Türk Milli takımının maçını izlememek,izlesek de heyecanlanmamak,gol atınca koltuktan zıplamamak,galip gelince bir değişik sevinç içinde olmak ve ya olamamak,düzenin değişmediğini görmek ne kötü birşeydir..

Açık söylemek gerekirse de ben kendime bu durumu yakıştıramıyorum.

Oğlum !! diyorum kendi kendime ..

Vatanına milletine bayrağına bu kadar tapan birisi olarak neden aynı duyguları yaşayamıyorsun.Neden milli takım forman yok,Trabzon’da on yılda bir maçı olsa bile kaç maçına gittin..Eksiklik nerde? Bize bu duyguları geçiremeyenlerde mi yoksa Milli Takımı yol geçen hanına çevirenlerde mi?

Evet yakışmıyor bize..ama yalandan yere de kendimizi zorlamamız da,yalandan gülücükler dağıtmamız da bize yakışmaz.

Düşünsenize,dün akşam maç var ama Trabzonspor taraftarı küskün,buruk ve mutsuz..

Hatta benim gibi kızgın olanlar çokça..

Eminim ki izlemeye niyeti olanların bir çoğu çıkan kadroyu görünce başka kanallara zıplamışlardır..

Sebepleri belli.

İnanılmaz bir performans gösteren Uğurcan gerçeği var önümüzde.Tüm Türkiye’nin şuan için bir numara gösterdiği ve bambaşka yerlerde düşündüğü Uğurcan yedek..

Türk futbol tarihinin en pahalı Avrupa transferlerinden birini sezon başında yapmış olan ve her ayağına gelen topu olumlu ataklara dönüştürerek milli takımın mehteran takımı gibi yürümesinin önüne geçen Yusuf Yazıcı yedek..

Celta Vigo’da direkt oynayan ve bence Türkiye’nin kendi bölgesinin en iyisi olan Okay yokuşlu yedek..

Abdülkadir Parmak kadroda kendine yer bile bulamadı..

Abdülkadir Ömür’de sakat olmasaydı hiç şüpheniz olmasın en fazla yedek soyunurdu..

Düşünebiliyor musunuz Mahmut Tekdemir,Ozan Tufan,Ömer Bayram,Deniz Türüç var kadroda  ..

Parmak yok..

Nasıl inanalım senin adalet dağıttığına.

Nasıl zevkle destek verelim koşulsuz ve ön yargısız.

Trabzon'da kelli felli,yaşını başını almış ve eski şampiyonluklar ile hayatını devam ettiren bir zümre hâlâ var.Son resmi şampiyonluğumuz olan 1984 de kalmış olan bu kişiler Şenol Hoca ne yaparsa yapsın ağzını açmayan, açan olursa da çok sert eleştiren bir yapıya sahipler.

Ama çok değil,bir kaç tane kaldılar. 

Hele ki dün akşam ki Arnavutluk maçından sonra  iyice azalmıştırlar diye umuyorum.

Önceki milli maçlardan biz alışığız hak edenin oynamamasına.Ağa babalarına şirin görünmek için torpilli kadro kurulmalarına..Antipatik tavırlar ile milyon Eurocukları cukkalamalarına..

Hepsine karşı olduğumuz için yıllardır sırtımızı dönük oturuyoruz tribünlerde.

Türk Milli Takımın'da haksızlıkların önüne geçilecek diye hala bir umut beslediğimiz de doğrudur.

İçimizde ki bu küçük kırıntıların tek sebebi Şenol Hoca'nın milli takımın patronu olmasıdır.

Gel gör ki kırıntıları bir güvercin gibi guduklayarak bitiren de kendisidir.

Biz torpil istemiyoruz ki ?

Biz sen o sahaya bordo mavi kravatla da çık istemiyoruz..

Bir çoğumuza boynuna taktığın o kravatla düzene kafa tutuyorsun gibi gelebilir ama düzene karşı çıkmak hak edeni oynatırsan anlam kazanır.

Milli takımda bir zamanlar altı-yedi Trabzonsporlu oynarken kimse sesini çıkarabiliyor muydu?

Çıkaramıyordu!!

Çünkü hakediyordular..

Sen de hakkedene formayı vermelisin.