HABER MERKEZİ

1940 doğumlu olan Ziya usta, 68 yıldır her sabah dükkânının kapısını açarak gelen saatleri tamir ediyor. Yıllarını saat tamirciliğine adayan Ziya Köseler, kendisine; “İşi ne zaman bırakacaksın” diye sorulduğunda, “O beni bıraktığında” diye cevap veriyor.

MESLEĞİMİZ ÖLÜYOR

68 yıllık saat tamircisi Ziya usta mesleğini şöyle anlatıyor: “Saat tamirciliği diye bir meslek neredeyse kalmadı. Mesleğimiz günden güne ölüyor. Çoğu kişi saatini tamir ettirmek yerine yenisini alıyor.”

TAMİR ETMEYE YETİŞEMİYORDUK

Eskiden saatçilik mesleğinin saygı gören bir meslek olduğunun altını çizen Ziya Köseler, “Teknoloji saate girene kadar işlerimiz çok iyiydi. Tamir etmeye yetişemiyorduk. Şimdi ise sadece saatlere pil takar olduk. Elektronik saatler çıktıktan sonra kurmalı saatlere ilgi kalmadı. Pilli saatlerin modelleri ve albenisi çok. Her yer saat dolu. Ama 1 hafta mı çalışır, 10 gün mü, 1 ay mı bilemem. Ömürsüz o saatler. Tamiri de yok bunların, Çin malı. At yenisini al.” diye konuştu.

ESKİDEN İNSANLAR KURMALI SAATİN SESİYLE GÜNE BAŞLARDI

Terziler Sitesi’nde bulunan dükkânına 1980 yılında geçtiğini belirten Köseler, “10 yaşımdan beri saatlerle iç içeyim. Eskiden insanlar kurmalı saatin sesiyle güne başlardı. Şimdilerde ise cep telefonu melodileriyle uyanıyorlar. Bu yaştan sonra yapacağım başka meslek yok. Kahvehanelerde sigara dumanı soluyacağıma, iş yerimde arkadaşlarımla sohbet eder, ‘tik-tak’ sesi duyarım daha iyi. Atatürk’ün; ‘Sanatsız kalan bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözünü iyi anlamak gerekiyor. Bizim sanatımız ölüyor, yeni çırak da yetişmiyor.” ifadelerini kullandı.

Köseler, 68 yıllık saat ustası