Soylu, "Eğer dağda silahlı mücadeleyi evlatlarımız veriyorsa, sınır ötesinde bu ülkeye saldıranlara karşı can pahasına büyük bir mücadele veriyorsak bunu yapmak zorundaydık. Çünkü o teröriste moral de mama da o belediyelerden gidiyor. Kimse kusura bakmasın biz saf değiliz. 3 günden beri bir tanesi çıkıp 'benim PKK ile işim yok, terörin de PKK'nın da karşısındayım bana iftira atılmıştır' demedi. Bu adamlar veya bu kadın terör örgütüne üye olması sebebiyle alınmıştır denmesine rağmen bunların terör örgütüyle ilgisi yoktur diyemiyor savunanlar. Seçilmişlikten başka bir şey söylemiyorlar. Seçilmişlik elbette ki değerlidir ancak demokrasi bir truva atı değildir. Seçimler de hukuk mahkemesi değildir. Suçu işleyip seçime girerek yasalar karşısında aklanamazsınız. Sandık ayrıdır, mahkeme ayrıdır. Geçen dönem aynı suçtan aldığımız adamı ısrarla yeniden belediye başkanı yaptılar. Bu kabahat değil. Dün bu mücadeleyi birlikte verdiğimiz bazıları bugün ucuz siyasi pozisyon adına hiç beklemediğimiz bir takım pozisyonları da ortaya koyuyorlar. Bunlar bir şikayet veya ağıt değil bir tespittir. Biz yolumuzdan dönecek değiliz" dedi.

Uyuşturucu ile mücadele

"Aklımızı kiraya vermedik. PKK'yı yeni tanımış değiliz. Algıyı nasıl yönettiklerini ezbere biliyoruz. 2017-2018 arasındaki uyuşturucu operasyonu sayımız yüzde 22 artış göstermiştir. 2018 yılında 18 buçuk ton eroin, 80.7 ton esrar, 8.9 milyon extacy, 566 kilo metamfetamin ve 1248 kilo sentetik uyuşturucu yakalandı. Şu anda neredeyse 24 milyonu aşan kök kenevir yakalandı. Geçen sene bu rakam bütün yılda 10 milyondu. PKK'nın esrar sevketmesini engellediğimiz zaman kim devreye giriyor? Lice'de ekelim ama Avrupa'dan kimyasal uyuşturucuyu Türkiye'ye sokalım hem PKK'nın para ağını desteklerim hem de bu ülkenin gençliğin zehirlerim projesi içindedir Avrupa."

Hâlâ aynı noktadayız

"Sanal bahis bizim en güçlü mücadele alanlarımızdan birisi olmalıdır. Yaklaşık 300 milyon civarında para, mal mülk ele geçirilmiştir. Sanal bahisin Türkiye bütçesi 50 milyar dolar. Bu ocakların çökmesi demektir. Şebekeler uyuşturucuyu ve kaçak göçü yeni bir gelir alanı olarak tespit etti. Uyuşturucu satıcısına teröristle aynı muameleyi yapıyoruz demiştik, hâlâ aynı noktadayız."

“Sigara kaçakçılığı, PKK için ciddi bir finansman kaynağıdır. Buraya çok büyük bir darbe vurduk. 2019 Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığımızın verileriyle 2014’te Türkiye’de kaçak sigara oranı yüzde 22,3’tü, 2018 sonu itibarıyla bu oran yüzde 1.4’e gerilemiş durumdadır. Ülkenin vergi geliri kaybının da, PKK’ya giden paranın da bu sayede ciddi şekilde önüne geçmiş olduk”