Los Angeles ve New Jersey’de Hrant Dink’i anmak

İnsanların yaşamında öylesine anlar ve tarihler vardır ki ömürleri boyunca zihinlerinden çıkmaz. Attıkları her adımda bir gölge gibi onu takip eder. Bir ay önce telefondaki tanımadığım bir ses “Seni Amerika’ya Los Angeles’a davet ediyoruz, gelir misin” sorusunu yöneltti. Belli ki beni tanıyordu. Kısa süren bir görüşme sonrasında arayanın İstanbul Ermenileri Derneği’ni temsilen Dr. Markar Köşker olduğunu öğrendim. Dr. Markar’la yüzyüze bir tanışıklığım yoktu ama ikimiz de Tbrevank mezunuyduk, pek çok ortak arkadaşımız, dostumuz vardı. Geçen sene Paris’e gelerek sevgili kardeşim Sarkis Haspanyan’a derneğin Hrant Dink Adalet ve Özgürlük Ödülü’nü takdim etmiş ve o töreni biz de İstanbul’dan canlı olarak izlemiştik. O anlar saniyeler içinden gözümün önünden akıp geçti. Ne yazık ki Haspanyan artık aramızda değil. Ben Markar’ın ne diyeceğini beklerken, derneğin 2019 yılında bu ödül için beni önerdiğini ve bu nedenle davet edildiğimi söyledi. Bir anda ağzım kurudu, nefesim kesildi, konuşmakta zorlanmaya başladım.

Amerika Birleşik Devletleri’nde Ermeni kolonisinin oluşması 17. yüzyıla dayanmakta ve ülkedeki Ermenilerin günümüzdeki nüfüsü iki milyona yaklaşaktadır. Ermenilerin Amerika ile tanışmasında Osmanlı’daki misyonerlik faaliyetleri, açtıkları okullar önemli rol oynadı. Ancak Ermenilerin Amerikaya göçünün ana nedenlerinin ilk sırasında Anadolu’daki Ermeni köylüsünün ekonomik yıkımı, arazilerinin gasp edilmesi ve ağır vergiler yer almaktaydı. Bu nedenle iş aş için önce Osmanlı’nın büyük şehirlerine, oradan da bu yeni kıtaya göç eden ve bir maddi birikime sahip olduktan sonra vatanlarına dönme umudu taşıyan Ermeniler yola koyulmuşlardı. Daha sonraki yıllarda ise Anadolu’daki Ermeni katliamlarından kurtulanlar, 1909 Adana Felaketi, 1915 soykırımı, Varlık Vergisi, 6-7 Eylül olayları ve her on yılda bir gerçekleşen darbelerden etkilenenlerin kitlesel göçü ile nüfus milyonu aştı ve ABD Ermeni diasporasının en önemli merkezlerinden biri konumuna geldi. 
Ermeniler Los Angeles, Glandale, New York, Boston, Chicago gibi pek çok şehre yerleşerek zaman içinde Amerika ekonomisi ve sanayiinde, edebiyat, tiyatro, müzik ve sinema gibi kültürel hayatta önemli roller üstlendiler. Farklı alanlarda 300’e yakın Ermenice gazete yayınladılar. Ermeni siyasi partileri pek çok şubesiyle aktif faaliyette bulundu. Göçmen Ermeniler Amerika’daki sosyal ve siyasal, emek hareketlerinde aktif rol aldılar. Hemşerilik, gençlik, kadın, spor, hukuk, tıp alanında dernekler kurdular. Pek çoğu günümüzde de aktif olarak faaliyet yürütmektedir. 
Ermeniler aynı zamanda üniversitelerde, bilim alanında da görev aldılar. Pek çok üniversitede Ermeni araştırmaları kürsüleri oluşturdular. Yaptıkları araştırmalarla, yayınlarla, yeni yaklaşımlarla Ermeni meselesine ışık tuttular. Elbette oluşturdukları pek çok yerleşimde Ermeni okulları ve kiliseleri de açtılar. 

Bir basın toplantısı ve Küçük Ermenistan sokakları
Hrant Dink Adalet ve Özgürlük ödülü nedeniyle Los Angeles’ta bulunmamız Ermeni basının ilgisinden kaçmamış. Bu nedenle OIA, ‘İstanbul Ermenileri Organizasyonu) ünlü bir kitabevi olan Abrill Book’ta bir basın toplantısı organize etti. İstanbul Ermenilerinin durumu hakkında detaylı açıklamalarda bulundum. Patriklik seçimi, vakıflarımızın ekonomik durumu, eğitim kurumlarımız hakkında merak edilen pek çok soruya cevap vermeye çalıştım. 
Los Angeles’ta OIA’nın daveti çerçevesinde bir grup Ermeni ile özel bir sohbet toplantısına katıldım. İstanbul Ermenilerine ait pek çok kurum hakkında bilgi sunduktan sonra gelen soruları cevapladım.        
Los Angeles’ta irili ufaklı pek çok Ermeni mahallesi var. Bu mahalleleri gezerken Ermenilere ait sayısız işyeri karşımıza çıktı. Eczaneler, fırınlar, kebapçılar, avukat yazıhaneleri ardı ardına bizi selamladı, çoğunun tabelası Ermenice yazılmış. Bu nedenle Hollywood sokaklarını gezerken karşımıza çıkan Little Armenia (Küçük Ermenistan) tabelaları bizi şaşırtmadı. Bölge, nüfusunun büyük çoğunluğunun  Ermenilerden oluşması nedeniyle belediye tarafından resmen Little Armenia olarak adlandırılmış. Bir anda aklımıza İstanbul’daki bir sokağa Dadyan adı verilmesi etrafında kopan fırtına ve bu adın iptal edilmesi geldi. 


“Hrant Dink'in ışığını takip etmek bizim görevimizdir”
Ermenicede Bolsahay Miyutyun (BM), İngilizce’de  Organization Of Istanbul Armenians (OIA), Türkçesi ile İstanbul Ermenileri Derneği (İED) Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Ermenilerin en önemli kuruluşlarından biri. 1976 yılında, Los Angeles'taki St. Sarkis Kilisesi cemaati tarafından kurulmuş ve ilk kongresini 36 üyesiyle gerçekleştirmiş. 
Dernek amacını şöyle tarif ediyor. 

“OIA yardım, eğitim, kültür ve edebi amaçlar için organize edilmiş, kar amacı gütmeyen, kamu yararına faaliyet  gösteren bir kuruluştur. OIA, Ermeni ulusunun hayatta kalmasını sağlamak, Ermeni yaşamını korumak ve geliştirmek amacıyla Ermeni ruhunu, geleneklerini ve kültürünü güçlendirmeyi amaçlayan programları desteklemekte ve kolaylaştırmaktadır.  OIA genel olarak Ermeni milletinin tarihi, kültürü ve mirası konusunda gençleri ve yetişkinleri eğitmek için tasarlanmış çeşitli programların yanı sıra burslar aracılığıyla eğitimi teşvik etmektedir. Özellikle İstanbul Ermeni kültürünün zengin mirasının korunması için çalışmaktadır. OIA, Los Angeles’ta ve çevresinde yer alan ve canlı olan Ermeni kimliğinin korunması için diğer Ermeni örgütleriyle sinerji içinde sosyal eylem, bağış toplama ve ilgili toplulukların faaliyetlerine katılmaktadır”.

Dernek 1970 ve 80’lerde İstanbul’dan ve Türkiye'nin diğer yerlerinden yeni gelen göçmen Ermenilere barınma ve iş bulma  gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmuş.  OIA aynı zamanda sayısız yardım fonuna detek veriyor. 1988’de Ermenistan’da meydana gelen deprem mağdurlarına yardım amacıyla önemli miktarda maddi katkı sağlamış. 


