|

Koridor resti

TBMM Genel Kurulu, Irak ve Suriye tezkeresi için bugün olağanüstü toplanıyor. Meclis’e sunulan tezkerede hükümet, Irak ve Suriye’yi bölecek hiçbir girişime müsaade edilmeyeceğini, etnik temelli oldu bittileri önlemek amacıyla bölgeye harekât düzenleneceğini açıkça beyan etti.

Yeni Şafak ve
04:00 - 23/09/2017 Cumartesi
Güncelleme: 02:56 - 23/09/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
TBMM Genel Kurulu, Irak ve Suriye tezkeresi için bugün olağanüstü toplanıyor
TBMM Genel Kurulu, Irak ve Suriye tezkeresi için bugün olağanüstü toplanıyor

Türkiye, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) lideri Mesud Barzani’nin 25 Eylül’de yapmayı planladığı referanduma dün MGK ve Bakanlar Kurulu’yla sert yanıt verirken, askeri seçeneğin önünü açan tezkere de bugün TBMM gündemine geliyor. Tezkere, dün toplanan MGK ve Bakanlar Kurulu toplantıları öncesi 213 milletvekilinin imzasıyla TBMM’ye sunuldu. Irak kuzeyindeki gelişmeler üzerine süresi 30 Ekim’de dolacak Irak ve Suriye tezkeresinin görüşmeleri öne çekilirken, tezkere güney sınırlarımızdaki tehdit unsurlarına ‘tek taraflı girişimler’ de eklenerek yenilendi. Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasını öngören Başbakanlık tezkeresinin görüşülmesi için TBMM bugün olağanüstü toplanacak. Meclis’teki görüşmelere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılması bekleniyor.

ETNİK AYRILIKÇILIK

Tezkerenin gerekçesinde Türkiye’nin, Irak’ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfettiği vurgulandı. Irak’ta, PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesinin, ‘etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimlerin’, bölgesel barışa, istikrara ve Türkiye’nin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturduğu belirtildi. PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere Suriye’de mevcudiyetini sürdüren terör örgütlerinin ülkemize yönelik eylemlerini sürdürdüğü aktarıldı. Astana süreciyle başlayan ateşkesin kalıcı barışa ve çözüme ulaştırılması yönünde Türkiye’nin ilgili diğer ülkelerle yürüttüğü çalışmalarda önemli mesafe kaydettiği ve bu bağlamda çatışmasızlık bölgelerinde terör faaliyetlerini sonlandırmak için çalışmaların devam ettiği kaydedilen metinde şöyle denildi:


O KUŞAĞA İZİN VERMEYİZ

“Bütün bu gelişmeler çerçevesinde; terör ile Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozmaya ve sahada gayrimeşru oldu bittiler oluşturmaya yönelik, milli güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması milli güvenliğimiz açısından hayati önem arz etmektedir.”

İRAK'LA SINIRLI TUTULMADI

Askeri kaynaklar, “Son tezkereyle sadece Irak’a yönelik değil, Afrin’e olası operasyon için de yetki verilmiş görünüyor. Yine İdlib’in iç kısmında güvenliğin sağlanması görevini üstlenen Türk askerinin burada karşı karşıya kalacağı tehditlere karşı müdahale etmesi konusunda da yetki tanınmış oldu. Meclis, bu tezkereyle birlikte Suriye’nin kuzeyinden olası herhangi bir tehdide karşı müdahale için hükümeti yetkilendirmiş olacak” bilgisini verdi. Türkiye, Barzani’nin referandum çıkışını, sonuçları itibariyle, “terörist koridor” projesinden ayrı değerlendirmiyor. Bu doğrultuda gerek tezkerenin muhtevası gerekse alınan kararlar Türkiye’nin uluslararası kamuoyuna “koridor resti” olarak yankı buldu.

  • ‘Tek taraflı bölücü girişimler’
  • Meclis’e sunulan tezkerede hükümete askeri müdahale yetkisi veren unsurların kapsamı genişletildi. Tezkerede, askeri müdahale gerekçeleri arasında ‘ayrılıkçı hareketler’ ve ‘tek taraflı bölücü girişimler’ de eklenerek, bu girişimlere müdahale alanı da ‘Türkiye’nin güney sınırları’ olarak genişletildi. İşte o dikkat çekici ifadeler: “Türkiye’nin milli güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye’deki tüm terör örgütlerinden ülkemize, bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye’nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü girişimler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye’nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde, TSK’nın gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi (...) için 30 Ekim 2017 tarihinden itibaren bir yıl uzatılmasını Anayasa’nın 92. maddesi uyarınca arz ederim.”
Uluslararası haklar kullanılacak

* Türkiye, yaptırımların yanı sıra, Irak kuzeyindeki bölücü girişimlere ilişkin askeri tedbirlerini uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde alacak. Bu doğrultuda da, olası çatışmalar halinde Irak sınırının 75 km içine kadar Türk askerinin girebileceği, Ankara Anlaşması’nda açıkça ifade bulunuyor. Yine anlaşmanın 5. Maddesi uyarınca Irak sınırlarında herhangi bir değişiklik Türkiye’ye müdahale hakkı veriyor. Bu doğrultuda sınırların değişmeyeceği taahhüdünü veren Irak Merkezi Hükümeti ile de yoğun temaslar sürüyor. Irak Merkezi yönetimiyle temaslar askeri temsilciler nezdinde de başlatıldı. Yine İran ile de bu doğrultuda temasların sürdürüldüğü belirtiliyor.

#TSK
#MGK
#Irak
7 yıl önce