İsmailağa muhibbilerinin lideri ve ömrünü İslam’a hizmete vakfetmiş Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi, Hakk’ın rahmetine kavuştu. 93 yaşında hayata gözlerini yuman Ustaosmanoğlu Hocaefendi’nin cenaze törenine milyonlar akın etti. Törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ustaosmanoğlu’nun ümmetin manevi mimarı olduğunu vurgulayarak, “Bugün ilim, irfan ve hikmet sahibi bir önderimizi ebediyete yolcu ediyoruz. Kendisini tanıdık, bildik ve bu imanıyla da biz sevgili habibine komşu olacağına da inanıyoruz. Rabbim cümlemizi inşallah sevgili habibi ile komşu kılsın. Gerçekten bir ömür, bu ümmetin manevi mimarı olarak bulunmuş Hoca Efendi Hazretleri’nin şarktan garba uzayan bir mücadele ve bu mücadelede de farz, sünnet bunlardan asla zerre kadar tavizinin olmadığını biliyoruz. Son dönemlerinde gerçekten çok çile çekti. Bu çilenin ardından bugün Hakk’a uğurluyoruz’’ açıklamasında bulunmuştu.
Gazetemiz yazarlarından Yusuf Kaplan’ın 24 Haziran tarihli köşe yazısında belirttiği gibi “Mahmud Efendi Hz., herhangi bir tarikat lideri değildi. Hem toplumumuzun İslâmî kimliğinin inşasında ve idamesinde hem de ülkemizin bağımsızlığının korunmasında yaşarken yeterince kamuoyunca farkedilemeyen tarihî bir rol oynayan önemli bir şahsiyetti.’’ İsmailağa, dolayısıyla Mahmud Efendi 28 Şubatçılara karşı İslâmî kimliğin korunmasında hem de Patrikhane üzerinden Türkiye’yi kuşatma girişimlerime karşı Türkiye’nin bağımsızlığının korunmasında kilit rol oynarken 15 Temmuz Gladyo saldırısına da direnişin ön saflarında yer almıştı. Böylelikle, İslâm’ın, Türkiye’nin bağımsızlığının yegâne şartı ve teminatı olduğu bir kez daha ispatlanmış oldu.
ERMENİ PATRİĞİ’NİN CENAZESİNE KOŞTU, MAHMUD EFENDİ HAZRETLERİ’Nİ GÖRMEZDEN GELDİ
EKREM İMAMOĞLU NEDEN TAZİYEDE BULUNMADI?
Zira İsmailağa cemaati ile Ermeni Patrikhanesi arasında ülke güvenliği çerçevesinde bir mücadele hüküm sürüyordu. İsmailağa cemaati ve liderleri Özellikle Ali Haydar Efendi ile Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi’nin ülkenin bağımsızlığının korunmasında nasıl önemli görevler üstlendikleri aslında kamuoyunda az bilinen gerçeklere işaret ediyor. Patrikhane üzerinden Türkiye’yi kuşatma girişimlerini engelleyerek Türkiye’nin bağımsızlığının korunmasında İsmailağa cemaati ve Mahmut Efendi’nin oynadığı kilit rol nedeniyle İmamoğlu’nun Türkiye Ermeniler Patriği’ne verdiği destek nedeni ile taziye mesajı yayınlamadığını düşünüyorum. Zira Patrikhane’ye karşı Türkiye’nin bağımsızlığını teminat altına alacak, derin, köklü, basiret ve feraset dolu siyaset üstü hikmet dolu bir siyaset inşa edilerek ülkenin bağımsızlığının tehlikeye girmesinin önüne büyük ve yıkılmaz bir duvar ördükleri için İsmailağa cemaati ve liderlerine özellikle Mahmud Ustaosmanoğlu’na ülkem adına saygı ve şükranlarımı sunuyorum. 93 yaşında Hakk’a yürüyen bu büyük alimin cenazesine katılan milyonların sevgi seli nedeniyle telaş ve korkuya kapılan CHP’lilerin başını çektiği laik muhalifler ve CHP medyası cenaze kalkmadan bu büyük alime inanılmaz iftiralar atmaya başladılar. Özellikle Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayları arasında gösterilen CHP Milletvekili İlhan Kesici’nin cenaze törenine katılmasına yönelik tepkiler siyasi linç boyutuna uzandı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ümmetin manevi mimarı olarak nitelendirdiği Mahmud Ustaosmanoğlu Hakk’a yürürken cenazesinde ortaya çıkan gerçekler CHP’nin helalleşme başta olmak üzere halkı kandırdığı eski CHP’deki darbeci ve vesayetçi damarların daha güçlendiğini ortaya koydu. Özellikle milyonların katıldığı cenazede bazı gazetecilerin “Ne kadar sarıklı-cübbeli gördüysem iki katı sarıksız ve cübbesiz vardı. Bir de şu dikkatimi çekti; Fatih Camii ve Fatih’in caddelerinden dolup taşan o kalabalığın büyük bir çoğunluğunu gençler oluşturuyordu” tespiti hayırlara vesile olacak sanki! İnşallah...
