Yine, ’Demirin paslandığı gibi kalpleriniz de, dünya işleri ve günahlarla paslanır. Bunun cilâsı, giderilmesi de Kur’ân-ı Kerîm’i okumak ve ölümü hatırdan çıkarmamaktır‘ sözleri ile Kur’ân-ı Kerîm’i okumanın kalplerimizdeki dünyevî pasları sildiğine dikkat çekmektedir. Kur’ân okumak kalplerimizi cilâlar. Kur’ân-ı Kerîm şerlere, kötülüklere ve Cehennem azabına karşı birer ikazcı ve uyarıcıdır. Fakat uyarma ve korkutmada, yani havf ve rica da denge kurulmalıdır. Tabiri caizse orta yol bulunmalıdır. Ne Allah’ın rahmetinden ümit keseceğiz. Ne de azabından emin olacağız. Kur’ân ilmi, Allah katında en değerli ilimdir. Cenab-ı Hak bütün ilimleri Kur’ân’da toplamıştır. Rabbimiz kullarından, kendisinden ilim istememizi, ilim talep etmemizi buyurur.

Kur’ân-ı Kerîm hayatımızı kuşatmalıdır. Her safhasında ondan faydalanmalıyız. Çünki insan nasıl yaşarsa öyle ölür. Kur’ân’la birlikte kâinat kitabını da okumalıyız. Çünkü Kur’ân kâinatı eline alıp, onu Allah adına bizlere tarif ediyor. Sanatkârın sanatını tarif eder gibi, bizleri tefekküre teşvik ediyor. Düşünerek inancımızı kuvvetlendirmeliyiz. Kur’ân Allah’ın 18.000 âlemine teveccüh eden, yönelen ve bakan bir kitaptır. İlâhî bayram olan Ramazan ayında indirilmiştir. Kur’ân-ı Kerîm cihanşümul bir kitaptır. Hitapdır. Bütün insanlığı kucaklar. Peygamberimizin (asm) şahsında bütün insanları muhatap alır. Kur’ân’da yüksek bir aheng, uyum ve denge vardır. Bu durum dahi İlâhî bir hitap olduğunun göstergesidir. İnsan takatini, gücünü aşmaktadır.

Kur’ân-ı Kerîm dört esas üzerine bina edilmiştir. Tek olan Allah inancı. Peygamberlik veya nübüvvet. Öldükten sonra dirilme, haşir hakikatı. Adalet ve namaz. Kur’ân insaniyeti kübradır. Büyük insanlıktır. Çünki hem dünya hem de ahiret saadetine bakar. Sonsuzluğu kucaklar. Halbuki medeniyetin güzellikleri olan uçak, elektrik gibi nimetler sadece dünyaya bakarlar. Zaten yaş ve kuru her şeyden bahseden Kur’ân bu medeniyet nimetlerinden de remzen, işareten bahseder. Kur’ân Allah’ın bizlere, biz kullarına hitabıdır. Konuşmasıdır. Tenezzülü İlâhidir. Kendi sıfatlarını hatırlatır. Yaratılış gayemizi söyler. Olayların iç yüzünü açıklar. Bizden önce dünyaya gönderdiği cinleri ve biz insanları ibadet için var ettiği vurgusunu yapar. Bizlere hayat suyu. Işık ve hayat kaynağıdır. Allah’ım! Sevdiğin ve razı olduğun şekilde Kur’ân’ın sırlarını anlamayı ve Kur’ân’a hizmet etmeyi bizlere nasip et. Amin.