Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

LİBYA DA SURİYE GİBİ OLUR MU?..

Pazar günü, iç savaşın hüküm sürdüğü Libya’daki farklı gruplara destek veren ülkelerin başkan ya da başbakanları Berlin’de düzenlenen konferansta buluştular...

Amaç Libya’da ateşkesi desteklemek, silah ambargosuna uymak ve Libya’nın iç işlerine karışmamak konusunda söz kesmekti...

Ve bu sözü kestiler de...

Ama...

Ateşin kesilip kesilmeyeceğini henüz bilmiyoruz...



Bu girişten sonra ne yapmak istediğime geleyim...

Dış politikada aktör olmaya soyunmanın, aktör olmak anlamına geldiğini zanneden Sayın Cumhurbaşkanını, Sayın Dışişleri Bakanını ve Sayın Savunma Bakanını eleştireceğim...

Ben de Cem Yılmaz’ın filmlerinden birinde başrol oynamak isterim ama...

Demirkubuz bile oyunlarında bana rol vermez...



Dış politikada aktör olmanın, oyun kurucu olmanın üç şartı vardır...

Çok güçlü bir ekonominiz olacak...

Dünyanın bütün ülkelerinin saygı duyduğu ve “yapar mı yapar” dediği bir ordunuz olacak...

Müzakerelerde dediklerinizi yaptırabilecek siyasi gücünüz olacak...



Ordumuz belki bu şartlara uyabilir ancak...

Ne ekonomimiz uygun bu aktörlüğü yapmaya...

Ne de siyasi gücümüz...



Buyurun görün...

“Diktatör” dediğimiz Sisi ile aynı masaya oturtulduk ve sesimizi çıkaramadık...

“Ben terörist Hafter’in olduğu masaya oturmam” dediğimizden birkaç gün sonra Hafter’i bizim de bulunduğumuz masanın hem de başına geçirdiler...

“Libya’nın içişlerine karışmayın” dediler...

İtiraz dahi edemedik...

Ve bu arada itibarımız, güvenilirliğimiz sorgulanır hale geldi...

Bundan sonra yapacağımız her çıkış “blöf” olarak kabul edilecek...



Hâsılı canlarım...

Lider devlet insanları ya büyük konuşmazlar...

Ya da eğer büyük konuşmuşlarsa gereğini yerine getirirler...

POLİTİKACI VE AVCI...


Rahmetli babacığım:

“İnsan boğazı dokuz boğumdur... Öfkelendiğin zaman dokuz kere yutkun sonra söyle” derdi.

Bunu nasıl öğrenmişti?..

Öfkelendiğinde son söyleyeceğini en önce söyler ve kaybederdi de ondan...



Canlarım...

Yine babacığımdan bir söz...

“Kör bir eşek bile aynı çukura iki kere düşmez”...

Ama canlarım, rahmetli babacığımın aynı çukura kaç kere düştüğünü ben bile sayamadım...

Onun için, 36 yaşına kadar süren ticaret hayatını belediyede işçi olarak çalışmaya başlayarak bitirdi...



Bir gün, av meraklısı olan küçük eniştem Ercüment ile Avcılar Kulübü’ne gittim.

Yaşça benden büyük olan bir avcı içeridekileri gösterip:

“Dünyanın en büyük yalancıları politikacılarla avcılardır” dedikten sonra devam etti: “Avcılarla politikacıların ortak bir diğer yönleri ise önce ateş edip sonra nişan almalarıdır”...



İç savaştan önce Suriye’nin nüfusu 18 milyondu...

550 bini iç savaşta öldü...

6 milyon kişinin Suriye içinde yer değiştirdiği tahmin ediliyor...

5 milyondan fazla Suriyelinin ise ülkelerini terk ettikleri, başka topraklarda mülteci olarak yaşadıkları biliniyor...



Bu berbat tablonun bir numaralı sorumluları; karar vermeden önce 9 kere yutkunmayan...

Yani...

Düşünmeyen...

Yani...

Önce ateş edip sonra nişan alan avcı benzeri politikacılardır...

Umarım aynı hataları Libya konusunda da yapmazlar...

LİDER OLABİLMEK...


Sivasspor, Beşiktaş’ı hem de İstanbul’da 2-1 yendi...

Ve halen lig lideri...

Çalımbay, siyasi zihniyetli bir lider olsaydı ne derdi?..

“Her maçımızı alacağız. Şampiyonluğu son maça bırakmayacağız.”...



Ama hayır...

Öyle demedi Çalımbay...

“Bizim dışımızda herkes şampiyonluk adayı” dedi...



Siyasi liderler Rıza Çalımbay gibi konuşmayı öğrendiklerinde
“Devlet İnsanı” olacaklar...

İSTANBUL KÖY MÜYDÜ?..


Erdoğan geçenlerde ve çok kızgın olduğu bir anda (Gerçi öfkesiz bir anı yok ya neyse):

“İstanbul yerel yönetime bırakılmayacak kadar önemli” dedi...

Sahi ya...

Nurettin Sözen şehri Erdoğan’a teslim ettiğinde İstanbul köy müydü?..

UĞURLU SAYI...


Gönül Yazar sondan bir önceki evliliğini yaptı...

“Neden sondan bir önceki?...”...

Çünkü “9”, Hanımefendi’nin uğurlu sayısı...