Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dua, ümid ve temenni edelim de; İstanbul’da bu yakınlarda nâhoş bir siyasî tartışmaya şahit olmayalım!

        Muhtemel sürtüşmenin merkezi, geçmişi zaten birçok tatsız hatıra ile dolu olan Taksim Meydanı…

        İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul Meydanlarına Kavuşuyor” diye bir proje başlattı, bu proje kapsamında Taksim Meydanı’na geçici bir sergi platformu kurulmasına karar verildi ve İmamoğlu ilk hazırlıkların tamamlanmasının ardından dün platfomu ziyaret etti…

        Buraya kadar tamam, İmamoğlu’nun incelemeleri gazetelerde ve haber sitelerinde de yeraldı ama konunun basına yansımamış bir başka tarafı var: İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, Büyükşehir Belediyesi’nden Taksim Meydanı’nda kuruldan izin almadan yaptığı uygulamaların tamamını kaldırmasını istedi ve kaldırılmadığı takdirde suç duyurusunda bulunma kararı verdi!

        Kurul geçtiğimiz 7 Şubat’ta verdiği ve 10 Şubat’ta ilgili yerlere dağıtımı yapılan 8198 sayılı kararıyla “Taksim Meydanı ve Yakın Çevresi Düzenleme Projesi’ne uygun hâle getirilmesine karar verilen” mekânda Büyükşehir Belediyesi’nin izinsiz olarak yaptığı bütün uygulamaları 15 gün içerisinde kaldırmasını istedi ve kaldırmadığı takdirde suç duyurusunda bulunulacağını bildirdi.

        Kurul, Büyükşehir Belediyesi’nin kurmaya başladığı sergi platformunun yanısıra, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın yine Taksim Meydanı’nda geçen yılın sonlarında açtığı “Dijital Gösterim Merkezi” çadırının kaldırılmasını da kararlaştırdı.

        Şimdi ne olacak?

        Kurul kararı Büyükşehir Belediyesi’ne 10 Şubat’ta tebliğ edildiğine göre, gelişmeden haberdar olan Ekrem İmamoğlu’nun dün Taksim’deki sergi platformunu ziyaret etmesi konunun gereksiz bir restleşmeye döneceğinin işareti gibi görünüyor… Kurulun “Olmaz!” dediği projeyi Büyükşehir Belediyesi’nin devam ettirmesi ve işin inatlaşma hâlini alması durumunda çıkacak tatsızlıkları herhalde tahmin edersiniz…

        MEYDANIN BERBAT GEÇMİŞİ…

        Daha önce birkaç defa yazmıştım, şimdi kısaca tekrar edeyim:

        Taksim sadece Türkiye’nin değil maalesef dünyanın en çirkin meydanlarından biridir, hattâ zevksizlik sıralamasında en başlarda bile yer alabilir! Ruhsuz ve sevimsiz görüntüsü bir yana tarihi de yoktur, yani Sultanahmet, Bayezid yahut Eminönü gibi değildir; geçmişi en fazla 20. asrın başına, bundan yüz sene kadar öncesine kadar uzanır. İmparatorluk devrinde önemli siyasî olaylara sahne olan Sultanahmet ve Bayezid gibi eski meydanların hatıralarının unutulması ve yeni rejimin sembollerinden birini teşkil etmesi maksadıyla Cumhuriyet döneminde bunlara rakip olarak öne çıkartılmıştır. Ortasına İtalyan bir heykeltraşa sipariş edilmiş bir anıtın dikilmesi ile sembolün şekil bulacağına inanılmış ama anıtın etrafı tamamlanamamış, meydanın ortasındaki güzel fakat harap kışla paldır-küldür yıktırılmış, seneler sonra herşeyi daha da çirkinleştiren bir AKM macerası yaşanmıştır ve sembol bir mekân yaratma çabaları işte bunlardan ibarettir!

        Üstelik geniş değildir; heykeli, kilisesi, hamburgercisi ve sergi platformunun dikileceği alan da dahil olmak üzere sadece 36 dönümden ibarettir. Çin’in Daian şehrinin meydanı 1760, Cakarta’nın 1000, Brazil’in 570 bunların hayli küçüğü ama belki de daha güzeli olan Paris’in Concorde’u bile 86 dönümdür. Londra’nın meşhur Trafalgar’ı ise sadece 12 dönümdür ama Taksim ile mukayese kabul etmeyecek şekilde zariftir ve böyle daha başka birçok ufak meydan göz tırmalamayan, şık kimliklere büründürülmüşlerdir.

        Daha da önemlisi: Taksim Meydanı sadece güzellikten değil hoş hatıralardan da nasibini almamıştır ve zaten ruhu da yoktur! Tarihi sadece ideolojik kavgalarla, sıkıntılarla, gerginliklerle yahut 1 Mayıs olayları ile Kanlı Pazar gibi canlar almış hadiselerle ve Gezi kalkışması gibi nâhoşluklarla doludur!

        Çirkinlikte eşi-emsâli olmayan Taksim Meydanı’nın birşeye benzeyebilmesi için geçmişin tatsızlıklarını hatırlatacak plâtform, sergi, vesaire gibi heveslere, gösterişe ve inatlaşmaya değil; zevkli ve kalıcı düzenlemelere, yani ciddî bir “eser”e ihtiyaç vardır!

        İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun Taksim Meydanı hakkında 7 Şubat 2020’de aldığı karar.

        Diğer Yazılar