Lübnan’da isyan ve kararsızlık

Lübnan’da yönetime karşı protestolar günlerce sürdü ve protestolar sonucunda Başbakan Hariri istifa etmek zorunda kaldı. Lübnan’da yaşayan Khatchig Khatcherian gelişmeleri Agos için kaleme aldı.

KHATCHİG KHATCHERİAN/BEYRUT

Kamu borçlarının büyüklüğü ve ekonominin zayıflığı, Lübnan’da pek haber niteliği taşımıyor. Ülke, iç savaşın sona ermesinin ardından, bugün çoğu hâlâ iktidarda olan simaların yer aldığı kırılgan bir devlet yapısının kurulmasından bu yana, devasa boyutlar alan kamu borçlarının altında eziliyor. Otuz yılı aşkın bir süre boyunca Lübnan halkı içindeki dinî ve mezhepsel ayrımları sömürerek, sistemi iliklerine kadar çürüten yönetim, en sonunda, birçok insanın pahalı yerel telefon hatlarının yerine kullandığı ücretsiz WhatsApp aramalarına vergi getirme kararı aldı. Bu akıldışı karar üzerine, Lübnan’da geniş kitleler isyan etti; ülkenin çeşitli yerlerinde yolları kapatıp meydanları doldurarak, protestolara başladı.

‘Açların devrimi’

Bazı protestocuların ‘açların devrimi’ olarak adlandırdığı bu harekette merkezî bir lider figürü ya da komite yok; büyük ölçüde merkezsiz ilerleyen bir hareket bu. Ancak bazı televizyon kanalları, ünlüler ve sosyal medya şahsiyetleri, olup bitenlerin aydınlatılmasında aktif rol oynuyor, hatta kimi zaman olayların akışı üzerinde etkili olabiliyor. 
Farklı toplumsal konumlar, siyasi görüşler, dinler, cinsiyet ve yaş gruplarından insanlar taleplerinin yerine getirilmesi için sokaklara döküleli 13 gün oluyor. Bu taleplerden en çok vurgulananlar, hükümetin istifa etmesi; bu kritik dönemde idareyi ve kontrolü ele alacak, olağanüstü haklara sahip bir geçiş hükümetinin oluşturulması ve çalınan kamu servetinin iade edilmesi. Protestolara Lübnan demografisinin bir parçasını oluşturan Ermeni toplumu da katılıyor ancak kimilerine göre, ülkeye otuz yıldır hâkim olan çürümüş yönetim sisteminin verdiği zarardan Ermenilerin de paylarına düşeni aldığı göz önünde bulundurulduğunda, bu yeterli bir katılım değil.

İki olay

Ülke 30 Ekim'de  iki büyük olayla sarsıldı. Bunlardan ilki, iktidardaki bazı partilerle bağlantılı sokak çetelerinin protestoculara yönelik vahşi saldırısı, ikincisi ise Başbakan’ın, dolayısıyla fiilen iktidarın istifasıydı.
An itibariyle protestocuların taleplerinden biri yerine getirilmiş oldu ama istifa öncesinde gelen saldırıların etkisi, bu gece gösterilerin her zamanki kadar kalabalık olmamasıyla, kendini açıkça gösterdi. Aktivistler arasında, hareketin bir sonraki aşamasına dair bir kararsızlık olduğu da görülüyor. Talepler sıralamasında sıranın hangi kalemde olduğu ve bu taleplerin yerine getirilmesini sağlamak için hangi stratejinin izleneceği, hareket dinamizmini daha fazla yitirmeden, bir an önce ele alınması gereken sorular. 

Kategoriler

Güncel