Kıymet-İ Harbiye ve Diğerleri!

21 Kasım 2017
0 Yorum Yapıldı Yorum Yaz
1953 defa okundu.
Kıymet-İ Harbiye ve Diğerleri!

Zurnada peşrev olmaz. Ne çıkarsa bahtına.

Günü geldiğinde; beyler Notayı da, Solfeji de umarım görürler!!!…

İranlı bir adam, nasıl olmuşta Türk vatandaşı yapılmış. Türkiye’ye hangi yollarla girmiş, Bu adam Türkiye’ye ilticamı etti? Bu adam bir siyasi sığınmacımıdır? Kaç yılda “Türk” vatandaşı olma sıfatını aldı. Hangi bakanlık kararıyla vatandaşlığı onandı? Nedir bu adamın özelliği? Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar bu adam için Amerika’ya gidiyor. Bu adam için ricada bulunuyor. AKP iktidarının bu adama bu denli sahiplenmesinin altında yatan gerçek nedir? Bunca gayret, çaba sade vatandaşı koruma kollama olayına hiç benzemiyor. Bu adamın bu ülkede endüstriyel bir kuruluşu da yok. Sanayici de değil. Holding sahibi hiç değil. Öyleyse bu adama beslenen bunca sevginin nedeni ne olabilir?

İddiaya göre bu adam Orta Doğuda Kara para trafiğini yöneten kişi… Yine bu adam Bankacılık sistemine karşı dolandırıcılık. Bunun içindir ki Türkiye Halk Bankası yöneticileri de bu suçun içinde gözüküyor. Uluslararası acil güç yasasını (Ambargo) ihlal etme suçu. İran’la illegal yollardan ticaret (Altın, Petrol, Dogalgaz vb) ve Para aklama. Amerika’da bu olaylarla ilgili yargılanan bu kimlik.

Türkiye’de oluşmuş olan bu korku sarmalı siyasilerin yakasını hiç bırakmıyor. Zarrab bir şeyler anlattı  veya anlatacak korkusu Türkiye’de kirli ilişkilere bulaşmış siyasetçi ve bürokratların uykusunu kaçırmaya yetiyor ve de artıyor.

ABD’nin, 6 Türk bankasına yüksek tutarda ceza kesme hazırlığında olduğu belirtiliyor. ABD ile yaşanan vize krizinin sancıları hâlâ devam ederken, ABD’nin Türkiye’ye ekonomi cephesinden de bir hamle hazırlığında olduğu öğrenildi. Toplam ceza tutarı 25 milyar dolar civarında. Bu cezayı kim ödeyecek? Bu cezayla birlikte bu ülkeye gelecek enflasyon ve ekonomik sıkıntı. Borç ödeme sıkıntıları. Bu halkın ne günahı var? Üç bakan köşe dönecek diye bir kaçakçıya alet olup oyuncak olmak. Türkiye’nin itibarını ayaklar altına almak. Bu ülke bu rezaletlerin hangisini hak ediyor? Allah aşkına?

Türkiye Dış İşleri Bakanlığı bunca rezalete rağmen  Reza Zarrap için Amerika’ya Nota veriyor. Çıldırmamak elde değil. Tek gerekçeleri “Türk Vatandaşı” olmasıymış. Çakma Türk vatandaşına bu denli sarılmak neyin nesidir? Başka Dünya ülkelerinde ve kendi ülkesinde onlarca sorun yaşayan kendi vatandaşına sahip çıkmayan, kara para trafiğini yöneten uluslararası bir şebeke elemanı olduğu iddia edilen bu melez vatandaş neden çok önemli? Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye’de bulunan Reza Zarrap adına kayıtlı şirketlerin, Türkiye’de birtakım kişilerle (Bürokrat ve Siyasetçi) organik bağının bulunması olabilir mi?

Nokta Dergisi Zencani’nin yargılanması ile ilgili hazırladığı dosyada, Babek Zencani’nin Türkiye’de 8,5 milyar dolar rüşveti ortağı Zarrab vasıtasıyla dağıtıldığını idam öncesi açıklıyor. (Bu isim listesi İran ve Amerika’nın elinde) Bu rüşvet çarkı neyin karşılığı kimlere, hangi siyasilere verilmiştir? Bunun içindir ki; sona yaklaşıldıkça; Türkiye’de Zarrab adı birilerinin uykusunu kaçırıyor.

