Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Referandumun geride bırakılmasıyla Türkiye için ara dönem diye tanımlayabileceğimiz geçiş süreci başladı. Ekonominin toptancı bir yaklaşımla ele alınamayacağı bu dönem doğal olarak siyasi ağırlıklı olacak. Öncelikle Yüksek Seçim Kurulu’nun referandumun resmi sonuçlarını açıklaması bekleniyor. Ardından bu sonuçlar Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek Anayasa değişikliğine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’ye yeniden üye olmasını izleyeceğiz. Üyelik işleminden sonra da genel başkanlığı devralması bekleniyor. Bunun için olağanüstü kongrenin toplanması yoluna gidilip gidilmeyeceği konusu ise henüz net değil. Eğer Olağanüstü Kongre’ye karar verilirse bunun mayıs ayı içinde tamamlanması söz konusu.

        - Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2014’te bıraktığı koltuğa geri dönmesiyle birlikte partide bazı değişiklikler yapması beklenebilir.

        - Bunun hemen ardından veya aynı günlerde hükümet revizyonu da gündeme gelecek gibi. Dün Bloomberg News’e konuşan Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım şunları söyledi: “Zaman zaman Bakanlar Kurulu’nda kan tazelemesi yapmak demokrasinin gereğidir. Bu anlamda tabi ki şartlar oluştuğunda, ihtiyaç hasıl olduğunda değişikliğe gidilebilir. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanı’mızla bir istişare süreci içerisinde gerçekleştiririz. Mutlaka önümüzdeki aylarda bu konuyu ele alacağımızı düşünüyorum.”

        - AK Parti’de olağanüstü kongreli genel başkan değişiminin yapılacağını varsaysak bile, bunun mayıs ayında gerçekleşmesi yüksek olasılık. Çünkü yine geçen yılın mayıs ayında gördük ki, anlaşmalı olduğunda iki hafta içinde genel başkan değişebiliyor. 5 Mayıs’ta alınan Olağanüstü Kongre kararı 22 Mayıs’ta icra edilmişti. Buradan hareketle ve referandumun bir an önce yapılacağını varsayarak zaman kaybedilmeyeceğini, hızlı davranılacağını beklemek gerekir. Bu durumda da hem AK Parti’de yapılacak değişikliklerin hem de hükümet revizyonunun mayıs ayında tamamlanması yüksek olasılık. Hükümetteki değişikliğin bu kez daha geniş çaplı olması da mümkün. Ekonomi yönetiminin değişip değişmeyeceğini yine o zaman göreceğiz.

        - Siyasi takvim böyle işleyecekse ekonomide yeni yol haritasını ortaya koymak ve işe koyulmak haziran ayını bulabilir.

        - Siyasi takvimin öne çıkacağı, iktidar partisinde ve hükümette değişikliğin yaşanabileceği mayıs ayı ise finansal piyasalar için çoğu zaman en çalkantılı ay olarak geçiyor. Küresel piyasalarda FED’in yumuşak faiz artışı ihtimalini gündeme getirmesi ve Fransa’da seçimi Macron’un alacağına yönelik beklentilerle yakalanan pozitif rüzgârla bu mayısa yelkenleri şişirerek giriyoruz. Ancak bu durumun ay boyunca sürüp sürmeyeceği Türkiye için de önemli olacak.

        - Normal koşullarda mayıs ayı çoğunlukla piyasalar için “sat ve tatile çık” eğilimi ile geçiyor. Mayıs 2017 döneminde ise dünya büyümesi yukarı yönde revize ediliyor, dünya ticareti giderek canlanıyor. Bunlar pozitif gelişmeler ve bu mayısta farklı olabilir diye düşündürüyor. Ancak farklı olmaya bunlar yetmez. Eğilimin bu yıl kendini tekrarlamaması, her şeyden önce Kuzey Kore riskine veya beklenmedik bir şokun ortaya çıkmamasına bağlı. Bir de ABD Başkanı Trump’ın açıklayacağı vergi paketinin yeni bir risk yaratmamasına, hatta yeni bir umuda yol açmasına bağlı.

        100. yılda 10 milyon BES’li 10 milyon da OTOBES’li

        SPK Başkanı Vahdettin Ertaş Cumhuriyetin 100. yılında yani bundan 6 yıl sonra Türkiye’de bireysel emeklilik sistemine (BES) dahil kişi sayısının 10 milyona, otomatik BES’li olacakların da yine 10 milyona çıkacağını söyledi. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin ödül töreninde konuşan SPK Başkanı Ertaş, son yıllarda yapılan düzenlemeler ve alınan önlemlerle sermaye piyasasında yeni bir yapının kurulduğunu belirtti. Türkiye’nin eksik olan tasarruflarını artırmada bireysel emeklilik sisteminin önemine değinen Vahdettin Ertaş şunları söyledi:

        “BES’e gönüllü veya otomatik biçimde katılan herkes bir şekilde doğrudan veya dolaylı sermaye piyasalarıyla da ilgili oluyor. Burada çok hızlı bir gelişme bekliyoruz ve bu durum piyasaları çok geliştirecek, tasarrufları artıracak. 2023 yılında bireysel emeklilik sistemine katılan sayısının 10 milyona çıkacağını, otomatik BES’e katılımın da 10 milyon olacağını, dolayısıyla sermaye piyasaları ile ilgili kişi sayısının en azından bu yolla 20 milyonu bulacağını söyleyebilirim. Buna bağlı olarak da piyasalarımızı daha iyi bir gelecek bekliyor.”

        İnşallah Ertaş’ın dediği çıkar. Şu an için BES katılımcıları yatırımlarının yaklaşık yüzde 15’ini hisse senedi ile değerlendiriyor. Otomatik BES’in büyümesiyle bu oranın da artması beklenebilir.

        SONUÇ: “Doğayı örnek alırsak asla yanılmayız.” Çiçero

        Diğer Yazılar