STK’larda Değişim Şart

İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından desteklenen “Hemşeri Dernekleri ve STK’ların Dönüşümü Projesi” kapsamında ‘’STK’ların Ülkemizdeki Yeri ve Önemi’’ konulu seminer İstanbul Bayrampaşa Marnas Otelde gerçekleştirildi.

Ak Parti Giresun Milletvekili Av. Sabri Öztürk, “STK’ların Ülkemizdeki Yeri ve Önemi’’ konulu 5. Eğitim Semineri kapsamında yapmış olduğu konuşmasında dünyanın hızla değiştiğini, buna bağlı olarak da STK’ları, başta hemşeri derneklerinin değişimine ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. 1980 yıllarından beri süregelen değişimin günümüz STK’larını da kapsadığını ve kaçınılmaz olduğunu belirterek STK’ların gelecekteki vizyonlarını sürdürebilmeleri, içinde bulundukları toplulukların sosyal gelişimlerine katkı sunmaları için bu değişimin gerçekleşmesinin gerekliliğine değindi. Av. Öztürk sivil toplum kuruluşlarının her ne kadar günümüzde geriye dönük olarak belli bir tarihle ifade edilmesine karşın, Birleşmiş Milletler nezdinde de kişi hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesine yönelik dernek kurmak, sivil dayanışma örgütleri gibi kuruluşların oluşturulmasının önünün açılması görülse bile, Osmanlı döneminde STK gibi aynı misyonu üstlenen vakıfların ve imaretlerin bir gelenek olarak kurulduğunu ve toplumsal alanda sosyal yardımlaşmaya bu güne kadar katkı sunmaya devam etmektedir, dedi. Ülkemizin STK bazında geriye dönük olarak incelendiğinde 1950' lerden itibaren tarımsal kalkınmadan endüstriyel kalkınmaya ve makineleşmenin getirmiş olduğu sosyal değişimin sonucunda değişik ad ve isim altında STK’lar kurulmaya başlandığını da belirten Av. Öztürk 1980’lerden sonra 1990 lı yıllara kadar bu STK’ların hemşeri dernekleri olarak ağırlıklı olduğunu söyledi. Av. Öztürk ayrıca günümüzde 150 binden fazla derneğin bulunduğu ülkemizde bu derneklerin büyük bir çoğunluğunun hemşeri derneklerinin oluşmasındaki en büyük nedeninin, yaşanılan köyden kente yoğun göçün, daha doğrusu daha değişik bir yaşam biçimine geçilmesi gibi etkenlerin neticesinde yeni bir kuşak oluştuğunu, bunun da gerek kültürel gerekse sanatsal alanda köklü değişikliklere yol açtığını ifade etti.