Kocaelili işçiler: Böyle bir ortamda Kanal İstanbul ihalesini ortaya attılar!

Koronavirüs vakaları ve ölümler giderek artarken üretimin devam ettiği fabrikalarda işçiler tepkili.

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Evrensel

ANASAYFA

İŞÇİ-SENDİKA

Paylaş

Hasret Gültekin KOZAN
Kocaeli

Kocaeli’de büyük fabrikaların çoğu işçilerde görülen vakaların da etkisiyle duruşa geçerken, daha küçük fabrikalar üretime devam ediyor. Hiçbir destek ve karar açıklanmadan “Evde kal” denmesine itiraz eden işçiler, “İnsan aç mı kalsın” diye soruyor. Bir işçi, tepkisini şöyle dile getiriyor: “Ülkemiz bizlere destek sunamaz; geçmesek de köprülere, otoyollara; gitmesek de şehir hastanelerine destek alır bizden. Böyle bir ortamda Kanal İstanbul’un ihalesini ortaya attılar mesela, ne bekliyoruz ki.”

Gölcük’te özel bir tersanede çalışmaya devam eden işçi, çalıştığı ortamın hijyenik olmadığını belirterek, “Birkaç düzenleme getirmeye çalışıyorlar. Yemekhanede birer boşlukla oturuyoruz, pakete geçti her şey. Birkaç noktaya dezenfektan koydular, girişte de milletin ateşini ölçüyorlar. Bir kişide çıksa komple karantinaya alırlar korkusu var işverenlerde. Tuvaletler, yemekhaneler dezenfekte ediliyor ama günde 1300 küsur kişi girip çıkıyor her yere. Çalışanlar arasında sosyal mesafe yok zaten. Sanki hiçbir şey olmamış gibi millet birbirleriyle temasa devam ediyor” dedi.

“Cumhurbaşkanı 'Çarklar dönsün, üretim ve ihracat devam etsin' dediği için çalışma ortamı sürdürülüyor” diyen işçi, Kocaeli’de oranların ciddi olduğunu söyledi.

ALINAN ÖNLEMLER GÖSTERMELİK

Herkesin kendini risk altında hissettiğini söyleyen tersane işçisi, “Şimdi de esnek çalışma düzeninin uygulanacağı söyleniyor. Çalışma saatleri bile sınırlandırılsa pek fayda etmez bu. Bas bas bağırdıkları sosyal izolasyon, ancak sokağa çıkma yasağı ile kurulur. 2 hafta millet evinde oturacak. Evde kal, evde kal söylemleri de biz çalışanlar için artık çok baydı. İşyerinde virüsü kapıp eve getirdikten sonra evde beni bekleyenlerin evde kalarak kendini izole etmelerinin pek bir anlamı yok. Ben işyerlerinde alınan tedbirlerin şu süreçte göstermelik olduğunu düşünüyorum. ‘Bana dokunmayın, gereken önlemleri aldım’ deyip üretim devam ettiriliyor” diye konuştu.

"ÜLKEMİZ BİZE DESTEK VERMEZ BİZDEN DESTEK ALIR"

Assan Hanil fabrikası ise geçtiğimiz cuma günü duruşa geçti. Burada çalışan bir işçi, “Hyundai bizden bir gün önce durdu, zaten duracaktı ama orada pozitif vakalar çıkmaya başlayınca duruşu erkene aldılar. Assan Hanil’de bazı bölümler çalışmaya devam edecek ama. Salı günü bakım ve kalıp bölümü çalışmaya başlayacak” dedi.

Koronavirüs günlerinde yaşanan tartışmalara da değinen işçi, “Ülkemiz bizlere destek sunamaz; geçmesek de köprülere, otoyollara; gitmesek de şehir hastanelerine destek alır bizden. Böyle bir ortamda Kanal İstanbul’un ihalesini ortaya attılar mesela, ne bekliyoruz ki...” ifadelerini kullandı.

Duruşa geçen bir diğer fabrika Federal Mogul. Burada çalışan bir işçi, “İzmit’in her yerinden işçiler geliyor servislerle fabrikaya. Son 1-2 gündür yemekhanede düzenlemeler yapıldı. Yoksa hep dip dibe oturuyorduk, keza servisler de öyle” diyerek çalışma ortamlarının çok da iyi olmadığını söyledi.

Salgının ekonomik boyutuna da değinen işçi, “Herkes çıkmış ‘Evde kal’ diyor ama insan aç mı kalsın? Günlük geçinenler var, evlere nasıl ekmek gidecek? Evde kal demesi kolay ama bizi düşünen yok. Borcu harcı var herkesin, geçinmek zor. Ama görüyorum ki bu durum bize pahalıya patlayacak” dedi.

Fabrikanın kısa çalışma ödeneğinden yararlanacağını belirten işçi, şunu söyledi: “2 haftalık duruşta maaşımızdan yüzde 15 kesinti olacak. Uzarsa duruş, 1 gün fabrika ödeyecek maaşı, 1 gün biz cebimizden yiyeceğiz.”

"CEVABINI ALACAKLAR"

Petrol Ofisi Derince Depolama Tesisinde çalışan bir işçi ise, günlük 4 saat mesaiye kaldıklarını ama diğer hafta evde kaldıklarını söyledi. “Yemekhaneyi kapattılar, ekmek arası ve kahvaltılık ürünler veriyorlar. Girişlerde ateş ölçüp, bazı yerlere dezenfektan koydular sadece” diyen işçi, çalışmaya devam ettiklerini belirtti.

Vardiya sisteminin değiştiğini söyleyen işçi, “Beyaz yaka evden çalışıyor, biz de günlük 4 saat mesai yapıp, 12 saat çalışıyoruz. Günlük 12 saat, haftanın 5 günü çalışıyor, diğer hafta çalışmıyoruz. Bu sistemi koronavirüs salgınından sonra yaptılar” dedi.

Bir otel mutfağında çalışan işçi ise, “Millet nasıl evde kalsın, parasını verirlerse herkes evinde kalır. Faturalar var, mutfak var... Ver her eve aylık 2 bin lira, bak kimse çıkmaz dışarı” diye konuştu.

Keskin önlemlerin alınmadığını söyleyen işçi, “Yazık günah, bu iş daha da süreceğe benziyor, nasıl olacak peki? Keskin önlemler de yok. Böyle bir süreçte HDP’li belediyelere kayyum ata, Kanal İstanbul’u ihaleye çıkar... Ama en yakın sandıkta cevabını alacaklar” diye konuştu.