Kocaoğlu'ndan Danışma Kurulu'nda bomba açıklamalar: Bu parti kimsenin babasının malı değil!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ-  Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Danışma Kurulu, Kültürpark’ta yer alan İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.

Programa, İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, il yöneticileri, kadın ve gençlik kolları temsilcileri, belediye meclis üyeleri, eski milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanları ve çok sayıda partili katıldı.

Toplantının basına açık bölümünde konuşan İl Başkanı Deniz Yücel net açıklamalar yaptı. 24 Haziran seçimleri sürecine dair geniş bir değerlendirme yapan Başkan Yücel, önemli ifadeler kullandı.

HER ŞEY İNANMAKLA BAŞLIYOR
Yücel, “İlçe danışma kurulu toplantılarımız bitti. Bugün burada il danışma kurulumuzu topladı. Bugün konuşacağız, tartışacağız, birbirimize kulak vereceğiz. Birbirimizi incitmeden iyi olanı, doğru olanı bulacağız, CHP iktidarı için çözüm ve çare arayacağız. Her şey inanmakla başlıyor. Biz de bu ülkede demokrasiyi yeniden tesis edeceğimize, özgür, adil eşit şartlar altında tüm yurttaşlarımızın huzur ve barış içerisinde yaşayacağı bir Türkiye’ye inanacağız. Toplumun hangi kesiminden olursa olsun bu ülkede yaşayan 81 milyon yurttaşımızın huzur, barış, güven ve refah içerisinde yaşaması için mücadele eden tek örgütlü yapı CHP’dir” dedi.

DÜRÜST OLMAK GEREKİRSE SEÇİM SONUÇLARI BİZİ MUTLU ETMEDİ
24 Haziran seçimleri üzerinden konuşan Yücel, “Bir seçim yaşadık. İktidarın seçimi kazanmak için ittifak kurduğu, devlet olanaklarını kendi lehine kullandığı bir seçim yaşadık. Bu seçim tarihte eşi benzeri olmayan bir seçimdir. Saray ve tek yanlıları ile demokrasi ve kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter rejim kaygısı olan yurttaşlarımız karşı karşıya geldiler. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve milletvekilliği seçimlerinin ilk kez bir arada yaşandığı bir seçim yaşadık. Sonuçlar hiçbirimizi mutlu etmedi. Önce örgütümüze karşı dürüst olacağız, sonra seçmene karşı, halka karşı dürüst olacağız ama her şeyden önce kendimize karşı dürüst olacağız. Çok farklı dinamikleri olan bir seçim yaşadık. HDP’nin baraj altında kalması için çaba gösteren yandaş medya etkisi ilke HDP’ye oy kaymaları yaşandı. İYİ Parti’ye oy kaymaları yaşandı. Yiğidi öldür ama hakkını yeme. 24 Haziran öncesi Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, önderliğinde partide çok değerli adımlar atıldı. Bu ülkede demokrasi, özgürlük hukuk devleti kaygısı taşıyan üç siyasi parti ile ittifak yapıldı. İYİ Parti’nin seçime girmesi için 15 milletvekilimiz parti görevi ile demokrasi adına İYİ Parti’ye geçti. Genel Başkanımız karşısında iki kez aday olan Muharrem İnce cumhurbaşkanı adayı gösterilerek tüm CHP örgütlerinin sahipleneceği bir seçim kampanyası yaşadık. Seçim sonuçları mutlu etmedi ancak buradan birileri lehine başarı öyküsü ya da başarısızlık öyküsü çıkarmak doğru değil” açıklamasında bulundu.

