1. HABERLER

  2. GÜNCEL

  3. Kuşlar Bir Yılda 17 Ülkeye Gitti
Kuşlar Bir Yılda 17 Ülkeye Gitti

Kuşlar Bir Yılda 17 Ülkeye Gitti

1 Gramlık Cihaz ile Takip Edilen Kuşlar Bir Yılda 17 Ülkeye Gitti

A+A-

Kafkas Haber Ajansı-Özel

27 Gramlık Büyük Kamışçın Kuşunun, Iğdır’dan Afrika’ya 11,000 Kilometrelik Göçü

ABD Utah Üniversitesi, Kafkas Üniversitesi, Koç Üniversitesi ve Kars KuzeyDoğa Derneği’nden biyologlar, 276 kuş türüyle Doğu Anadolu’nun en zengin kuş cenneti Kars-Iğdır Aras Nehri Kuş Cenneti’nde üreyen 27 gramlık büyük kamışçın kuşunun (Acrocephalus arundinaceus), her sene Türkiye, Ortadoğu ve Afrika’daki 17 ülke arasında 11,000 kilometreden fazla göç edip üremek için Aras Nehri Kuş Cenneti’ne geri geldiğini keşfetti.

Sadece 1 gram ağırlığında olan ve sürekli ışık miktarını kaydeden geolocator (coğrafi konumlama cihazı) takılarak göç yolları belirlenen büyük kamışçınlar, Türkiye’de göçü takıp edilen ilk ötücü kuş türü ve en küçük canlı oldu. Orman ve Şu İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü izniyle yapılan çalışma, ABD ornitoloji (kuşbilim) dergisi Condor’da yayınlandı.

http://americanornithologypubs.org/doi/full/10.1650/CONDOR-16-63.1

Utah ve Koç Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu’nun doktora öğrencisi Joshua Horns verileri analiz ederek her kuşun bir yıl içinde en az 11 ülkeyi ziyaret ettiğini tespit etti.

Türkiye’den Ortadoğu ve Afrika’daki 16 ülkeye giden bu kuşlar, her Nisan Afrika’dan gelerek Mayıs-Temmuz aylarında Aras Nehri Kuş Cenneti’nde ürüyorlar. Büyük kamışçınlar şaşırtıcı bir şekilde sonbahar ve kış aylarını Afrika’nın iki farklı bölgesinde geçirdiler. Ağustos ayında Iğdır’dan güneye göç ederek Eylül-Kasım aylarını orta Afrika’nın Güney Sudan-Uganda bölgesindeki tropikal sulak alanlarda geçiren bu ufak kuşlar, Aralık ayında tekrar göç ederek Ocak-Mart aylarını Malawi ile Tanzanya-Mozambik sınırındaki Hint Okyanusu kıyısındaki sulak alanlarda geçirdiler.

Şekercioğlu, büyük kamışçınların sulak alan kuşu olmalarına rağmen, sonbahar ve ilkbahar göçlerinde dünyanın en kurak ve zorlu yerleri olan Ortadoğu, Arabistan ve Sahara çöllerini iki kez geçtiğini vurguladı. Sulak alanlar için bir gösterge tür olan büyük kamışçınların iki sene boyunca 277 dünya çapında önemli kuş alanını (ÖKA) ziyaret ettiğini ama çoğu sulak alan olan ve yüzlerce diğer kuş türünü de barındıran bu alanların %40’ından fazlasının korunmadığını belirtti. Bu alanların en acil olarak korunması gerekeni de, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Doğu Anadolu’nun ilk Tabiatı Koruma Alanı olmaya layık görülen ama halen resmi olarak korunmadığı için yok olma tehlikesi altında olan Aras Nehri Kuş Cenneti.

Bir tür için önemli olan alanların tanımlanması, doğa korumanın en kritik bileşenidir. Büyük kamışçın gibi göçmen kuşlar için, bu bilgiyi elde etmek çok zordur çünkü göçmen kuşlar çok geniş mesafelerle ayrılmış birçok alanı kullanmaktadır. Büyük kamışçın, Aras Nehri Kuş Cenneti’nde üreyen bir sulak alan türü olduğu için seçildi. Sulak alanlarda yaşamak için özelleşmiş kuş türlerinin %67’sinin soyu küresel çapta yok olma tehlikesi altında olduğu için, büyük kamışçın gibi bir sulak alan gösterge türünün yıl boyunca takibi, çok nadir olan diğer önemli sulak alan kuşları için önemli olan alanların tanımlanabilmesini de sağladı.

Standart uydu takip cihazları, büyük kamışçın gibi ötücü kuş türlerinin çoğu için çok büyük olduğundan, 1 gramlık “geolocator” coğrafi konumlama cihazları Türkiye’de ilk kez bu türü takip etmek için kullanıldı. Uyduları kullanamayan geolocator cihazları gün doğumu ve gün batımının zamanlarını ortaya çıkarmak için gün ışığının miktarını kaydeder. Bu bilgilerin ışığında, gündoğumu zamanı kuşun bulunduğu noktanın boylamını, gün uzunluğu da kuşun bulunduğu noktanın enlemini hesaplamak için kullanılır. Bu cihazlar uydu ile iletişim kurmadıklarından, pilin boyutu ve bunun sonucu olarak cihazın ağırlığı da büyük ölçüde küçültülebilmektedir. Bu sayede, daha önceden takip edilemeyen 25 gram kadar hafif ötücü kuşların bile göçü artık tespit edilebiliyor – tabi geolocator takılan bireyin göçünü tamamladıktan sonraki yıl tekrar yakalanabilmesi kaydıyla.

