• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kisisel anayasanız var mı? ARZU GÜNAYDIN

Kisisel anayasanız var mı?

arzu.gunaydın@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31.07.2021, 00:00
Erken çocukluktan itibaren bir takım kurallar bize öğretiliyor, uymamız bekleniyor.
Hukuk kurallarından, görgü kurallarına; sofra adabından, trafik, okul hatta oyun kurallarına kadar bir çok düzenleme bizi kaostan koruyor, kurtarıyor.
Hayatımızı düzene sokuyor.
Günümüz çocuklarının en büyük sorunlarının müsebbibi ise bu kuralların gittikçe esnetilmesi hatta yok edilmesi...
Malumunuz üzere, toplu halde yaşamak zorunda olan insanın güvenliği bir takım kurallar ile sağlanabilir ancak.
Bu yüzden toplumsal kurallar var.
Peki bizler kendi hayatımızdaki düzeni nasıl sağlıyoruz?
Kişisel kurallarımız var mı?
Yani, hayatta karşımıza çıkacak sorunlar ya da durumlar ile ilgili sınırlarımız, çizgilerimiz kısacası duruşumuz belli mi?
Doğru sonuca ulaşabilmek için belirlediğimiz esaslar neler?
Özetle kişisel anayasamızı oluşturduk mu?
Yoksa kuralsızlık hayatımızı korunmasız, değersizleştiren hatta yağmalanan bir sürece mi soktu?
Kapısı olmayan bir evin güvensiz ortamı gibi yaşamımızı rastgele mi sürdürüyoruz yani?
Karışıklık ve yıpranmalarımızın sebebi çizemediğimiz sınırlar, belirlemediğimiz kurallar olabilir mi?
Yaşam, seneler geçse bile insanlar konusunda bizi yanıltabilir.
Sevgi temelli ilişkiler bu yaşamdaki en temel ihtiyaçlarımızdan.
Dostluk, arkadaşlık, yoldaşlık, vb. tüm iletişimde aradığımız ilk özellik, muhabbet ve sevgi oluyor.
Beklenti bu yönde olsa bile, karşımızdakini doğru tanımak maalesef her zaman mümkün olmuyor.
Bize zarar veren davranışı o an algılayıp, sınırlar çizebilmek de...
Bu durum hayatların manipüle edilmesine, kontrolün başka ellere teslim edilmesine kadar varabiliyor.
Belirlediğimiz kurallara uymanın yolu ise elbette güçlü olmaktan ve özsaygıdan geçiyor.
Güçlü bir irade ile kuralları uygulayabiliyoruz çünkü.
Güçlü olmak ise, aile bağlarımızı sağlam tutmak, sosyal ilişkilerimizi geliştirmek ve üreten insan olmak ile ilişkili.
Manipüle olmamanın, bir başka deyişle kendi hayatlarımızı kaybetmemenin yolu güçlü olmaktan geçiyor.
Ve tabii sağlam duruş sergilemenin de.
Kendi sınırlarımızı ve kurallarımızı belirlemek, hayatımızın kontrolünü de bize verecek.
En büyük güç de bu olacak sanırım.
Bu kuralları belirlerken ise elbette destek alabiliriz.
Ailemizden, büyüklerimizden, işin uzmanlarından, bizleri tanıyan dostlarımızdan ve tabii değerlerimizden.
Sevmek ve sevilmek rızık meselesi.
İyi insanlara denk gelmek de...
Büyüklerimizden miras alarak çocuklarımıza ettiğimiz en önemli dualardan biridir, 'Allah, iyi insanlarla karşılaştırsın' temennisi. Ancak maalesef herkes iyi değil.
Bu gerçekten hareketle, gerektiğinde hayır diyebilmek, önceden belirlediğimiz kurallarımız ile mümkün.
Unutmamalı ki, hayır diyemeyenin 'evet'inin de hükmü yoktur.
Tüm bunlara rağmen, hayat bizleri farklı yönlendirebilir.
Asla yapmam dediğimiz durumların içinde bulabiliriz kendimizi.
İsmet Özel'in dediği gibi, insan iddiasından vurulur.
Yine de ayağa kalkıp, kaldığımız yerden devam edebiliyorsak gücü ve kontrolü elimize alma yolundayız demektir. Hatalarımızdan da ders çıkarabildiğimiz ölçüde tabii.
Kendi kurallarımız aynı zamanda rol model olduğumuz çocuklarımıza, öğrencilerimize de fayda sağlayacak.
En iyi eğitimi yaşantılarımız yoluyla verebileceğiz çünkü.
Karmaşık yaşamların düzenlenmesi kurallar ile mümkün...Hem kendimiz hem de çocuklarımız için...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA