25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kütüphane haftası 2020

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

A+ A-

MEF Üniversitesi Kütüphane Direktörü ve IFLA Uluslararası Kütüphane Dernekleri ve Kurumları Federasyonu komite sekreterlerinden dostum Sn. Ertuğrul Çimen’i geçen hafta arayıp, bu yılki Kütüphane Haftası’na ilişkin aşağıdaki bilgileri derledik. Kendisine gazetemize-köşemize yaptığı katkıdan dolayı içten teşekkür ederiz.

***

56. Kütüphane haftasında (30 Mart – 05 Nisan 2020) ana tema “Şehir (Kent) Kültürü ve Kütüphaneler” olarak belirlenmişti. Koronavirus salgını önlemleri kapsamında etkinlikler iptal edildi ama kimileri dijital iletişim ortamında gerçekleştirilmeye çalışılacak.

***

Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü (KYGM) ile Türk Kütüphaneciler Derneği (TKD) bu yıl tek bir tema belirlemişti. TKD Gn. Bşk. A. Fuat Kartal, tema belirlenirken kütüphanelerin kent yaşamına etkileri, bağımsız kitapçıların küçük kentlerin ekin (kültür) yaşamına etkileri, kütüphanelerin değişen/dönüşen kentsel alanlar için önemi gibi pek çok alt temanın da hafta boyunca ele alınmasının öngörüldüğünü belirtiyor. TÜİK 2019 verilerine göre nüfusun yüzde 92,8’i (77.151.280 kişi) kent ve ilçe merkezlerinde yaşıyor. Bu durum kentsel ekinin oluştuğu anlamına gelmiyor elbette. Çünkü kent ekini, farklı ekin ve bilgi birikimine sahip, farklı gelenek-görenek ve farklı ekinlerden gelen kişilerin, birey olarak kendi hak ve özgürlüklerinin bilincine vardıkları ve yaşadıkları kent özelinde oluşturdukları birlikte yaşama ekinidir. Kent ekininin temel unsurları ise o kentte yaşayanlar aracılığı ile anlam kazanan kent belleği ve ekinsel çıktılardır. Bu bakış açısıyla Türkiye’de özellikle dev kentlerin gerçekten kendine özgü birer ekini olduğunu söylemek oldukça zor. Dev kentler daha çok farklı ekinlerin bir arada bulunduğu dev köyler olarak adlandırılabilir. Bu dev köylerin merkeze yakın ya da uzak ekonomik, altyapı, toplumsal ve ekinsel olarak geri kalmış alanlarının yeniden yapılandırılması, farklı toplum kesimlerinin bir araya getirilmesi böylece kent ekininin yaratılması ya da pekiştirilmesi ve yaşayanlarda o kente ait olma duygusu yaratılması konusunda kütüphaneler bugün geçmişte olduğundan çok daha önemli bir role sahip.

***

Uzunca bir süredir dünyanın farklı bölgelerindeki (Vancouver, Seattle, Meksiko, Sao Paolo, Tokyo, Viyana, Amstedam, Stuttgart, Birmingham, Helsinki) farklı ölçekteki kentlerde sıradışı bir mimariyle inşa edilen kütüphaneleri Alman yazar Dagmar Giersberg “Kent gelişiminin dayanak noktaları” olarak tanımlıyor. Çoğu kentin yeni gelişen bölgelerinin tek kamu binaları kütüphanelerken, diğer yandan yeniden yapılandırılan bölgelerde de özellikle büyük oylumlu yapıların (tren garı, kullanılmayan fabrika ve tesisler vb.) kütüphanelere dönüştürülmesi böylece sorunlu bölgelere değer kazandırılması girişimi sıklıkla karşılaşılan bir durum.

***

Bu çabaların temelinde özellikle halk kütüphanelerinin o bölgede yaşayan, ortak bir gelecek ve ekin oluşturmayı isteyen, bunun için düşünce geliştiren ve bunları paylaşmak isteyen kişiler için birer çekim merkezi olmasının da büyük etkisi var.

***

Türkiye’de de son yıllarda çok sayıda ilde büyük giderek en büyük olma savıyla kütüphaneler ve kıraathaneler yapılıyor. İlk bakışta, kütüphanecilik adına sevindirici gibi görünen bu etkinliklerin sürdürülebilirlik, yarar-maloluş, mimari ve kütüphanecilik tekniği gibi farklı açılardan değerlendirildiğinde eleştiriye açık çok fazla yönünün olduğunu söylemek abartılı olmaz. Zira geçmişte yerel yönetimlerce kurulan “bilgi evleri” ya da MEB tarafından kurulan “Z kütüphaneler” gibi pek çok olumsuz örnek var!

***

Bu arada akademik toplumun da kent ekini ve kütüphane kavramına uzak olduğunu belirtelim. Türkiye’de çalışan 11 Bilgi Belge Yönetimi Bölümü içinde lisans ya da yüksek lisans izlencelerinde tam da bu isimle ders bulunan tek bölüm Çankırı Karatekin Üniversitesi SBE Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü!

SONSÖZ: Koronavirüs hastalarının sağaltımıyla ilgilenirken unutmayalım ki, Yunan tarihçi Diodorus’un söylediği gibi “aklın sağaltım yerleri de kütüphanelerdir”.

Kütüphane haftası 2020 - Resim: 1

Kütüphane haftası 2020 - Resim: 2