İMZA VEREN DE VERMEYEN DE KARDEŞİMİZDİR!
Seçimin ardından yaşanan olağanüstü kurultay tartışmaları ve imza hareketine değinen Yücel, “Olağanüstü kurultay için imza toplayan arkadaşlarımız oldu, olabilir. Demokrasi gereği, tüzük gereği haklarıdır ama biz bunun gerek zamanlama, gerek yöntem olarak doğru olmadığını ifade ettik. O süreç yaşandı geçti bitti. İmza toplayan da, veren de, vermeyen de bizim partilimizdir, kardeşimizdir. Bizim hiçbir arkadaşımızı küstürmek ya da dışlamak gibi lüksümüz yok. Bu tür eğilimlere her zaman karşı çıktım, çıkarım” diye konuştu.

CHP’Yİ KORUMAK BU ÜLKEYİ KORUMAKTIR
Hükümeti eleştiren Yücel, parti içine yönelik birlik, beraberlik mesajları verdi ve “Biz bu sisteme mecbur değiliz. Bu bizim kaderimiz değil. Umutsuzluğa kapılmaya hakkımız yok. Bu topluma karşı sorumluluğumuz var. Kimse karamsarlığa kapılmasın. Bizim topluma umut olmamız, topluma güven vermemiz gerekiyor. Bu da birbirimizle kucaklaşarak topluma o görüntüyü tek vücut halinde göstermemizle olur.  CHP Genel Başkanı’nı korumak CHP’yi korumaktır. CHP’li belediye başkanlarını korumak CHP’yi korumaktır. CHP’yi korumak bu ülkeyi korumaktır.  Sosyal medyada bir kısım partililerin Genel Başkanımıza, belediye başkanlarımıza karşı olumsuz paylaşım yapıyor, hatta hakaret varan paylaşımlar yapılıyor. Bu partililik değil. Bu CHP üyeliği ile bağdaşmayacak bir davranış. Sosyal medya, rahatlama aracı ve tartışma yapma yeri değil. Buna asla tahammülümüz yok. Yönetim kurulumuz ile bu konuda tavrımız devam edecek” açıklamasında bulundu.

SEÇİM SÜREÇLERİ DIŞINDA PARTİ İÇİ YARIŞI KABUL ETMİYORUZ
“Ülkeyi, partiyi korumak istiyorsak ne parti görevlileri, ne Genel Başkanımız, ne de belediye başkanlarımız hakkında sosyal medyada tartışmayacağız” diyen Yücel, “Bunların konuşulacağı yerler kongreler ve danışma kurullarıdır. Asla sosyal medya veya basın değil. Seçim süreçleri dışında parti için yarışı kabul etmiyoruz. Şu an içinde bulunduğumuz aman öyle bir zaman değil. 30 ilçe ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmak zorundayız. Geneldeki iktidar yerelden geçiyor. Yerel seçimlere en iyi şekilde hazırlanmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

KOCAOĞLU'NUN KONUŞMASI DAMGA VURDU
Toplantının basına kapalı bölümünde de bazı konuşmalar oldu. İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu konuşma yapmak üzere kürsüye davet etti. Büyükşehir Belediye Başkanı ilk etapta ‘konuşma yapmayacağım’ cevabını verdi. Israrların ardından Başkan Kocaoğlu kürsüye geldi. Kocaoğlu, ‘İzmir Aziz’dir Aziz Kalacak’ sloganları arasında kürsüde yerini aldı.

80 YIL ÖNCEKİ PARTİLİLİK ANLAYIŞINA DÖNMEDEN HİÇBİR YERE GİDEMEYİZ
Süreçte değişimden yana açıkça refleks gösteren Kocaoğlu’nun toplantıda eleştirel bir konuşma yaptığı aktarıldı. Kocaoğlu’nun, “Biz katılımcı demokrasiyi, katılımcı süreçlerle karar vermeyi önce partimizde uygulamak zorundayız. Artık oyu verdim beş sene konuşma… O AKP düşüncesi. Biz AKP’yi yeneceksek önce buradan başlamamız gerekmektedir. CHP 80 yıl öncesi partililik anlayışına dönmeden hiçbir yere gidemez. Değişimden yanayım, karşıyım, bunların hepsi laf! 2008’den bugüne genel merkezimizle hiçbir çalışma yapılmadı” dediği ifade edildi.  

