Röportaj 14.01.2018 09:00 Güncelleme: 15.01.2018 09:45

​Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi:

Antalya'da temaslarını sürdüren Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Belek Turizm Merkezi'nde, aralarında Yeni Birlik Gazetesi Ankara Temsilcisi Seda Şimşek'in de yer aldığı gazetecilerle bir araya gelerek, sorularını yanıtladı.
​Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi:

Seda ŞİMŞEK

“ABD’NİN İSRAİL’İN BAŞKENTİ OLARAK KUDÜS’Ü TANIMA KARARI FİLİSTİN TOPRAKLARININ İSRAİL’E İLHAKI KARARIDIR”

** Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, son günlerde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül etrafında dönen tartışmaları değerlendirirken, “Benim bildiğim Abdullah Gül, Cumhurbaşkanımıza karşı 'Cumhurbaşkanı adayı' olarak çıkmaz. Çünkü 2019 seçimleri şahısların ötesinde önem arz eden bir seçim” dedi.

** Kurtulmuş, ABD’nin Tel Aviv’deki İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına ilişkin, “ABD’nin kararı aslında sadece bir başkent değiştirme kararı değil, Filistin topraklarının bütünüyle İsrail devletine ilhakı kararıdır” iddiasında bulundu. 

 ** Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi’nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay kararıyla ilgili ise "Çok fazla siyasallaştırarak bu süreci bir şekilde başka yönlere, başka tartışmalar içine çekmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Hukuki boşluklardan faydalanarak terörle mücadele de zedelenmemelidir” görüşünü dile getirdi.

** AK Parti-MHP ittifakını değerlendiren Bakan Kurtulmuş,  AK Parti’nin daha önceki seçimlerde olduğu gibi 2019 seçimlerinde de kapsayıcı bir dil kullanacağına işaret etti ve “Sonuçta bu cumhur ittifakı teklifi, henüz Sayın Bahçeli'nin teklifidir, ama görünüyor ki MHP önümüzdeki dönemde AK Parti ile bir seçim ittifakı yapacaktır. Bu iki partinin birleşmesi değil, bir seçim ittifakı sürecidir” diye konuştu. 

ANTALYA 

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş ile turizmin kalbi Antalya’da bir araya geldik ve gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini öğrenme imkânı bulduk. Kurtulmuş, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hem de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü uzun yıllardır tanıyan bir isim. Son günlerde Gül etrafında dönen tartışmalara ilişkin yapacağı değerlendirmeyi merak ediyorduk. Bakan Kurtulmuş, "Ben kimin, ne yapmak istediğini bilmiyorum ama benim bildiğim Abdullah Gül, Cumhurbaşkanımıza karşı 'cumhurbaşkanı adayı' olarak çıkmaz. Çünkü 2019 seçimleri şahısların ötesinde önem arz eden bir seçim” görüşünü bizimle paylaştı. 

Kurtulmuş ile Belek Turizm Merkezi'nde bir araya geldik, Türkiye’nin kültür ve turizm meselelerinin yanı sıra, son siyasi gelişmeleri de konuşma imkânı bulduk.

“GÜL CUMHURBAŞKANI ADAYI OLARAK ÇIKMAZ”  

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün adaylık tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, "Ben kimin, ne yapmak istediğini bilmiyorum ama benim bildiğim Abdullah Gül, Cumhurbaşkanımıza karşı cumhurbaşkanı adayı olarak çıkmaz. Çünkü 2019 seçimleri şahısların ötesinde önem arz eden bir seçim. Bundan sonra sistemin nasıl oturacağının da şekilleneceği bir döneme giriyoruz.  Sayın Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanımızın karşısına aday olarak çıkmayacağını düşünüyorum, değerlendiriyorum. Bunun dışında arayışlar, temennileri, bu hareketin içinde bir farklılaşmayı ortaya çıkarmak ümidinde olanlar olabilir, Sayın Abdullah Gül’ün böyle bir tavır içerisinde olacağını zannetmiyorum” dedi.

