Laikliği Türkler İcat Etti

Laikliği Türkler İcat Etti

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nde “Türk Devlet Geleneği ve Danışmanlık” konusunu anlatan Prof. Dr. Mikail Bayram, “Laiklik anlayışı Türklerin dünya kültürüne hediyesidir. Laikliği Türkler icat ettiler” dedi.

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Pazartesi Sohbetleri’nde, “Türklerde devlet yönetme telakkisi ve devlet yönetme ahlâkı ile danışmanlık” konuşuldu.

Tarihçi Prof. Dr. Mikail Bayram, Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbette, “İslâm’dan önceki Türk devlet geleneğinde de devlet başkanının yanı başında ona rehberlik yapan “Tonyukuk” bulunuyordu ve bu kişi Bilge Kaan’ın danışmanıydı. Bunlar genellikle bilge kişilerdir ve feylozof insanlardır. Devlet başkanına tecrübelerini ve bilgilerini aktaran, bir ölçüde onu ikaz eden ve ona yön veren kişilerdir” dedi. Türklerde eskiden devlet başkanına “Kaan” veya “Yabgu” dendiğini ve bu aileden gelenlerin devletin yönetiminde pay sahipleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mikail Bayram, devleti idare etmeye aday şehzadelere muallimlik yapan bilge kişilere de “Atabek” veya “Lala” dendiğini hatırlatarak bu geleneğin, eski Türklerde sıkı bir şekilde korunduğunu ve İslami dönemde de bazı değişikliklere uğramak suretiyle devam ettiğini söyledi. Bunun en bariz şeklinin Selçuklular da görüldüğüne işaret eden Prof. Bayram, 1040’daki Dandanekan Savaşı’ndan sonra Türk Beğlerinin Nişabur’da toplanarak kendilerine Tuğrul Beğ’i devlet başkanı seçerek “Büyük Kaan” yerine “Sultan” tabirini kullandıklarını ifade etti.

İSLAM’DA DEVLET ŞÛRA İLE YÖNETİLİR

Kur’an’da devletin nasıl yönetileceğiyle ilgili bir emirin olmadığını ve sadece “şûra” ile yönetilmesi gerektiğinin haber verildiğini kaydeden Bayram, Araplarda devlet yönetme geleneğinin ise dört halifeden sonra ortaya çıktığını ve Ümeyyeoğulları merkeze alınarak Emeviler Devleti’nin kurulduğunu ve daha sonra devlet idaresinin Abbasoğullarına geçtiğini ve Abbasiler Devleti döneminde de “Halifelik yeryüzünde Allah’ın gölgesidir” şeklinde bir hadis uydurularak bu anlayışın devam ettirildiğini söyledi. İran devlet anlayışında ise Şah’ların “ilah” mertebesinde olduklarını ve 12 İmam’dan sonra gelen Ayetullahların da “masum” olduklarını sözlerine ekleyen Bayram, Abbasileri iktidara getiren çevrenin İranî çevreler olduğunu ve Abbasilerin merkez idaresinin de İranlı bürokratlardan oluştuğuna dikkati çekti.

KARAKOL NEREDEN GELİYOR

İranlı bürokratların boş durmadıklarını ve Abbasi Halifesinin başına kendi imamlarını getirmek istediklerini aktaran Bayram, bu tehlike üzerine Abbasi Halifesi Me’mun’un, yeni bir askeri güç sağlamak için Türklerden oluşan Özel Muhafız Alayı kurdurduğunu ve onlara Samarra’da özel bir şehir oluşturulduğunu belirterek “Bağdat şehrinin muhafızlığını Türk askerler yapıyordu. O dönemde karakollarda bulunan Türk askerleri siyah bir kolçak takıyorlar. Kollarında siyah renkli bu kolçaklı insanların bulunduğu yere ise “Karakol” denilirdi. Araplar hâlâ bu kelimeyi kullanırlar. Polislerin bulunduğu yerlere karakol deniliyor. İşte bu kelime o zaman (863 yılında) icat oldu” dedi.

LAİKLİĞİ TÜRKLER İCAT ETTİ

Bundan sonra İslâm dünyasında Türk Devlet geleneğinin yayılmaya başladığını ifade eden tarihçi Bayram, Tuğrul Beğ’in danışmanı ve veziri Amîdülmülk Kündürî ile Abbasi Halifesi Kaim bin Emrullah’ın görüşmelerinde bir anlaşma yapıldığını hatırlatarak şu ifadelere yer verdi: “Abbasi Halifesi, dünya işlerini Tuğrul Beğ’e devrediyor. Ve Tuğrul Beğ’e Sultan’ül-Dünya (Dünyanın Sultanı) unvanını veriyor. Kendisini de “Ruhanî Lider –Din İşlerinin Reisi” unvanını veriyor. Biz buna “Laiklik” deriz. Dünya tarihinde laikliğin ilk uygulandığı(1060)yer burasıdır. Zeki Velidi Toğan hocamızın dediği gibi “Laiklik anlayışı Türklerin dünya kültürüne hediyesidir.” Laikliği Türkler icat etti. Böylece dünya ve dünya siyasetini yönetme işleri Tuğrul Bey’e verildi.”