|
Kudüs için Ankara'nın yol haritası
İslam İşbirliği Teşkilatında alınan
Doğu Kudüs Filistin’in başkentidir
kararı yüzyıldır devam eden bölge işgaline karşı önemli bir mesaj niteliğindeydi.

Bu zamana kadar İslam ülkelerinin bu denli hızlı biraraya gelip, bu denli önemli bir kararın altına imza atmış olmaları eşine pek rastlanır bir durum değildi.

Kuşkusuz dönem başkanlığını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı teşkilatın, varlığı, işlevi, görevi ve bundan sonra atması muhtemel adımları bu karardan sonra daha bir yakından takip edilecek, edilmeli.

Peki, bundan sonra ne olacak?

Alınan bu kararın uluslararası arenadaki meşruiyetinin sağlanması için kim ne yapacak?

İslam İşbirliği teşkilatının dönem başkanlığının Türkiye’de olması başta mazlum Filistin halkı başta olmak üzere İslam âlemi için büyük bir şans ve fırsat oldu.

Bunu gözardı edemeyiz.

Trump’ın bu kararı aldığı zamanlarda dönem başkanlığının
Suudi Arabistan
,
Mısır
ya da
Birleşik Arap Emirlikleri
’nde olduğunu düşünmek bile istemezsiniz.

Kudüs davası için dik duruşunu sürdüren Türkiye’nin süreç içinde izleyeceği yol haritası ile kadim kentin kutsiyetine el uzatılmasına izin verilmeyecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirvenin ardından attığı adımlar, yaptığı açıklamalar ve gerçekleştirdiği ikili görüşmeler bize devam eden haçlı istilasına karşı bu coğrafyanın artık sessiz kalmayacağını, kalmaması gerektiği konusunda net mesajlar verdi.

Şimdi gözler bundan sonrasına çevrildi.

Zirvede katılımcı devletler Kudüs için bundan sonra atılacak adımlar konusunda da bazı mesajlar verdi.

Bu noktada uluslararası kuruluşlarda harcanacak mesai öne çıkıyor ve Birleşmiş Milletler bu kuruluşların başını çekiyor.

Öncelikle Türkiye’ye bakalım.

Şuna şüphe yok:

Ankara önümüzdeki süreçte, yaşanan işgalin önüne geçmek ve Filistin’in bağımsızlığını tüm dünyaya kabul ettirebilmek için daha güçlü şekilde diplomasi adımlarını sıklaştıracak.

Türkiye, samimi, gerçekçi söylem ve eylemlerle sadece Batı’yı ve İsrail’i köşeye sıkıştırmakla kalmayacak. Özellikle Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi kendi halklarının çığlıklarına ve isteklerine kulaklarını tıkayan, iç ve dış politikalarını ABD’nin doğrudan, İsrail’in ise dolaylı olarak belirlediği Müslüman ülkelerle yakın temas halinde olacak.

İlk olarak İsrail’e destek veren ülkeleri kınayarak, Filistin’in bağımsızlığını dünya ülkelerine kabul ettirmek için çalışmalar yürütecek olan Ankara, bu kapsamda Filistin’e bir heyet gönderecek ve bu heyet sadece İsrail’in hala devam eden Filistin işgaline ve ablukasına karşı atılması gereken muhtemel adımları belirleyecek.

Trump’ın kararının ardından bir gözümüz de Avrupa’daydı. Başta ABD olmak üzere İsrail’e karşı tepki seslerinin ağırlıkta olduğu bir batı vardı karşımızda. Şimdi Avrupa başta olmak üzere batı ülkelerinde lobi çalışmaları yapılarak Kudüs konusunda Trump’ın kutsal değerleri hiçe saydığı vurgulanacak. Amerika’nın tarafsız davranmadığı gerçeği uluslararası kamuoyuna anlatılacak.

Türkiye’nin gerçekleştireceği tüm ikili görüşmelerde Kudüs başlığı hep ajandanın ilk sırasında olacak. Zirveden çıkan kararın haklılığı, doğruluğu ve meşruiyeti gerekçeleri ile birlikte muhataplarla paylaşılacak.

Ankara, özellikle İsrail’in ve Amerika’nın kararına karşı iki devletli çözüm önerisini savunan BM ve AB’yi, ardından da uluslararası toplumun tüm üyelerini Filistin halkının mücadelesine ortak olmaya davet edecek.

Bu kapsamda Türkiye, İslam işbirliği Teşkilatı’nın, doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğu yönündeki kararını BM’ye götürüyor. BM’nin 1967’de aldığı kararın uygulanması ve Filistin’in topraklarındaki israil işgaline son verilmesi için çağrıda bulunacak.

İsrail hala Filistin’e yönelik kanlı eylemlerine devam ediyor. Türkiye de işgalci tavrın değişmemesi halinde, İsrail’le yürütülen projelerin askıya alınması, ekonomik ve siyasi baskılar uygulanması da gündemde.

Kitlesel eylemlere devam etme hazırlığında olan Türkiye diplomatik yöntemlerin yanı sıra sivil eylemlere de katkı vererek Kudüs’ün statüsünün değişmemesi için vatandaşların sesi olacak. Müslüman ülkelerin kendi aralarındaki barış ve işbirliği sürecinin devamı adına Türkiye, yeni ortaklıklar geliştirecek projelerin temel taşı olmaya devam edecek.
#Kudüs
#Filistin
#Türkiye
#İsrail
#Suudi Arabistan
#Birleşik Arap Emirlikleri
6 yıl önce
Kudüs için Ankara'nın yol haritası
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…