Oxford Üniversitesi bünyesindeki Reuters Gazetecilik Çalışma Enstitüsü tarafından yapılan araştırma raporuna göre, Türkiye'nin yüzde 60'ı ana akım medyada yer alan haberlere güvenmiyor.

Türkiye'deki ana akım medyanın büyük kısmının 'hükümet tarafından kontrol edildiğine' yer verilen raporda, internet gazeteleri ve sosyal medyanın habere ulaşma noktasında sıklıkla 'uğranılan ilk liman' olduğu belirtiliyor.

Ülkemizde, basın-iktidar ve basın-sermaye ilişkileri, her dönemde dikkat çekmiş, 'dördüncü kuvvet' olan basının özellikle muhalif kesiminin bu çevrelerle sorunları hiç bitmemiştir. Bugün de durum aynı olduğu için 164 gazetecinin tutuklu olduğu ülkemiz, dünya basın özgürlüğü liginde son sırada yer almaktadır. Yine, pek çok muhalif medya kuruluşu siyasi ve ekonomik baskıların cenderesinde zor koşullarda görevlerini yapmaya çalışmaktadır.

Türkiye'de haberlerin 'siyasi ve ticari etkiden arınmış' olduğunu düşünenlerin oranı, geçen yıla göre daha da gerileyerek yüzde 20'ye kadar düşmüş durumda.

Basına yönelik bu güvensizlik, alternatif haber kaynaklarına yönelmeye neden olmakta, dünya çapındaki okuyucuların yüzde 54'ü habere ulaşmak için sosyal medyayı kullanmaktadır. Ülkemizde de haberleşmek için yaygın olarak sosyal medya kullanılıyor. Siyasi çevrelerin sosyal medyayı denetim altına almak istemeleri boşuna değil!

Bizde medyanın durumu,gelişmiş demokratik ülkelere oranla daha iç karartıcı. Ana akım medya,ticari ve siyasi çevrelerin kontrolü altında.Yerel medya kuruluşlarının durumu daha da kötü!..

Özgür ve tarafsız medya, demokrasinin güvencesidir. Sağlıklı haber ve bilgi edinemeyen toplumların demokrasileri de sağlıklı olamıyor ne yazık ki.

Çünkü, doğruyu seçmek, doğruyu yapmak için,önce doğruyu bilmek gerekiyor!..