Köylünün traktörü iki yıldır hapis!
Kuyucaklı çiftçiler bankaların kıskacına düştü. Öyle şeyler başına geldiki roman kahramanı Kuyucaklı Yusuf’un öyküsü solda sıfır kaldı. Köylüler, kredi borçlarını ödemek için hayvanlarını sattı, tarım arazilerini ipotek ettirdi... Son iki yıldır, traktörleri yediemin deposunda çürüyor!
Aydın’ın Kuyucak ilçesine bağlı Çobanisa mahallesi sakinlerinden Mehmet Ülkü’nün traktörü, iki yıldır tutsak. Kuyucak’ta yediemin (hukuksal durumu çekişmeli olan bir malın çekişme sonuçlanıncaya dek emanet olarak bırakıldığı yer) deposunda adeta çürümeye terk edilmiş olan traktöre, iki yıl önce icra yoluyla el kondu. Vatan Partisi durumdan haberdar oldu, avukatlar devreye girdi. Partililer, bunun İcra ve İflas Kanunu’na aykırı olduğunu, üretim araçlarına haciz gelemeyeceğini köylülere anlattılar. Köylü itiraz etti. Köylüler, on dakika içinde el konulan traktörün geri alınması için iki yıldır hukuk mücadelesi veriliyor. Yılan hikayesine dönen davanın haftaya bugün duruşması görülecek.
ÇIKTIĞINDA HURDAYA DÖNER
Vatan Partisi Köylü Bürosu Aydın İl Başkanı İrfan Ülkü, yaşadıklarını Aydınlık’a anlattı. Ülkü, şunları kaydetti: “Ailecek tarım yapıyoruz. Traktör ağabeyime ait. Banka kredisi almıştı, kredi borcunu götürmüş, parayı vermiş, onlar da istedikleri gibi parayı aktarmışlar. Ben gittiğimde elime bir kağıt verdiler, ‘Biz Mehmet amcayla böyle anlaştık’ dediler. Herhalde ‘Bu saf köylü’ demişler, ağırlamışlar, uğurlamışlar, başka krediler vermişler. Bu kredi bir türlü kapanmıyor, kapanmadığı gibi borç katlanıp büyüyor. Borcuna karşılık traktörüne haciz geldi, itiraz ettik. Geçen yıl bu zamanlarda da yediemin el koydu. Kuyucak’ta yediemin deposunda, güneşin altında duruyor. Bir tel örgü çekip içinde tutuyorlar. Mahkeme bitmediği için satamıyorlar da. Çıktığı zaman işe yaramaz hale gelecek, hurdaya çıkar! Ara ara çalışmayan motor da karıncalanıyor.”
PORTAKALLAR RÖMORKUN ÜSTÜNDE KALDI
İrfan Ülkü’ye traktöre nasıl el konduğunu sorduğumuzda, çarpıcı bir öykü dinledik: “Portakal sezonunda portakal taşırken, jandarma yolda pusu kurmuş. Askerlerimize bu zamanda laf olmasın diye ses çıkartmadık. Ama PKK’ya tuzak kurar gibi çiftçilere tuzak kurdular, ağırımıza gitti. Jandarma eliyle traktörü aldılar. Römorku da tarlada bırakmışlar. Üzerinde portakalları ve ameleleriyle birlikte... Çiftçinin itirazı üzerine yakalama kararı çıkartmışlar. El koyduktan aylar sonra traktörü yediemin deposuna aldılar. Yani özel banka, ikinci tutuklamayı yapıyor, 6 aydır da mahkemeyi bekliyoruz. 25 Ekim’de mahkemesi var, itirazı ele alacak.”
‘BANKA PORTAKAL MI TOPLAYACAK?’
Vatan Partisi Nazilli İlçe Başkanı olan Av. Zühre Genişel, Çobanisa köylülerinin başına gelenleri şöyle değerlendirdi: “Üretim araçlarının haczedilmesi, üretimin sekteye uğraması anlamına geliyor. Ama önemli olan, bankaların kredi satmak suretiyle tarımsal araziler el değiştiriyor olmasıdır. Bir takım usulsüz işlemlerle, kredi eşiğinin üzerinde meblağlar veriliyor. Üreticinin çıkmazı da var. Üretiyor, kazanamıyor, tefecinin eline düşüyor. Burada tefeci bankadır. Vatandaş bilemez, bankanın bilmesi gerekir.
ÜRETİMİN ÖNÜ KESİLİYOR
Köylünün ödeme gücünü aşan bu krediler, tarımsal arazilerin el değiştirmesine yol açıyor. Tarımsal kredi kullandıran bankalar elinde ciddi bir tarımsal arazi stoku olacak. Banka, portakal toplayım, zeytin ekeyim demeyecek. Üretimin önünü kesiyor...”
‘MAHSUL PARA ETSE DÜZENE GİRERİZ’
Çobanisa köylülerinin banka kıskacı, iki yıl önce Ulusal Kanal ekranlarında kamuoyuna duyurulmuştu. Onur Altınparmak’a konuşan Şükran Ülkü, “Çiftçi perişan oğlum... Mazot pahalı, zeytin ucuz, portakal ucuz. Portakal çekiyoruz mazotla, depoya koyuyoruz alan olmuyor, dökülüyor. Çiftçi on yıldır batakta. Bankalardan kredi çekenlerin hepsi viran. Bak bu kadar malımız var, biz de çektik, ödemekte zorlanıyoruz. Malımız para etmeyince ödenmiyor.
Öbür seneye öbür seneye derken faizler aldı başını gitti” mesajını vermişti. Köyün önceki muhtarı, traktörü tutuklanan Mehmet Ülkü ise, Cumhurbaşkanına şöyle seslenmişti: “Sayın Cumhurbaşkanımızdan çiftçinin mahsulunun para etmesini bekliyoruz. Mazot, gübre çok pahalı. Kaldırdığımız mahsülden bir şey kazanamıyoruz, her sene borçlu çıkıyoruz. Mahsulun para etmesini bekliyoruz. Mahsul para etmeyince, aldığımız kredileri ödeyemiyoruz. Mahsul para etse bunların hepsi düzene girecek.”
Programda konuşan bir başka köylü kadın ise “Ödedik ödedik bitmedi. Bir sürü hayvanımız vardı sattık, bitmedi. Herşeyimizi elimizden alacaklar” diye feryat etti.
