi aldım ve Ege Üniversitesi Hastanesi’nin yolunu tuttum. Yanına gittiğimizde geldiğimiz için memnuniyetini belirtti. Sesi gayet kısık ve bozuk çıkıyordu. Çocukları ile ilgili bir müddet muhabbet ettik. Kendisini daha evvel kalp ameliyatı geçirdiğinde de ziyaret etmiştik. O ameliyatta yanlış şeyler yapıldığını, daha sonra bir türlü toparlayamadığını söyledi. Odada bir hasta daha vardı. Teselli babından Risaleler’den bildiğim kadarıyla aktarma yaptım. Vücudundaki iki tane serum, vücudunun muhtelif yerlerdeki iğne izleri ve sesinin az çıkması hastalığının şiddetini gösteriyordu. Çok fazla rahatsız etmemek için müsaade isteyince, “Muharrem bir şey sormak istiyorum.” dedi. “Melekler Cenâb-ı Hakk’ın günah işleyen kimseler yaratacağını nasıl öğrendi? Hocalara sordum öğrenemedim.” dedi. “Haftaya öğrenip gelirim inşaallah.” deyip ayrıldım.

Bahsedilen konu İşarat’ül İ’caz’da uzunca bulunduğu için ilgili bölümü okumaya başladım. Pazartesi ve Salı günü hazırlanıp, Çarşamba günü ziyarete gitme planı yaptım. Salı sabah 5.45’de telefonum çaldı. İlk etapta yabancı bir numara olduğu için açmadım. Daha sonra telefon sahibinin, ziyarette tanıştığımız nezaretçi akrabasına ait olduğunu öğrendim. Gönderdiği mesajda Mehmet Aydın’ın vefat ettiği haberini bildiriyordu... Demek sorduğu soruya Nurlar’dan cevap götürmek ahirete kalıyordu...

Kendisiyle alâkalı çok hatıramız var, ancak Neşriyatla alâkalı olan iki tanesini yazmak istiyorum.

Sayfa lügatli Risale olarak ilk defa “Sözler” basılmıştı. Kendisine götürüp, 50 tane almasını teklif edince, “Olur, 20 tanesini ben alayım, geri kalanını da ihtiyaç olan yerlere verin.” dedi.

Huzurevine ziyarete gitmiştim. 150 kişinin kaldığını öğrendim. Kendine, “150 adet İhtiyarlar Risalesi’ni huzur evindeki kalanlara hediye etmek ister misin?” deyince, sevinerek kabul edip sponsor oldu.

Farklı bir hatıram; iş yerine ziyarete gittiğim bir gün, oturduğu semte bir manevî yatırım yapmak istediğini söyledi. Bir daire alıp Kur’ân Kursu gibi bir yere bağışlamak istiyorum, dedi. Bende, bizim üniversiteli kızlarımıza böyle bir yer arıyoruz deyince, olur, dedi. Böylece, üniversiteli kızlarımızın kaldığı, hanımlarımızın iman Kur’ân hizmetlerini yürüttükleri bir merkezimiz oldu.

Medrese-i Yusufiye ve diğer hizmetlerimize uzun yıllar boyunca destek oldu. Mehmet Aydın Ağabeyle bizi Ömer Durgut Ağabeyin tanıştırdığını söylemezsem de vefasızlık etmiş olurum. Allah rahmet eylesin.

Not: Ülkemiz ekonomik olarak gün gün daha kötüye gidiyor. Yayıncılık sektörü de en fazla etkilenen sektörlerden. Yayınevimizde 1 Ekim’den itibaren geçerli olmak üzere Risale-i Nurlar dahil bütün yayınlarımıza % 25-30 zorunlu zam yapıyor. Medrese-i Yusufiyelerden bazen yalvararak istenilen Risale-i Nur Külliyatı için sizlerden destek bekliyoruz, ilânlarımızı verdik. Şimdiden Allah razı olsun. ZAMSIZ FİATLAR: Orta Boy Külliyat: 400 Büyük Boy Külliyat: 550

Bizimle irtibat için : (0532) 471 53 52

Okunma Sayısı: 1650
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı