Exxon Mobil CEO'su iken Donald Trump tarafından Dışişleri Bakanlığı'na getirilen Rex Tillerson, "Trump Doktrini"ne ilişkin önemli ipuçları sunan bir mülakat verdi.
Independent Journal Review'e (IJR) verdiği uzun mülakatta Tillerson, Trump'ın "Önce Amerika" (America First) politikasının ayrıntılarını anlattı.
Trump yönetiminin, son 40 yılın ABD yönetimlerine kıyasla "dramatik bir değişiklik" anlamına geldiğini savunan Tillerson, Dışişleri Bakanlığı bütçesinin yüzde 28 oranında düşürülmesi planına da destek verdi.
Tillerson'a göre, ABD şu anda dünyada devam etmekte olan çatışmaların çözülmesi için asla bir hamle yapmamayı kabul ederse, Bakanlık bütçesi aynı seviyede tutulmak zorunda kalır.
Irak-Şam İslâm Devleti (IŞİD) ile mücadele konusuna da değinen Tillerson, IŞİD konusundaki hedeflerinin "onu yenmek" olduğunu söyledi.
Tillerson, "IŞİD önümüzde durduğu sürece, bölgenin geri kalanında çatışmaları azaltmayı [deconflicting] başaramayız" dedi.
Çarşamba günü (bugün) IŞİD karşıtı uluslararası koalisyona mensup 68 ülkenin bakanlarını ağırlayacak olan ABD'li diplomat, IŞİD'le mücadelede 3 aşama belirlediklerini kaydediyor: askeri mücadele, bunu takip eden geçiş aşaması ve son olarak istikrar programı.
Obama yönetiminin IŞİD'i "küçültme" stratejisini de eleştiren Tillerson, "Bütün olan, tüm ızdırabı herkes için sürüncemede bırakmak" dedi.
Bush yönetiminde Donald Rumsfeld ile Colin Powell, Obama yönetiminde de John Kerry ile Ash Carter arasındaki sürtüşmeleri örnek gösteren Tillerson ve ekibi, Dışişleri ile Pentagon arasındaki çekişmeyi engellemek için şu andaki Pentagon şefi James Mattis ile Tillerson'un iyi ilişkiler geliştirmeye çalıştığını belirtiyor.
Tillerson'un "uyumlu" çalışmak istediği diğer kurumlar arasında CIA ve Ulusal Günvelik Danışmanlığı da bulunuyor.
Tillerson'un, Exxon Mobil'den devraldığı "işadamlığı" ve işletme yönetimi özelliklerini, Dışişleri Bakanlığı'na da uygulamak istediği ayrıca konuşulan konular arasında. Bakanlığın "şirketleştirilmesi"nin, önümüzdeki yıllarda önemli bir "vaka incelemesi" olarak değerlendirileceği söyleniyor.
Trump'ın NATO'ya üye ülkelerin ittifaka olan ekonomik katkılarına yönelik eleştirilerini de sahiplenen Tillerson, Trump'tan önceki başkanların da NATO üyelerine ekonomik katkılar hakkında "sitemlerde" bulunduğunu, ancak bunu oldukça "nazik" şekillerde dile getirdiklerini söyledi.
Tillerson, Trump'ın bu konuyu, ittifaka üye ülkeleri "utandırarak" yüzlerine vurduğunu iddia ederken, bunun Trump'ın stilindeki farkın ta kendisi olduğunu da sözlerine ekledi.
Tillerson'a göre, Trump diğer ülkelere, "Eğer benden sizi korumamı istiyorsanız ama yeterli katkıyı sunmuyorsanız, benden ne bekliyorsunuz?" sorusunu yöneltiyor.