KİMSE TABU DEĞİL, HERKES ELEŞTİRİLİR, HERKES DEĞİŞEBİLİR!
Kocaoğlu, “Belediye başkanı olduktan sonra genel merkeze sürekli rapor verdim. Ama kimse oralı olmadı. Kimse takmadı. Geçmişte bir konferans yapıldı. Orada ‘devletin sorunu nedir?’, ‘ekonominin sorunu nedir?’, ‘CHP’nin sorunu nedir?’ diye sordular.  Devletin sorunu için ‘el birliğiyle devlet erozyona uğruyor’ çıktı. Ekonomide üretemiyor çıktı. CHP de ise politika üretemiyor çıktı. Bunu sorgulamak lazım. Biz dış politikada bir yol haritası belirleyip ülkeye, yurt dışına sunduk mu? Bizim dış politikamız var mı? Dış politikada, ekonomide genel merkez ne üretti? Kimse tabu değil! Herkes eleştirilir. Herkes değişebilir” çıkışında bulunduğu belirtildi.

Kocaoğlu’nun ayrıca şunları söylediği iddia edildi:

FAİK ÖZTRAK KİMDİR?
Faik Öztrak, birikimlidir, dürüsttür. Ama taş taş üstünde koymadı. Partinin ekonomi politikaları ile ilgili bir proje üretmesi için söz söylemedi. Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra; partinin ileri gelenleri ile İstanbul’da bir otelde arama konferansında bir araya geldik. CHP, ülke ve cumhuriyetinin problemi nedir üzerine konuştuk. Ülke üretemiyor, CHP siyaset üretemiyor. Problemlerin bunlar olduğu ortaya çıktı.

CHP’DE KİMSE KİMSEYE KULAĞINDAN TUTAR KAPININ ÖNÜNE KOYARIM DİYEMEZ
Genel başkanın ülke ve devlette mücadele edememesini anlarım, fakat neden partide mutfak kurmadı, akla ve bilime inanmadı? Bunu sorgulayacaksınız. Biz CHP olarak bir yol haritası çizerek ülkemize ve yurt dışına sunduk mu?  Dış politikamız var mı? Eğer dış politikamız olsaydı, bugünkü zorluklara karşın “siz yapamadınız biz bunları önermiştik, bizim politikamız bu” diyebilirdik. Eleştiriden korkmamak gerekir. Herkes değişebilir.  Makamı ne olursa olsun CHP’de kimse kimseye kulağından tutar kapının önüne koyarım deme hakkı yoktu

GENEL MERKEZ 2014’Ü ELİNE YÜZÜNE BULAŞTIRDI!
2014 yerel seçimlerini eline yüzüne bulaştıran genel merkezin İzmir başarısızdır deme hakkı yoktur. O gitsin bu gitsin demekle parti düzelemez. Aklı ve bilimi rehber almıyoruz. Genel başkan yardımcıları odada muhabbet edecek, dedikodu yapacak. Böyle olmaz kardeşim. Genel merkeze gitmek istemiyorum. Gittiğimde moralim bozuluyor. Çalışma azmim kırılıyor.

KURULTAYDAN KORKMAYACAKSINIZ!
Kurultaydan korkmayacaksınız. Erdal İnönü tekrar tekrar kazandı. Seçim gecesi genel başkan genel merkezde olmazsa bu iş olmaz. MYK, TV’de tiyatro oynadı. Kimsenin böyle kritik bir seçimde tiyatro oynamaya hakkı yoktur.

