Mavi Vatan 2019’un Doğu Akdeniz mesajı: Denizde güçlü olanın sözü geçer!

Cumhuriyet tarihinde ilk defa, 3 denizde aynı anda 103 geminin yanısıra hava, kara, sahil güvenlik unsurlarının katılımıyla düzenlenen Mavi Vatan tatbikatı bugün sona eriyor.

Tatbikat, Türk donanmasının açık denizlere doğru stratejisi doğrultusunda ulaştığı imkân ve yetenekleri dosta düşmana göstermiş oldu. Bunun anlamı açık: Sadece Ege’de değil Doğu Akdeniz’de de Türkiye’nin hak ve menfaatlerini hiçe sayan ABD kışkırtmalarından sonuç elde etmek mümkün değil!
27 Şubat-8 Mart arasında yapılan Mavi Vatan 2019 tatbikatı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından planlandı. Geçen yıl oluşturulan Deniz Harp Merkezi Komutanlığı’nın eşgüdümünde, ilk defa tüm unsurların katılımıyla Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz’de aynı anda icra edildi. Tatbikatın birçok ilklerinden biri de 3 denizde 34 yurtiçi ve 7 yurtdışı limanın ziyaret edilmesi.

MAVİ VATAN KAVRAMI
Tatbikat adından başlayarak birçok yenilik barındırıyor. Mavi Vatan kavramı, gazetemizin yazarı Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz’in ilk kez ortaya attığı bir kavram. Karadeniz, Ege ve Akdeniz’deki deniz yetki alanlarımızı; karasularımızı, kıta sahanlığımızı ve münhasır ekonomik bölgemizi ifade ediyor. Türk Deniz Kuvvetleri bu tatbikatla, ABD’nin son dönemdeki Ege ve Doğu Akdeniz’deki kışkırtmalarına karşı en net yanıtı verip, “denizde güçlü olanın sözü geçer” demiş oluyor.

BATIDAN SIKIŞTIRIP DOĞUDA TESLİM ALMAK

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), 24 Temmuz 2015’te başlattığı PKK terörüne karşı mücadelenin Türkiye’nin sınırları içindeki evrelerinin başarıyla tamamlanmasının ardından Irak’ın kuzeyine ve Suriye’nin kuzeyine doğru genişlediği bir dönemden geçiyoruz. Türkiye, PKK’ya vurdukça yankısı ABD’den geliyor.
Türkiye, ABD Başkanının, “kara gücümüz” diye nitelediği PKK/YPG terör örgütünün Suriye’nin kuzeyindeki varlığını ortadan kaldıracağını açıkladı. Sadece Batı Asya’da değil tüm dünyada dengeleri değiştiren Türkiye, Rusya, İran ortaklığının yarattığı ortamda ABD klasik taktiğini devreye soktu: Türkiye’yi Batı’dan sıkıştırıp doğuda teslim almak! ABD’nin öncelikli amacı, Türkiye’nin dikkatini Suriye’den uzaklaştırıp Doğu Akdeniz ve Ege’ye çekecek kışkırtmalarla kara gücü PKK/YPG’yi kurtararak Suriye’nin kuzeyindeki yenilgisini önlemek. İsrail’in desteğiyle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan üzerinden düzenlenen kışkırtmaların amacı bu. Aynı zamanda Türkiye’nin Ege’de ve Akdeniz’de dar bir alana hapsedilmesi amaçlanıyor.

EGE’NİN ÖTESİNDE DOĞU AKDENİZ

Türkiye’nin, ABD’nin Batı Asya stratejisinden koparak bölge ülkeleri ile işbirliğine yönelmesine karşılık, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın ABD, İsrail ve Avrupa Birliği’nin desteğiyle Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin hak ve menfaatlerini ihlallerinde artış gerçekleşti. Kıbrıs açıklarında sondaj çalışmalarının hızlanması bu döneme denk geldi.
Ancak Türkiye Mavi Vatan tatbikatıyla bu kışkırtmaların sonuç vermeyeceğini de herkese göstermiş oldu. Türkiye böylece, Türk Donanmasının üç denizde aynı anda yaptığı tatbikatla Ege’nin ötesinde bugün yakın tehdit olan Doğu Akdeniz’de hak ve menfaatlerine yönelik ihlalleri bertaraf etme imkan ve kabiliyetine sahip olduğunu ortaya koymuş oldu.

