Konya
°C
Yeni Meram

KONYA, ETKİNLİĞE HASRET!

KONYA, ETKİNLİĞE HASRET!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
25.04.2018 00:57
24.04.2018 15:59
0
6957
ABONE OL
Bir zamanlar şehrimize gelenler bir gün bile kalmıyorlar, Mevlana’da dua eden bir çay bile içmeden Konya’dan ayrılıyor. Ömrümüz gelip geçen turist otobüslerini saymakla geçiniyor yakınmaları vardı. Bu yakınmalar azalmış görünüyor! Sonrasında, Konya bu işe az biraz akıl aşındırdı. Yeni Turizm mekanlarının yanı sıra Tarım Fuarı gibi, Mevlana Anma Programları gibi programlar, Konya’da kalma sayılarına katkı yapmaya başladı. Bu çalışmalar her şeye rağmen bir hayli geç kalınarak başlatılan çalışmalar oldu. Zararın neresinden dönersen kâr yaklaşımına dahi açık ara fark da atılsa, olaylar, gelişmeler, Konya’nın direncini kırdı. Konya’ya gelenler otel aradı, restaurant aradı, vakit geçirecek mekan aradı. Oturacak, soluklanacak, çay içebilecek bahçeler, yeşil alanlar aradı. İnanın bu talepler olmasaydı, aynı şekilde yakınmaya, sızlanmaya devam edecektik. Konya’nın handikabı bir yılı elinde var olan kültür zenginliğiyle dolduramamak. Bu zenginliği yıl içine yayıp, ortalama her aya birkaç etkinlik sığdıramamak. İşin doğrucası, bu işi yapması gerekenlerin, mevcut kültür zenginliklerini görmezden gelmeye devam etmeleri oldu. Yıl dediğiniz 365 gün. Konya’ya gelen misafirlerin toplam kalma süreleri taş çatlasa 30 gün! Bir ay çalışıp, on bir ay konuşmak yani dedikodu yapmak, bu şehirden hiç bir şey olmaz demek, kimse elimizden tutmuyor diye diye gezip yürümek insanlara galiba kolay geldi. Hatta belki de hoşlarına gitti! Bu otuz günlük doluluk, otellere, turizm sektörüne, restaurant işletmecilerine yeterli miydi? Sanmıyoruz! Arada ekstradan gelmeler, gitmeler, kalmaları da işin içine kattığınızda bu rakamlama 15-20 gün daha ilave etseniz 45 güne çıkaracağımız bu hareketli gün sayısı Konya gibi bir şehre yetti mi? Yetmedi, tabi ki yetmez diyenlerin var olduğunu hepimiz biliyoruz. Mevlana anma programlarını yıl içine yayarak, Konya’nın hareketli gün sayısını artırma çabaları saman alevi gibi ara ara parladı, etrafını ışıtmadan, aydınlatmadan sönüp gitti. Bu laf resmi geçidi, 2007 Mevlana Anma yılından bu yana temcit pilavına dönmüş durumda. Her Şeb-i Arus öncesi ve sonrası ele alınan, üzerine toplantılar yapılan, eksik-yüksek ne varsa ortaya dökülen, sonrasında zamana bırakılan, tarih yaklaştığında, tıpkısının aynısı olan benzer programlarla rutine bağlanan, adeta, alternatif programlara davetiye çıkarmak için hazırlanmış programlara dönüşen Mevlana İhtifalleri bir hayli kan kaybetti. Hz. Mevlana’nın türbesinin Konya’da olmasının hatırına gelen milyonları şehrimizde daha fazla tutabilmenin yolları çok geçmeden araştırılmalı ve bulunmalı. On günlük Şeb-i Arus programına ilave olarak… Mistik Müzik Festivali.. Hz. Mevlana’nın doğum günü olan 30 Eylül tarihinde gerçekleştirilen Şerbet-i Veladet… Fuar alanında Tarım Fuarından sonra ikinci büyük fuar olarak nitelendirilen Makine Fuarı şimdilik elimizdeki birkaç önemli etkinlik. Şeb-i Arus ve Tarım Fuarı dışında şehri hareketlendirecek an az iki büyük organizasyon daha gerekli. Büyüklerimiz Konya’ya gelmesi beklenen ziyaretçi sayısını 5-10 milyon olarak nitelemekten büyük bir keyif alıyorlar. Mesela Tarım Fuarı döneminde mevcut oteller ve resteurantlar 300 bin kişilik ziyaretçi karşısında kımıldayamıyorlar. Boş yatak yok… Resteurantlar ful dolu. Konya otelleri yatak kapasitesi açısından yetersiz kalmaya devam ediyor. Mevcut beş yıldızlı otellerimize on otel daha eklense rahatlıkla kaldıracak bir kapasite var bu şehirde. Konya, gelen ziyaretçiler bir gün bile kalmıyorlar, çayımızı çorbamızı içmiyorlar, hediyelik bir eşya satamıyoruz dönemlerini tam anlamıyla olmasa da kısmen atlattı gibi. Şehir olarak, gelen ziyaretçilerin şehirde daha fazla kalmasına yol açacak kültürel programlar geliştirip projeler üretmek zorundayız. Çatalhöyük gibi bir değer var, boynu bükük! Kilistra gibi en az Kapadokya kadar ilgi çekecek bir başka turizm değerin var, el uzatacak, destek verecek, görecek birilerini arıyor! Sille burnumuzun dibinde, onu bile henüz tam anlamıyla anlatamadık! Atıl bekleyen bedestenimiz var, Bedestende ülke çapında festivaller, açılışlar, sanat ve zanaatla ilgili açılışlar ve programlar yapamadık! Neyi ve kimi bekliyoruz, bilen yok! Konya sokağını, yılda bir gün hareketli hale getirebiliyoruz, ondan sonra, tam 364 gün yumurtacı yumurtasını, simitçi simidini satıyor. Konya’nın kültür değerleri istasyonda bekleyen ve bekletilen lokomotife benziyor. Bu lokomotif hareket ediverse, şehirde yer yerinden oynayacak! Bunun için şehre, şehirde yaşayanlara, şehrin sanatına, zanaatkarına herkese ihtiyaç olduğunu hissettirmek gerekiyor! Meram belediyesinin ev sahipliği yaptığı Zanaatkarlar haftasına on gün süreyle iştirak eden sanatçılar, kendilerine ayrılan darda olsa o mekanlarda Konyalının ilgisinden bir hayli memnun kaldıklarını anlatıyorlar. Böyle etkinliklere bu şehir hasret. Bu şehrin, kültürel faaliyetlere olan hasretliğini görmesi gerekenler, bu hasreti dindirdiklerinde, şehrin kültür, turizm ve sanatsal etkinliklerde şaha kalktığını görecekler! Bunu neden göremediklerini ve görmek istemediklerini anlayabilene aşk olsun sevgili okurlar!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.