Yıl 2017 Dışişleri Bakanlığı, ABD’de tutuklu bulunan Reza Zarrab’ın durumu hakkında bilgi verilmesi için ABD’ye yazılı nota verdi. Konusu hayatına yönelik duyulan endişe! Ne kadar önemli, bir kimlikmiş. Bu ülkenin cari açığının %15’ni bu adam kapatmıştı ya! Korunması kollanması gereken Türkiye Cumhuriyetine nüfusuna kayıtlı çifte vatandaşlığı olan Kara para aklayıcı, dolandırıcı, rüşvet çarkının önemli bir adamı olan Farslıyı koruma iç güdüsü. Anlaşılır gibi değil…

AKP’nin Amerika’dan dört gözle beklediği iyi haber nihayet geldi. Türkiye hamisi Reza Zarrab iyi!!!

Türkiye’ye dönerse bu adamı askeri bando ile karşılayıp, ayaklarının altına mavi halılar serip, devlet ödünç madalyası vermeleri gerekir. İran’ın sahip çıkmadığı,  hat da ortağını idama mahkum ettiği, ahlaksızlığın sembolü olmuş bir adamın, vatandaşlık hakkını koruyan bir sistem yönetiyor bu ülkeyi.

Ben her şeyim demek. Öncelikle hukuksuzluğu legal hale getirmektir. Hukukun olmadığı bir ülkede demokrasiden söz etmek mümkün değildir.

Kıymet-i Harbiyesi olmayanlar.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir utanç günü, tarih 4 Temmuz 2003… Kuzey Irak’ın Süleymaniye kentinde 11 Türk askeri ve Türkmen mihmandarları, Peşmerge destekli ABD askerleri tarafından gözaltına alınarak başlarına çuval geçirilerek kendi üslerine götürülerek sorgulanmak amaçlı  tutuklanıyordu.

Gazeteciler bu olaya yönelik bir soru yöneltiyorlar Türkiye Cumhuriyeti başbakanına. Bu olaylara karşı Amerika’ya “Nota” verilecek mi’? ‘Aklınıza esince nota verilmez. Bakın, nota dediğiniz konu müzik notası değildir. Bunların bir ağırlığı vardır. Aklınıza esince nota verilmez. Bunun altında farklı şeyler olabilir’?

İki Nota olayı. Birinde adamını koruma kollama. Diğerinde vatanın bekası için görev üstlenmiş Mehmetçik. Altında çapanoğlu arayan siyasetçi.

Diplomasi bir keyfiyet olabilir mi? Burası Türkiye. Yönetenlerde akıl ve fikir aynı noktadan besleniyorsa; normaldir mi diyelim.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin Rıza Sarraf’la ilgili ABD’ye verilen Nota yönünde bir açıklama yapıyor… ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD’ye bir nota vermiştir. Bu notanın özü, vatandaşımız Reza Zarraf’ın durumu hakkında bilgi almaktan ibarettir’.

Tutuklanan, başlarına çuval geçirilen askerler için “Mukavemet etmesinler”. diye emir veren, ardından gazetecilere, ‘çuval hadisesi büyütülecek bir konu değil, bu işler Amerikan ordusunda rutin işlerdendir’… Diyen; generali vardı!

Ak Parti eski milletvekili Muhsin Kızılkaya “Askerlerin görevi hayatını vermek, bunun için maaş alıyorlar, bana ekstra bir iyilik yapmıyorlar”… Diyecek kadar fitursuz.  Bu adama ‘sen ne için kaç lira maaş aldın, kaç liralık iş yaptın lan’ diyecek bir tane adam var mı bu ülkede. Soran yoksa… Ben varım.

Tarih 2 Ekim 1992 Ege denizinde yapılan Nato kararlık tatbikatı. Türk muhribi Muavenet’te bu tatbikatta görevli. Bu tatbikatta yer alan Amerikan ordusuna ait Saratoga uçak gemisi de var. Tatbikatın üçüncü günü, Saratoga uçak gemisine füzelerinin muavenet üzerine kilitlendiği uyarısı ABD’ye yapılıyor. Bu uyarıya rağmen Saratoga’dan atlan “Sea Sparrow” füzeleriyle Muavenet gemisini vurdular. Beş Türk denizci asker şehit edildi. Amerika özür dilemedi. Tazminat ödemedi. Türkiye süt dökmüş kedi gibi suskun kaldı.

Hangi Nota! Hangi solfej beyler.

 

 

 

YORUMLAR Bu Yazıya Henüz Yorum Yapılmadı.. Belki İlk Yorumu Sen Yapmalısın..

SOSYAL MEDYA BİZİ TAKİP EDİN