Dolar (USD)
32.44
Euro (EUR)
34.78
Gram Altın
2445.30
BIST 100
9936.87
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Lider olarak kadın

“Vardım, Varım, Var olacağım!”

Rosa Luxemburg

1975 Yılında Birleşmiş Milletler, 8 Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasına karar vermiştir. Dünyada Kadınlar Gününün kutlanmasının amacı, kadın ve erkek arasındaki ayırımcılığın ortadan kaldırılarak, kadın-erkek ayırımı yapmadan insani eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, hakların ve kalkınmanın herkes için geçerli olduğu bir dünyanın oluşturulması için herkesin çalışmasını sağlamaktır.

Dünya Kadınlar Gününü kutladığımız bu yılda kadınların büyük sorunlarla kuşatıldığını ve nefes alamaz hale getirildiklerini görüyoruz. Şiddet, yoksulluk, ataerkillik, işsizlik ve ötekileştirme, kadınların yaşamlarını girdap gibi içine almaktadır. Şiddet, hukuksuzluk ve ataerkilizm tarafından kuşatılan kadınların en asli ihtiyacı, özgürce ve eşitçe nefes alabilecekleri bir hayata kavuşmaktır. Kadınların nefes alamadıkları bir dünyanın oluşturulmasında baş sorumlu, erkeklerdir. Kadının nefes almasını zorlaştıran mevcut hayat koşullarının aşılması için erkeklerin, kadınları yalnız bıraktığı görülmektedir. Şiddet, yoksulluk ve ötekileştirme ile kuşatılan kadın, yalnız bırakılmıştır. Kadının erkekler tarafından yalnız bırakılması, anlamlı, değerli ve verimli bir yalnızlık değildir. Kadınların nefes alabilmesi, yaşayabilmesi, üretebilmesi ve hayata aktif katılımları için, erkeklerin kadınlar etrafında oluşturdukları kuşatmayı kaldırmaları gerekmektedir. Kadının yaşadığı şiddet, yoksulluk ve tükenmişlik sorunlarının asli faili erkek olmasına rağmen kadının yalnız bırakılması, insanlık durumumuzda derin bir kriz anlamına gelmektedir. Kadını yalnız bırakmak, çözüm değil sorundur. Erkekler, yarattıkları sorunlar girdabına kadını hapsetmeden sorunların aşılması sorumluluk almanın yollarını öğrenmelidirler. Kadını yalnız bırakarak, kadının nefes alabileceği bir hayatın oluşturulması mümkün değildir.

Kadın, insanlığa liderlik yapabilecek her türlü donanıma, yeterliliğe, yeteneğe ve kapasiteye sahiptir. Her türlü yeteneğe ve yeterliliğe sahip olmasına rağmen kadının, liderlik hakkının tarihten günümüze hep gasp edildiğini söyleyebiliriz. Kadının, siyaset, eğitim, yönetim, sağlık, ekonomi, hukuk, kültür, sanat ve bilim başta olmak üzere hayatın bütün alanlarında liderlik yapacak yeteneği ve yeterliliği vardır. Kadının liderlik yapamayacağı istisna hiçbir alan bulunmamaktadır. Kadınların yalnız bırakılmaması demek, kadının her alanda liderlik yapma hakkını desteklemek, içselleştirmek ve tanımak demektir.

Kadının liderlik hakkını kullanabilmesi için kadının yaşam hakkının korunması gerekmektedir. Özel ve kamusal alanlarda şiddete maruz kalan kadınlar, hayatlarını kaybetmektedirler. Kadının biyolojik varlığını ve yaşam hakkını koruyan sahici bir hukuk sistemine ihtiyaç vardır. Kadına karşı şiddeti ve ayırımcılığı yasaklayan, devletlere bu konularda gerekli düzenlemeleri yapma sorumluluğu getiren bütün sözleşmelerin gereklerinin yapılması için yoğun bir seferberliğe girilmelidir.

Kadını seks tanrıçası, tatlı kız, anne, hanım kız, bomba hatun gibi klişelere sıkıştıran ve boğan kalıplardan arınmamız ve kurtulmamız gerekmektedir. Kadının liderliğini toplumlar için en büyük felaket ve facia olarak gören ataerkil kalıpların hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır. Kadının duygusal açıdan zayıf olduğu, düşüncesinin duygusal zayıflıklarının etkisinde olduğunu savunan gerçek dışı yaklaşımların, ezberlerin ve klişelerin dışında kadının anlaşılması lazımdır. Liderlik, erkeklerin tekelinde olan bir ayrıcalık değildir. Liderliğin erkeklerin tekelinde olması, dünyayı bir cennete dönüştürmemiştir. Kadınların liderlikten dışlanması ve liderliğin erkeklerin tekelinde bir imtiyaz olması, insanlık durumumuzdaki en önemli sorun kaynaklarından biridir. Liderliğin cinsiyeti olmaz. Hayat yolculuğunda liderlik etmek, kadın-erkek ayırımı yapmadan bütün insanların hakkı olduğunu anlamamız gerekmektedir. Kadını sosyal, duygusal ve düşünsel açılardan tam lider olarak gören yeni bir yaklaşım, kadınla beraber bütün insanlığın nefes almasını sağlayacaktır.

Liderlik, diğer insanlarla birlikte hayatı etkilemek ve hayata yön vermektir. Liderlik, güç ve şiddet kullanmak, komuta ve kontrol saplantısı demek değildir. Liderlik, anlamla, anlamayla, açıklıkla, özgürlükle, akılla, geleceğe yönelmekle, işbirliği ve paylaşmayla ilgili insani bir durumdur. Kadınlar, liderlik için gerekli bu özelliklere ve yeteneklere fazlasıyla sahiptirler. Hayat, bir yolculuktur. Liderlik, hayat yolunda insanları olumlu, yapıcı, yaratıcı ve dinamik nitelikte etkilemek demektir. Liderlik, yönetmek demek değildir. Liderlik, yönetmek yerine birlikte yön bulmak için sürekli olarak yolda olmaktır. Hayat yolculuğunda liderlik etmek için kadınlar, duygusal, düşünsel, sosyal, ahlaki, akli ve ilişkisel açılardan her türlü donanıma sahiptirler. Kadınların insanlığa hayat yolculuğunda liderlik etmeleri için, önlerindeki yapay engellerin kaldırılması yeterlidir. Kadınları, cam tavanlarla engelleme saplantısı şeklindeki çocuksu durumdan kurtulmaya ve olgunlaşmaya çok ihtiyaç vardır. Bırakın, kadınlar hayat yolunda insanlığa yol ve yön göstersinler!

Necip Fazıl’ın Kadın şiiriyle Dünya Kadınlar Gününü selamlıyorum: Kalıp değil bir fikir.../ Elmas sorguçlu fakir/ Açıkta sırrı bakir/ Kadın.../ Çölde kaçan bir serap/ Yönü kementli mihrap.../ Madeni som ıstırap/ Kadın.../Dipsiz hasrete tuzak/ En yakınken en uzak..../ Tadı zehrinde erzak/ Kadın.../ Bir işaret, bir misal/ Ayrılık remzi visal.../ Allah'a yol bir timsal/ Kadın...