Kısa boylu kadınsanız

¥  Çekici olamadığınıza göre şirin olmaya çalışırsınız...
¥  Ergenlik çağında zorla içirtilen sütler yüzünden inek bile görmeye tahammül edemezsiniz...
¥  Topuklu ayakkabılar en iyi dostunuz, uzun boylu kızlar en büyük düşmanınızdır...
¥  Her yere sığarsınız... Arkadaş arabalarına altıncı-yedinci olabilirsiniz...
¥  Sevgiliniz uzun boyunun yanı sıra bir de yakışıklıysa, yanında göğsünüzü gererek, “Ben kaptım” dercesine her zamankinden daha dik yürürsünüz...
¥  Hatta böyle zamanlarda normalden birkaç santim uzun görünürsünüz...
¥  Neyse ki boy faktörü güzelliğe mâni değildir...

Öğrendim ki; “-Nefret etmek, zihinde düşman taşımaktır...”

Ana Kumanda

(...FOX TV – Evleneceksen Gel)
SEDA SAYAN: Teyzeciğim sen de tanıt kendini bize, nasıl bir kısmet arıyorsun?...
EVLENECEK TEYZE: Trakya tarafından birini arıyorum ben... 
SEDA SAYAN: Bak amca Almanya’ya götürecekmiş...
EVLENECEK TEYZE: Tamam, orası da olur... 

EVLENECEK KADIN: Beyefendi ilk eşinden ayrıldığına göre geçimsiz biri... 
EVLENECEK ADAM: Hanımefendi eşim öldüğü için ayrıldık...
EVLENECEK KADIN: O zaman daha çok geçimsiz birisiniz beyefendi...

Yara...

Çocukluk ve yaşlılık birbirine benzer...
Her iki durumda da, değişik nedenlerle, insan oldukça savunmasız olur;
Bedenimizin çevresinde görünmez bir zırh oluşması, ergenlik döneminde başlar...
Bu zırh bu dönemde oluşur ve ergin yaşam boyunca kalınlaşır...
Gelişimi biraz da incininkine benzer, yara ne denli büyük ve derinse, çevresinde oluşan zırh o kadar güçlü olur...
Ama sonra zamanla, çok uzun süre giyilen bir giysi gibi en çok kullanılan yerlerinden yıpranır, dikişleri atar ve ani bir hareket sonucu yırtılır...
Başlangıçta hiçbir şey fark etmezsin, zırhının hâlâ seni sıkıca sardığını sanırsın, ama bir gün birdenbire, aptalca bir şey karşısında bir çocuk gibi sebebini bilemeden ağlamaya başlarsın...
    (...Susanna Tamaro)

Krampon

TARAFTARIN alkışını alan Selçuk Şahin konuştu: “Her şeye hazırlıklıydım ama bu kadarına değil, ağlamak istiyorum...”
...
ŞENOL Güneş’ten; sezon ortasında “Beşiktaş’la çekişiriz” diyen Abdullah Avcı’ya sitem: “E nerdesiniz?”
...
“DEDE Efendi’nin adı gençken neydi acaba?” diye soran genç, musiki cemiyetinden kovuldu...
...
FATİH Portakal’ın gaflarına çare arayan FOX TV yönetimi, Ana Haber Bültenini banttan yayınlama kararı aldı...
...
SAKAT cezalıların çokluğundan kadroya hâkim olmakta zorlanan Abdullah Avcı, günde 3 kere içtima almaya karar verdi...

Vay arkadaş!

-10.000 SMS’im varmış da mesaj atacak kimsem yokmuş gibi hissediyorum...
...
-Kafası geçmişte kalanın sadece bedeni geleceğe gider.
...
-Kızlar seviyor diye Woswos alan arkadaşım sanayiden çıkamadığı için arabayı kimseye gösteremedi...
...
-Sen dış ticaret okumadın mı?... Tabii ki bakkala sen gideceksin...
...
-Yabancı futbolcuların hepsinin adı Türkiye’ye gelene kadar tek bir şekilde okunur, bizde her spiker kendi anlamını katar...
...
-Bir bilgisayar alalım diyoruz, taksitinden önce garantisi bitiyor...
...
-Daha kötü ne olabilir ki diye düşünmeyeceğim artık. Kesin oluyor...

Bizim pano

Sadeddin Abi ve arkadaşları köprüden karşıya geçecekler...
Geçmeden önce biri kendine, biri de sipariş üstüne iki tane OGS cihazı almışlar...
Yalnız iki cihaz da okumasın diye birini saklamak gerekiyor...
Düşünmüşler, düşünmüşler ve en şişman olan arkadaşın altına koymuşlar...
Okumamış hakikaten de...

İtirafım var

(...isim: mezbuh ...şehir: madrid ...yaş: on dört)
Pazar günü gittiğiniz markette gezerken; tanımadığınız bir adamı, sizin alışveriş arabanıza asılmış çekiştirirken bulursunuz...
“Deli mi ne” diye bakarken, ailenizin elinde de bir araba görür ve inatlaşmaktan vazgeçersiniz...
Evet adamın arabasını götürmeye çalışmaktasınızdır, hemen sıvışır ve marketten çıkana kadar karşılaşmamak için köşe bucak kaçarsınız...

Temel bir gün...

Patron Temel, yanında çalışan hizmetçinin hırsızlığından emin olmak için cüzdanını ortaya bırakmış...
Eşi Fadime sormuş;
“-İçinde ne kadar para vardı?..” 
Temel elini alnına vurmuş;
“-Tüh bee... Parayı saymayı unuttum...”
HHH
Cemal evlenecek, gelin tarafı Cemal hakkında araştırma yaparken Temel’e danışıyor;
“Cemal kumar oynamasını hiç bilmez” diyor Temel. 
-O da kusur mu?..
“-Ama hep oynuyor...”