ERDOĞAN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN EN KUVVETLİ ADAYI

"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olmama ihtimali var mı?" sorusuna ise Kurtulmuş, AK Parti'nin birikmiş siyasi tecrübesine dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti siyasi hareketinin temsil ettiği siyasi çizginin doğal lideri olduğunu söyledi. Tabii olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminin en kuvvetli adayının Erdoğan olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Ta ki 'Ben, hayır aday olmayı istemiyorum' demesi, o çok istisnai bir durum. Böyle bir şey olacağını da zannetmiyorum. Dolayısıyla siyaset doğal seyrinde akar. Bazı dönemlerde dışarıdan engellenmiş olmasına rağmen, defaatle Türkiye siyaseti engellenmiş olmasına rağmen eninde sonunda su yatağını bulmuştur” karşılığını verdi.  

2019 seçimlerinin hassasiyetinin herkes tarafından bilindiğini belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Belki Cumhurbaşkanımızın göstermiş olduğu hassasiyet de bundan kaynaklanıyor. Önümüzde hakikaten zor bir süreç var. 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi güle oynaya rahat, çantada keklik bir seçim değil. Yani, nihayetinde 16 Nisan seçimlerinde yüzde 51,4 ile yüzde 48,6'lık bir denge oluştu. Bu illa orada kalacak şeklinde değil, bu 60'a kadar çıkabilir, başka bir durum da ortaya çıkabilir. Dolayısıyla bu hassasiyetten dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızın bir yerde de AK Parti'de konsolide etmeye çalıştığı geniş tabana dönük bir mesaj verdiği kanaatindeyim."

Adaylık tartışmalarından ziyade yeni döneme ilişkin çok güçlü bir çıkışla Türkiye'nin siyasi, ekonomik istikrarı sürdürebileceği bir sonucu nasıl elde edebileceğine yoğunlaşmak gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımızdan başka bir cumhurbaşkanı adayı AK Parti tarafından çıkmayacağını düşünüyorum. Buna Sayın Abdullah Gül de dâhil olmak üzere." diye konuştu.

AK PARTİ KAPSAYICI DİL KULLANIR

Bakan Kurtulmuş, AK Parti-MHP ittifakına hakkında ise şu değerlendirmeleri yaptı:

"Sayın Bahçeli belli kendi siyasal öncelikleri çerçevesinde AK Parti'ye destek veriyor. Terörle mücadelede, diğer başka konularda, FETÖ ile mücadelede, işte kendi tabiriyle Yenikapı ruhu çerçevesinde destek veriyor. Ama sonuçta ısrarla Milliyetçi Hareket Partisi'nin de başka bir siyasi parti olduğunu ve MHP'nin kimliğinin de korunması gerektiğini vurguluyor. Zaten cumhur ittifakı teklifinin altındaki temel mesele de budur. Bizim de başından itibaren söylediğimiz bu. AK Parti ve MHP iki ayrı partidir, iki ayrı önceliği olan partilerdir. Belli konularda yakınlıkları olabilir, dönemsel olarak belli alanlarda müşterek hareket ediyor olabilirler, özellikle 15 Temmuz sonrasını kastederek söylüyorum. Ama siyasi söylemleri, siyasi dilleri, fikirleri, parti programları, stratejileri bakımından aralarında farklılık olan partilerdir. Tabanları şehirden şehre değişmekle birlikte birbirine yakın olabilir, bazı şehirlerde çok daha yakın, bazı şehirlerde biraz daha uzak olabilir. Ama sonuçta bu cumhur ittifakı teklifi, henüz Sayın Bahçeli'nin teklifidir, ama görünüyor ki MHP önümüzdeki dönemde AK Parti ile bir seçim ittifakı yapacaktır. Bu iki partinin birleşmesi değil bir seçim ittifakı sürecidir."