Şekercioğlu’nun araştırma ekibi, 2013 yılı ilkbaharında Aras Nehri Kuş Cenneti’nde 30 büyük kamışçına Türkiye’de ilk defa geolocator taktı. Cihazlar uydular tarafından takip edilemediklerinden, cihazda kaydedilen bilgilere ulaşmak için geolocator taşıyan kuşların tekrar yakalanması gerekiyor. 2014 ve 2015’de tekrar yakalanabilen 5 kuştan geolocatorlar geri alındı ve içlerinde çok önemli bilgiler taşıyan bu cihazlar, bu kuşların tüm yıl boyunca nasıl hareket ettiklerinin büyük oranda kavranmasına yardımcı oldu.

Veriler, sonbaharda büyük kamışçınların Ortadoğu, Arabistan ve Sahara çöllerini geçerek, Türkiye’den Güney Sudan ve Uganda’ya 3600 km uçtuğunu gösterdi. Bu kuşlar orta Afrika’da üç ay geçirdikten sonra güneydoğu Afrika’nın Hint Okyanusu kıyısına 2100 km’lik bir göç daha gerçekleştirdi. Burada da 3 ay geçiren kuşlar, Nisan ayında Türkiye’ye doğru geri göçe başladılar. Bu yolculuk boyunca, Tanzanya, Kenya, Etiopya, Somali, Suudi Arabistan ve Ortadoğu üzerinden 5500 km’lik bir yol daha kat ederek bir yılda toplam 11000 km’nin üzerinde göç etmiş oldular.

Verileri incelenen bu beş kuşun hepsi de Kızıldeniz’i Hint Okyanusu’na bağlayan Bab’ül Mendep Boğazı’nın üzerinden Afrika’dan Ortadoğu’ya geçti. Kuşlar, bu dar boğazdan geçerek yere konmalarının mümkün olmadığı açık suyun üzerinde minimum zaman geçirmiş oldular. Öte yandan, bu durum kuşları kritik bir göç dar boğazına doğru yoğunlaştırmaktadır. İstanbul Boğazı’nın da arasında olduğu göç dar boğazları, göçmen kuşların hareketini teşvik eden her alan olabilir. Buna rağmen, bu dar boğazların korunmaması ve insan tahribatına uğraması, kuş populasyonların azalması açısından büyük bir potansiyel yaratmaktadır. Araştırmacılar Bab’ül Mendep Boğazı’nın göçmen kuş dar geçitlerindeki ÖKA’ların hiçbirinin resmi olarak korunmadığını tespit etti..

Aras Nehri Kuş Cenneti’nde üreyen büyük kamışçınların bir yılda 17 ülke arasında 11,000 km’den fazla göç etmesi, Tuzluca Barajı tarafından yok edilme tehlikesi altında olan ve yüzlerce kuş türünün üreme, kışlama ve göç esnasında beslenme alanı olarak kullandığı Aras Nehri Kuş Cenneti’nin uluslararası önemini bir kez daha gösterdi. Doğu Anadolu’nun en zengin kuş cennetinin küresel önemine dikkat çeken Şekercioğlu şunları söyledi:

“Sadece 10 km2 bir alanda şimdiye kadar Türkiye kuş türlerinin %57’sini kaydettiğimiz Kars-Iğdır sınırındaki Aras Nehri Kuş Cenneti, biyolojik çeşitlilik açısından dünya çapındaki önemini bir kez daha gösterdi. 2005’de keşfettiğim bu muhteşem sulak alanda kurduğumuz Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi halkalama istasyonunda, DKMP, Kafkas Üniversitesi ve fedakar gönüllülerimizin işbirliğiyle 11 yılda 183 türden 85.000’den fazla kuşa göçlerini takip için Türkiye halkası taktık. Şimdiye kadar 276 kuş türü tespit ederek Aras Nehri Kuş Cenneti’nin Doğu Anadolu’nun en zengin kuş cenneti olduğunu belgeledik. Alanda henüz kaydetmediğimiz ama yakın çevrede yaşayan en az 51 diğer kuş türü daha olduğundan, araştırmalar devam ettikçe Aras Nehri Kuş Cenneti’nin 300 kuş türünü geçeceğine eminiz. Kuşlara taktığımız geolocatorlar ve uydu vericileriyla 3 kıtada düzinelerce ülkeye göçlerini takip ettik. 29 ülkeden ve düzinelerce üniversiteden yüzlerce gönüllü öğrenciyi eğittik. Verdiğimiz dilekçeler üzerine DKMP Genel Müdürlüğü, Aras Nehri ve Iğdır Ovası Önemli Doğa Alanlarının birleştiği noktadaki bu eşsiz sulak alana en uygun statünün "Tabiatı Koruma Alanı" olduğunu belirtti. Bu da Doğu Anadolu için bir ilk. Sayın Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 2012’de TBMM’de “Bu kuş cennetini korumak boynumuzun borcudur” dedi ama hala bu alan resmi korumaya alınmadı. Alan için önerilen Tuzluca Barajı yapılırsa, bu eşsiz kuş cenneti ve 1800 kişinin yaşadığı 5 çevre köy sular altında yok olacak. Şimdiye kadar kaydedilen 276 kuş türü ve alanın çevresinde yaşayan 51 diğer kuş türüyle Doğu Anadolu’nun en zengin kuş cenneti olan Aras Nehri Kuş Cenneti, Tuzluca Barajı ile yok edilmemelidir. Orman ve Şu İşleri Bakanlığı’nın kendisinin de resmen belirttiği şekilde, Doğu Anadolu’nun ilk Tabiatı Koruma Alanı ilan edilmelidir.”

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.