Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.65
Gram Altın
2497.32
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Mart 2021

Lozan ve Gara

Gara’ya yapılan operasyon sonrası harekat hakkında görüşlerine başvurulan fanatik laikçiler, ikide bir Lozan’a göndermede bulundular.

Güya Lozan’da, gerektiğinde güvenliğini sağlaması için Türkiye’ye, Irak sınırından 75 km. içeri girme hakkı verilmiş, bunun ne büyük bir kazanç olduğunu, “Lozan” zaferini ve “bu iyiliğimizi unutmayın” edalarında dönüp dönüp vurguladılar.

Fırsat ele geçmişken, ne kadar ilerici olduklarını, ileriyi gördüklerini bir kez daha ve yine ve yine gözlerimize soktular.

Ne kadar göğsümüz kabardı, gözlerimiz yaşardı bilemezsiniz(!).

Acaba, ey fundamentalistler, sizin, bugünkü Irak sınırımızdan Yemen sahillerine olan mesafeden haberiniz var mı?

Lozan’ın arifesinde güney sınırlarımız, Hint Okyanusu dalgalarının dövdüğü Yemen sahilleriydi.

Şu andaki güney sınırlarımız, o günkü sınırlarımızdan 2611 km. kuzeyde oluyor.

Yani, “Lozan” sınırlarımızı tam 2611 km. kuzeye çekti.

Bugün Lozan’la gurur duyanların, Hareket Ordusu ile İstanbul’a gelip, 27 Nisan 1909 darbesiyle “iktidarı gasp” ettikleri gün, güney sınırlarımız şimdikinden 2611 km daha güneydeydi.

10 yıllık diktatoryaları sonunda devletimizi çökerttiler ve yıktılar, sadece güney sınırlarımız tam 2611 km. kuzeye çekildi.

2611 km. kaybettirdiler.

Şimdi;

Kaybettirdiğiniz bu 2611 km.’nin sadece 75 km.’sine anlık girip çıkma hakkı kazandırdınız diye sevindirik olmamızı mı bekliyorsunuz?

Sizlerin hesap-kitapla, coğrafyayla aranız nasıl acaba?

27 Nisan 1909 darbenizin komutanı Mahmut Şevket, Başbakan olduğunda; “Kuveyt ve Katar gibi iki çöl kasabası için İngilizlerle neden sürtüşelim” demişti.

O dudak büktüğünüz iki çöl kasabasından biri olan Kuveyt için ABD, Körfez Savaşında okyanuslar ötesinden ordular gönderdi.

İlericilik, böyle “burnunun ucunu görememek” mi oluyor acaba?

Lozan muhiplerinden bir Hasan Pulur vardı, 17 Ağustos 2006’da Milliyet’teki sırça köşkünden heba ettiğiniz, heder ettiğiniz 2611 km. için; “Oraları vatan değildi ki, öksüz ve yetim kalsın!” demişti.

Merak ediyorum:

Maazallah, Edirne ve İstanbul da bir gün elimizden çıkarsa “zaten vatan değildi, Bizans toprağıydı, vatanımıza çekildik” mi diyeceksiniz?

Vatan, size göre:

“Henüz düşmanın eline geçmemiş topraklar” mı oluyor?

Suriye’yi Fransızlara kaptırmamak için dişe diş mücadele veren, Suriye’deki Jandarma birliklerimizin son komutanı ve istihbarat subayımız Yüzbaşı Selahaddin Günay’a diyordu ki Hasan Pulur:

“Oraları vatan değildi ki, öksüz ve yetim kalsın!”

Pulur’un “vatan değil” dediği topraklar, ülkeyi Sevr’e, Lozan’a sürükleyerek kaybettirdiğiniz tam da o 2611 km. oluyor.

Şimdi anlık 75 km.’ye girip-çıkma hakkı için milletten kendinize minnet bekliyorsunuz.

Suriye’den ayrıldığımız son dakikalarda, Yüzbaşı Selahaddin kalenin kapısından son kez çıkarken, genç bir Arap, gözlerinden yaşlar akarak ellerine sarılır ve der ki;

“Bizi kimlere bırakıp gidiyorsunuz ya Selahattin?”

Selahaddin Yüzbaşı;

"Bu ayrılıştan duyduğum hüzün ve elemi babamdan ve baba ocağından ayrılırken duymamıştım. O canım yerleri belki bir daha görmemek üzere terk ediyor, vatanın bu parçasını öksüz ve yetim bırakıyorduk. İki gözümüz iki çeşme gayrı ihtiyari boşalıyor, her attığımız adımı artık hasretle geride bırakıyorduk” yazar hatıratında.

Yüzbaşı’nın “Vatanın bu parçasını öksüz ve yetim bırakıyordukdediği topraklar, Hasan Pulur’un kalemi titremeden;

“Oraları vatan değildi ki, öksüz ve yetim kalsın!” yazabildiği topraklardı.

Bugün, en batı sınırımız İzmir’le en doğu sınırımız Iğdır arası 1508 km. oluyor, 2611 km.’yi varın siz hesap edin...

Lozan’ın fanatikleri bu günlerde “İzmir” çalışıyorlar.

CHP İzmir milletvekili Ali Yiğit, 'İzmir Türkiye'den ayrılsın AB'ye girsin' derken, İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer İzmir’e “ayrı bayrak, ayrı para” istiyor!