BASIN MENSUPLARININ ÖNÜNDE CANLI TATBİKAT

Mavi Vatan tatbikatı, Cem Gürdeniz’in önemle vurguladığı üzere 1997 yılındaki Deniz Kurdu tatbikatı ile başlayan, NATO’nun Türkiye’yi hapsetmeye çalıştığı Boğazlar ve Karadeniz’den çıkışın, açık denizlere doğru stratejisinin de zirvesi anlamını taşıyor. Türk Donanması, Mavi Vatan tatbikatı vasıtasıyla gemi, araç ve teknolojisi, silah sistemleriyle ama en önemlisi yetkin personeliyle neleri başarabileceğini onlarca basın mensubunun önünde ortaya koydu. ABD destekli FETÖ darbe girişiminden sonra FETÖcülerden arınan TSK’nın imkan ve kabiliyetlerinin ulaştığı düzey göz doldurdu.

TÜRKİYE VE DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ: TCG BAYRAKTAR

Mavi Vatan tatbikatının İzmir Körfezi’ndeki kısmına biz de katılma imkanı bulduk. Ulusal Kanal’dan arkadaşlarım Ufuk Akkaya ve Özgür Doğu Saymaz ile birlikte, Türkiye’nin en büyük savaş gemisi ve dünyanın en büyük amfibi tank çıkarma gemisi olan TCG Bayraktar’da yaklaşık iki gün, bir gece geçirdik. Gemiye ilk ayak bastığımız andan itibaren, başta Gemi Komutanı Yarbay Bülent Güngör olmak üzere bütün subay, astsubaylardan erbaş ve erlere kadar herkesin yakın ilgisine mazhar olduk. Yüzde 72’si yerli imkânlarla tamamlanan gemi tümüyle Türk mühendislerince tasarlanmış bir yerli üretim. Tüm personelin, alışıldık askerce olmayan, denizcilere özgü bir nezaket ve hoşgörüyle görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri, Komutan ve astları arasında neredeyse bir ağabey kardeş arasındakine benzetilebilecek bir ilişki olması dikkat çekiciydi.

Gemide bir gece kalacak olan gazetecilere subay kamaraları tahsis edilmişti.
Güney Deniz Saha Komutanı Tümamiral Aydın Şirin ile Amfibi Görev Grup Komutanı Tümamiral İbrahim Özdem Koçer de bizimle birlikte TCG Bayraktar’daydı. TCG Bayraktar’dan jenerik senaryoya göre düşmanlar tarafından ele geçirilen adaya yapılan çıkarmayı Amfibi Görev Grup Komutanı Tümamiral İbrahim Özdem Koçer yönetti. Komutanlar, çıkarmaya katılan 17 geminin tümünün yerli üretim olduğunu büyük bir gururla belirtti.

Türk savunma sanayinin yerli kamu ortaklığıyla ulaştığı düzey çok önemli. Yeni gemiler her yıl eklenirken, eski gemiler de büyük ölçüde yerli sistemlerle modernize ediliyor. Sadece gemiler değil, silah sistemleri, radarlar, yazılım ve diğer donanımlar da. Ancak komutanların önemle vurguladıkları nokta şu: “Eğer Atatürk’ün çizdiği doğrultuda vatan ve millet bilincine sahip yetişmiş personel olmasa bu gemilerin hiçbir kıymeti olmaz!”

TCG Bayraktar’da anmadan geçemeyeceğimiz önemli bir not da şöyle: Çıkarmada adaya ilk ayan basan birlik, kamuoyunda pek bilinmeyen, Amfibi Deniz Piyadelerinden Amfibi Hücum Timi (AHT). Gemi kapak atmadan önce Amfibi Deniz Piyade andıyla bütün gemiyi inleten AHT’ler, Mehter Marşı’yla çıkarmayı başlatıyor.
Mavi Vatan, FETÖ’den arındıkça, TSK’nın, bu tatbikat özelinde Deniz Kuvvetlerinin bırakın zayıflamayı çok daha güçlendiğini, yapılamaz denilen görevleri yapar hale geldiğini açık bir şekilde ortaya koyuyor.