Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç, geçtiğimiz günlerde Ankara merkezli bir FETÖ soruşturması kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüğü Maarif Müfettişleri Başkanı Ömer Karabay’ın tutuklanması iddiasının ardından sendika binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Eğitim-Sen Şube Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı toplantıda konuşan Koç; “Eğitim-Sen olarak konu eğitim ve bilim süreci olunca, Türkiye gibi özelikle sanayisini geliştirememiş, bir anlamda sınıf bilincinin gelişmediği bir ortam da eğitim ve bilim de tam olarak yerine oturmamış oluyor. Buradan hareketle Türkiye’deki eğitim ve bilim sürecinin araştırılması, geliştirilmesi sürecinde Eğitim-Sen şu anda Milli Eğitim Bakanlığından çok daha fazla bir birikime sahip. Bunu bilimsel yayınlarımızda, her aşamada haklı çıkmamızda görüyoruz. Bunun örnekleri çoğaltılabilir, ama biz artık haklı çıkmak istemiyoruz. Biz artık doğruların yaşama geçirilmesini istiyoruz. Bütün bunların mücadelesini verirken, bunların ekseninde laiklik mücadelesi verirken bizim üyelerimiz, son 15 Temmuz süreci ve sonrasında bir anlamda icat edilen, ancak düne kadar iktidarın beraber yürüdüğü FETÖ üyeliği ile suçlandılar. Şu anda hala daha iki üyemiz bu suçlama ile açıkta. Bizlerin içerisinde böyle bir yapının olması imkansızken, üyelerimizin ve yöneticilerimizin FETÖ ile suçlanması tuhaf bir şey. Ama süreç bizi her zaman haklı çıkarıyor. Bugün yaşanan gelişme, bizim ne derece haklı ve doğru noktada olduğumuzu gösteriyor. Bugün Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmaların başında olan kişi, Ömer Karabay, FETÖ suçlaması ile tutuklanmış bulunuyor” dedi.
“Hala karar noktalarında olduklarını gösteriyor”
FETÖ soruşturmaları kapsamında bir çok öğretmeni açığa alan teftiş kurulunda bulunan bir kişinin FETÖ’den tutuklanmasının manidar olduğunu belirten Koç; “Bizim üyelerimizin açığa alınmasına karar veren, bizim üyelerimize suçlama yaparak ceza veren kişinin bu noktada olması, aslında ne derece haklı olduğumuzu, ne derece suçsuz olduğumuzu, aynı zamanda düne kadar beraber yürürken yollarımızı ayırdık dedikleri yapı ile yollarını ayırmalarının zor olduğunu, ileri noktada bu FETÖ yapılanması içerisinde bulunan kişilerin hala karar noktalarında olduğunu gösteriyor. Hala daha ders almayacaklar? Laik eğitimin önemini hala daha öğrenemeyecekler mi? Uygulamalı eğitim diyorsak, ki biz bunu savunuyoruz, yaşayarak öğrenen ülke, bunları yaşayarak bu noktaya geldi. Ülkenin artık kaçınılmaz bir şekilde öğrenmesi gereken şey, laik eğitimden başka çıkış yolu yok. Bu da gösteriyor ki, Teftiş kurulu başkanı FETÖ’den tutuklanıyor. Daha kaç tanesi içeride bunu bilemiyoruz. Aslında bir birlerini çok iyi biliyorlar, ama kolluyorlar. Bizim çağrımız, artık bilimin ve aklın yol göstericiliğinde, laik, bilimsel ve demokratik eğitimin gerçekleşmesi, karar sürecinin de tabandan doğru gerçekleşmesi için bir an önce birinci şart, bu sürecin sorumlusu olan hükümetin istifa etmesidir. Artık bu ülkenin yakasını bıraksınlar. Halk da artık şunu düşünsün, sinmesin. Gezi sürecinde olduğu gibi yaşamına, geleceğine ve çocuklarına sahip çıksın. Bu ülkenin kuruluş felsefesi olan bilimin yol göstericiliğinden, laik eğitimden hareketle bu ülkeyi, öncelikle de eğitimi yeniden kuralım. Eğitim-Sen olarak çağrımız budur. Bu çağrıyı hem halkımıza, hem de bu konuya gönül vermiş diğer örgütlere yapıyoruz” dedi.(Seçkin Sağlam)