ittifakın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki seçmeni nasıl etkileyeceği yönünde soru üzerine Kurtulmuş, bunun, kampanyanın nasıl gelişeceği ve kullanılacak siyaset dili ile üslubuyla birebir ilgili olduğunu anlattı. AK Parti'nin kapsayıcı bir parti olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, partilerinin herkesten oy almayı ve bütün bölgelerde milletvekili çıkarmayı başardığını anlattı. MHP ile seçim ittifakının geliştirilecek olmasının, partinin bu kapsayıcılığını engellemeyeceğini dile getiren Kurtulmuş, "MHP ile yapılan şey, iki partinin bütünleşmesi değil bir seçim ittifakıdır. Partiler farklı olabilir. Burada hassas nokta, AK Parti'nin bu kapsayıcı dili, etnik yapı, mezhep, hayat tarzı, siyasi düşünce vesaire bakımından bu kapsayıcı dili sürdürüp, bunu etkin bir şekilde seçim kampanyasına yansıtmasından geçiyor." diye konuştu.

“TERÖRLE MÜCADELE HUKUK BOŞLUKLARI KULLANILARAK ZEDELENMEMELİ”

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Mehmet Altan ve Şahin Alpay kararına ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş şunları söyledi: 

"Anayasa Mahkemesi bağımsız bir yargı kuruluşudur, yargı sistemimizin, hukuk sistemimizin en üst yargı kuruluşudur. Bu nihayetinde bir içtihat meselesi. Anayasa Mahkemesi kendi kuralları içerisinde içtihadını yapar, sonuçta kararını verir, yerel mahkeme de o karara uymadığını ortaya koyar, devam eden bir hukuk sürecidir. Bu sürecin içerisinde çok fazla siyasallaştırarak bu süreci bir şekilde başka yönlere, başka tartışmalar içine çekmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Suçlanan kişilerin önemli bir kısmı gazetecilik faaliyeti dolayısıyla değil, terör örgütü suçlamasıyla mahkemeye çıktı. Dolayısıyla bu tutukluluk halini ortaya çıkarıyor. Mahkemeler de bu yönde karar vermiş. Nasıl Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla ilgili bir şey söylüyorsak, ötekiyle ilgili de aynı tavrı ortaya koymamız lazım. Beğeniriz, beğenmeyiz mahkemelerin sonuçlarını ama sonuçta mahkemelerin aldığı kararlar var. Hukuk boşluğu kullanılarak terörle mücadele de zedelenmemeli." 

ABD’NİN KARARI FİLİSTİN TOPRAKLARININ İLHAKI KARARIYDI 

Dış politikadaki gelişmeleri de değerlendiren Bakan Kurtulmuş, “Türkiye, verilen rolleri oynayan değil, kendisi rol belirleyen bir ülke oldu." dedi. Kuzey Irak'taki referandumu hatırlatan Kurtulmuş, bu referandumun Barzani'nin tek başına karar verip, "Hadi bir referandum yapalım" demesi ile gündeme getirmediğini belirtti. Kurtulmuş, bu süreçte Türkiye'nin oyun kurucu bir ülke olabileceğini ispat ettiğini söyledi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin Astana sürecinde geliştirdiği inisiyatife işaret ederek, bu sürecin Suriye’de belli bölgelerde adım atılmasını sağladığını ifade etti. ABD’nin Tel Aviv’deki İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararına ilişkin Türkiye’nin önderliğinde Birleşmiş Milletler’de (BM) alınan kararın çok önemli olduğunun altını çizen Bakan Kurtulmuş, “ABD’nin kararı aslında sadece bir başkent değiştirme kararı değil, Filistin topraklarının bütünüyle İsrail devletine ilhakı kararıdır. Esas siyasi karar buydu. İstanbul Zirvesi’nin verdiği rüzgârla BM Genel Kurulu’nda Türkiye’nin ABD’nin bu kararını geçersiz kılması çok önemli” dedi.