havadurum

Kumarlar Köyü sakinleri "Şirketin göleti hayvancılığı öldürdü"

2618

 Alamos Gold ve yerli ortağı Doğu Biga Madencilik A.Ş. tarafından Çanakkale’nin tek içme ve su kaynağı Atikhisar Su Havzası’nda yapılmak istenen siyanürlü altın madenciliği için Kumarlar Köyü’nde gölet yapılması, yapılan gölet ile altın şantiye alanına su taşınması planlamıştı.  Siyanürlü altın madeni işletmesi için 13 Ekim’de yenilenmesi planlanan ‘Proje Ruhsatı’ yenilenmemiş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü web sayfasında firmanın ruhsatının uzatılmadığı görülürken, Alamos Gold firması resmi sitesinden yapılan açıklamada ruhsat yenilenene kadar inşaat faaliyetlerinin durdurulduğu belirtilmişti.  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, inşaat ruhsatı uzatma başvurusunda bulunan Doğu Biga Madencilik şirketinin adı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden ve Petrol İşler Genel Müdürlüğü `Temdit Başvuruları` listesinde yer almamış, proje durmak zorunda kalmıştı. Siyanürlü altın madeni işletmesi için gerekli olan suyun tedariki amacı ile Kumarlar Köyü’ne gölet yapımına başlanırken, Kumarlar Köyü sakinleri gölet yapımı ile başlayan sorunları gazetemiz Çanakkale OLAY’a anlattılar. Altıncıların altınlarını çıkartmak için yapmak istedikleri göletle şantiye alanına boru döşediklerini belirten köy sakinleri, 20-25 hanenin hayvancılık yaptığı alanın göletle birlikte su altında kalacağını belirtti. Köyün sulama alanına ihtiyacı olsa dahi suların borularla tamamen şantiyeye çekildiği belirten köy sakini Sabri Ünal, hayvancılık ve tarımın bu tür projeler ile bitmesinin hızlandığını ifade etti.

 
“Alan su altında kalacak”
Gölet yapımı ile birlikte mera alanının su altında kalacağını belirten Ünal; “Bu boş alan Kumarlar Köyü’nün yaylası. Önceden burada çok büyük ağaçlar, çınarlar vardı. Şu anda burada siyah borular döşenmiş durumda. Bu döşenen borulardan alınan suda Balaban’a çıkıyor. Altıncılar, altınlarını çıkartmak için su götürüyorlar. Burada 20-25 hane hayvancılıkla geçiniyordu. Hayvancılık burada yapılırdı. Ağaçlar hayvanlar için koruma alanıydı. Tabi alan su altında kalacak ve su altında kaldıktan sonra da hiçbir şey kalmayacak” dedi.
 
“Çamlar dahi kurudu”
Aynı zamanda siyanüre karşı olduklarını, çevredeki maden ve termiklerle bitkilerin kuruduğunu belirten Ünal; “Siyanüre karşıyız. İçme sularımıza, yeraltı sularımıza karışacak. Daha önce kurşun madeni vardı. Bahçelerimiz hep kurudu. Mesela çiçek açıyor, daha çiçekken kuruyup ölüyor. Verim yok. Üzerine kül yağıp duruyor. Bu termiklerden de olabilir. Daha dalında dökülüyorlar. Çamlar dahi kurudu” dedi. 
 
“Sulama diye bir şey olmadığını gördük”
Ünal; “800 küçükbaş hayvan vardı. Çiftçilik öldü. 2000 yılında gölet yapmak istediler. Biz köylüler olarak dilekçe verdik. 2 bin 500 dönüm kapalı alan sulanır diye düşündük. 50’lik borularla suları alıyorlar. Sulama diye bir şey olmadığını gördük. Önceden sulanacak diyorlardı. Şimdi sular borularla direkt altın madenine gidecek” dedi.   
(Eren Aşnaz)
Paylaş