RAKİPLER ÖRNEK GÖSTERDİ: BU SEÇİM BİZE GELİYOR DA ONLARA GELMİYOR MU?
Partinin önünden geçmemiş insanları, koalisyon yapıyorum diye milletvekili yapabilirsiniz ama PM’ye MYK’ya alamazsınız. Buralar yatak odasıdır. Önce siyaseti ve örgütü bileceksiniz. İYİ Parti kurultayını yaptı çıktı. AKP bayramdan sonra yapacak. Bu yerel seçim bize geliyor da onlara gelmiyor mu? Bu bahane olmaz.

BU PARTİ KİMSENİN BABASININ MALI DEĞİL!
İmzaları geri çektirebilirsin ama bunu ilan edemezsin. Nasıl çektirildiğini millet görmüyor mu? Sağır mı? Kör mü millet? Ön seçimi hayatım boyunca destekledim. Nasıl yapacağımız önemli. Berlin Büyükşehir Belediye Başkanını aktif 15 bin 600 üye belirliyor ön seçimle. Biz İzmir’le 36 bin 500 önseçim delegesini beğenmiyoruz, üyeyle olsun diyoruz. Üye partiyi bilmiyor, yönlendiriliyor. Alt kimlikler işin içerisine giriyor. Genel merkeze sundum bu durumu. Neymiş Aziz Kocaoğlu 36 bin 500 delegeye hakimmiş, manipülasyon yapacakmış. Ohoo.... Halkta güven tesis edip, umut sağlayamazsan oy alamazsın. Başarısız olursun. Bu parti bizim. Biz hancıyız. Bu parti kimsenin babasının malı değil. Herkes böyle bilsin.

BAŞLANGIÇ OLARAK TÜZÜK KURULTAYI İLE BAŞLANABİLİR, BELEDİYE BAŞKANLARINI ÖN SEÇİMLE BELİRLEYEBİLİRİZ
Partideki değişim fitilini İzmir’den ateşleyen sembol isim Alaattin Yüksel’in ise konuşmasında ön seçim vurgusu yaptığı ifade edildi. Yüksel’in, Kılıçdaroğlu’nun seçim sonrasında ‘AK Parti seçimi kaybetmiştir’ şeklinde yaptığı açıklamaya eleştiri getirdiği aktarıldı. Yüksel’in, “Eren Erdem ve Enis Berberoğlu’nu haksız yere yatırıyorsak bu bizim ayıbımızdır. Biz Can Dündar, Erdem Gül, Mustafa Balbay için eylemler yaptık yürüdük, şimdi bu refleks gösterilmiyor. Genel başkan gitsin bir başkası gelsin değil; niye iktidara gelemiyoruz? İktidar projesi yapmalıyız. Yerel seçim öncesi değişimi sağlamak zorundayız. Yoksa bu yerel seçimlerde diğer seçimlerde gördüğümüz gibi ciddi bir başarısızlık bizleri bekliyor. Ben başlangıçta imza toplanacağına inanmıyordum. Toplanan imza görülmeyecek bir şey değildir. İktidar ve yerel iktidar için, partimizin genel başkanımızın öncülüğünde uzlaşmaya ihtiyacı var. Ama pek mümkün görülmüyor. Başlangıç olarak tüzük kurultayı ile başlanabilir. Mesela belediye başkanlarımız atama kavgasına tutulacağına ön seçimle belirleyeceğiz demeliyiz. İmza hususuyla ilgili noter şartı kaldırılmalı. Eski genel başkanlar, büyükşehir belediye başkanları bir araya gelip parti için uzlaşı sağlayıp yerel seçimlere gidilirse başarılı olunabilir” şeklinde bir konuşma yaptığı öğrenildi.

VEKİL BAKAN: ORTAK HEDEFTE BULUŞALIM, O DA YEREL YÖNETİMLERDİR
İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu lehine bir konuşma yaptığı öğrenildi. Vekil Bakan’ın, “Ben değişimden yana değildim. Ortak hedefte buluşalım. Ortak hedef de yerel yönetimlerdir” açıklamasında bulunduğu belirtildi.