Kirleniyorsunuz

Son günlerde CHP sözcülerinin televizyonlarda söylediklerini duyduğumda kulaklarıma inanamıyorum. Mesela bir milletvekili “PKK marşı çaldığında ayağa kalkmanın kayyum atamasına gerekçe olmadığını” söyleyebildi. Bir belediye başkanının örgüt iltisakı bundan başka ne olabilir.

O kişi yalnız terör örgütünün marşında ayağa kalkmakla kalmayıp, terörist mezarı ziyaret ediyor, bir teröristin adını caddeye verebiliyorsa başka hangi delile ihtiyaç vardır. O belediye başkanı eline kalaşnikof alıp saldırı yapmaz, ya da yola el yapımı patlayıcı döşemez herhalde… Yine başka birisi, “Kürtçe ana dilde eğitim” konusunu dillendiriyor.

İnanılır gibi değil, Türkiye’nin birliğinin simgesi olan bir partinin eski milletvekili bölünmeye gidecek bir öneriyi tartışmaya açabiliyor. Bunu yaparken, bölücü terör örgütü PKK’nın ve onun sözcülüğünü yapan HDP’nin talebi olduğunu göz ardı ederek. Bundan bir adım ötesi özerklik ya da federasyon ya da toptan bölünme olabilir.

İş oraya gelecekse bölünmeyi savunun bari; Onlar resmi diline, eğitim diline kendileri karar versin; belki İngilizceyi resmi dil olarak benimseyecekler!!! Bir başkası, “HDP’yi şeytanlaştırmayın” diyor. HDP’yi şeytanlaştıran, terör ile arasına mesafe koymayan, 11 aylık bebeği annesiyle havaya uçurduğunda, öğretmen, işçi, çoban katlederken susanlardır. Bunu söyleyen, HDP milletvekili Leyla Güven’in şu sözünü duydu mu acaba; “Kürt sorunu devam ettikçe gerillaya katılım da olacak, çatışma da olacak, savaş da olacak…”

Sorunun adı terör

Halkın oyuyla seçilmiş bir milletvekili “Kürt sorunu” dediği şeyin çözümü için siyaset dili ile konuşacağına, gençlere adres olarak dağı gösteriyor. Şimdi şeytan kim melek kim… Parti yönetiminde görevli bir milletvekili de, yeniden çözüm süreci önebiliyor. 2013-2015 arası denenmiş ve sonu ihanet ve kanla bitmiş süreci yeniden dillendirmek nedir? TBMM çatısı altında komisyon kurulmalıymış, PKK’ya terör örgütü bile diyemeyen, 11 aylık bebeği annesiyle havaya uçurduğunda susanlarla hangi komisyon hangi çözüm.

Buna benzer örnekler hızla çoğalıyor. Daha önce de yazmıştım; sadece seçim ittifakı sürmesi için söylenen bu sözler arşivlerde yerini alıyor. Nasıl ki, 2013-2015 yılları arasındaki açılım sürecinde AKP’lilerin söylediği sözler, takındıkları tutumlar bugün hatırlatılıyorsa, gün gelip CHP sözcülüğü yapanların sözleri de önlerine çıkacaktır.

Benim tek üzüntüm tüm bunların Türkiye’nin birliği için Kurtuluş Savaşı’na öncülük etmiş Atatürk’ün kurduğu partinin çatısı altında olması. Yalnışları, sorunun adını koyma biçimleri, dolayısıyla çözüm önerileri de yanlış. Sorunun adının, Amerika’nın paralı uşağı haline gelmiş terör örgütü PKK olduğunu bir türlü görmüyorlar. Beyler bayanlar böyle giderseniz terör örgütünün kanı sizin de üzerinize bulaşacak, dikkat edin kirleniyorsunuz…