Hrant Dink Adalet ve Özgürlük Ödülü
Dernek 2014 yılından itibaren her yıl Hrant Dink anısına “Hrant Dink Adalet ve Özgürlük Ödülü” vermektedir. 
2014’te Haçik Muradyan, 2015’te Taner Akçam, 2017’de Aris Nalcı, 2018’de Sarkis Hatspanyan’a  verilen bu ödül bu sene ise bana verildi. 
Ödül töreni öncesi Montebolla’da bulunan Soykırım Anıtı’nı ziyaret ettik. Hrant Dink ve 1915 kurbanlarını andık. Aynı akşam ödül töreni gerçekleşti. Pek çok kurum temsilcisinin katıldığı törende Hrant Dink anısına hazırladığım, onun da düşüncelerini ifade ettiğini düşündüğüm bir sunum gerçekleştirdim. Zamanın elverdiği süre içinde gelen soruları cevapladım.  
Ödül töreni sonrası yapılan açıklamada:
“Öldürülüşünün 12. yılında Hrant Dink'i anarken unutulmaz bir akşam yaşattıkları için tüm konuklarımıza ve konuşmacılarımıza teşekkür ederiz. Dink ödülünü  Zakarya Mıldanoğlu'na sunmak ve çok bilgilendirici ve iyi araştırılmış sunumunu dinlemek bir onurdu. Bize katıldığınız ve eşsiz bakış açılarınızı ve deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz Hayko Bağdat. Garo Ghazarian, her yıl olduğu gibi harika, ilham verici ve sert. Kongre Üyesi Brad Sherman'nın konuşmasını dinlemek büyük bir onurdu. Elbatte teşekkür edilecek pek çok kişi var. Bu yolda yürümek ve Hrant Dink'in ışığını takip etmek bizim görevimizdir” ifadelerine yer verildi
Bizler de adlarını tek tek sayamayacağımız OIA yönetim kuruluna, emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyor ve bu ışığı takip etmeye devam edeceğimizi bildiriyoruz.  



‘Biz oralara gidemiyoruz ama şehirler bize geldi’
Juliet İnan/New Jersey

Mimar, yazar ve gazeteci Zakarya Mıldanoğlu, 29 Ocak 2019 tarihinde Amerika’nın New Jersey eyaletinde ‘’Anadolu’daki Ermeni Mirası’nı’’ tanıtan bir sunum yaptı. Üç yüzün üzerinde fotoğrafın gösterildiği tanıtım, New York ve New Jersey’de yasayan Türkiye’li Ermeniler tarafından ilgiyle izlendi. Doğdukları ve çocukluklarını geçirdikleri şehirlerdeki kilise, ev, okul ve tarihi yapıların fotoğrafları, St. Leon Ermeni Kilisesi salonunu dolduran tüm  katılımcılara hüzünlü anlar yaşattı. 
Mildanoğlu’nun, Türkiye’nin on dokuz şehrinde geçmişteki Ermeni yapılarını ve şimdiki durumunu fotoğraflarla belgeleyen bu titiz çalışması, günümüz nesil için önemli bir kaynak niteliğinde. 
‘Biz oralara gidemiyoruz ama şehirler bize geldi’ diyen yaşı ilerlemiş dinleyiciler, memnuniyetlerini belirtirken, dışardan gelen yağmur sesi, gösterilemeyenlerin dışa vurulması gibiydi.  
Verdiği bilgilerle eğitici bir gece yaşatan Zakarya Mildanoğlu, Hrant Dink’in ısrarı ile Agos gazetesinde yazmaya başladığını anlattı. Hrant Dink ile aynı okula giden Zakarya Mıldanoğlu, birkaç yaş büyük olduğu için de hep Zakar ahparig olmuş. Ancak şimdi kendisinin dediği gibi, “Ne yazık ki biz ona Ahparig diyoruz” 
Mildanoğlu, New Jersey’den önce Los Angeles’ta İstanbul Ermenileri Organizasyonu’nun Hrant Dink Özgürlük ve Adalet Ödülü’nü almıştı. Mildanoğlu yaptığı konuşmada aldığı ödülün kendisi için çok önemli  olduğunu ve ona ağır bir sorumluluk yüklediğini söyledi. 






    

Kategoriler

Güncel


Yazar Hakkında