Basın açıklamasının ardından Aksa'da şehit edilen Filistinliler için gıyabi cenaze namazı kılındı.

Basın açıklamasının da İsrail'in bir an önce Mescid-i Aksa'da ki zulme son vermesi çağrısında bulunuldu.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

İslam coğrafyasındaki savaşların, terör olaylarının her birinde parmağı olan işgalci İsrail, Müslümanları kışkırtmaya yönelik aşağılık davranışlarına devam ediyor.

Maalesef uluslararası camiada devlet vasfı taşıyan ve gerçekte bir terör örgütü olan İsrail, geçtiğimiz günlerde üç Filistinli Müslümanı daha şehit etmiş ve Mescid-i Aksa’da cuma namazı kılınmasını yasaklamıştı.

Terör örgütü İsrail’in en başından beri Mescid-i Aksa ile ilgili Müslümanları kışkırtmaya yönelik yaklaşımları da dozajını arttırarak sürmektedir. Terör örgütü İsrail ve silahlı unsurlarının bu alçaklıkları kabul edilebilir değildir.

İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın işgali kabul edilemez.

İsra ve Mirac’ın şehri Kudüs’ün işgali kabul edilemez.

Etrafı bereketlendirilmiş ve mübarek kılınmış Filistin topraklarının işgali kabul edilemez.

Bizim için mübarek kılınmış topraklarda, mübarek kılınmış bir şehirde ve mübarek kılınmış bir mabette küstah İsrail’in silahlı unsurlarının kanlı ve kirli postalları ile dolaşması en aşağılık bir davranıştır.

Siyonist İsrail’in bu küstahça davranışlarının kaynağı, kuşkusuz, Batı’dan aldığı cesarettir. Birleşmiş Milletler, NATO, ABD ve Avrupa Birliği İsrail’in her sapkınlığına el altından ya da açıktan destek olmaktadır. İslam coğrafyasının parçalanmışlığı, yöneticilerinin Batı ile olan müspet ilişkileri ise İsrail’i cesaretlendirmektedir.

Şunu tüm dünya bilmeli ki; biz Müslümanların tüm Yahudi kapsayan düşmanlığı yoktur. Ancak işgalci Siyonist İsrail’in teröre dayanan varlığını da Müslümanlar olarak asla kabul etmiyor, meşru görmüyoruz.

Terör örgütü İsrail var olduğu müddetçe bu coğrafyanın, hatta dünyanın, barış ve huzura kavuşması mümkün değildir. Dünya insanlarını sömüren, insanlığı ifsat eden mevcut düzenin kurucusu İsrail'dir. Bölgemizdeki etnik kavgaların, mezhep savaşlarının ve tüm terör olaylarının destekçisi ve kışkırtıcısı İsrail’dir. Hatta “15 Temmuz Kalkışması”nın planlayıcısı ve uygulayıcısı olan, kuklalarını ABD’de himaye eden “üst akıl” ile Filistin topraklarını işgal eden aynı “üst akıl”dır. “Üst akıl” Siyonist İsrail’dir.

Bölgeye barış ve huzurun gelmesinin tek yolu Kudüs’ün tekrar Müslümanlarca idare olunmasından geçmektedir.

Hz. Davut’un Kudüs’e hâkimiyeti insanlığa saadet getirmiştir.

Hz. Süleyman’ın Kudüs’e hâkimiyeti insanlığa saadet getirmiştir.

Hz. Ömer, Kudüs’ü fethetmiş ve oradaki tüm insanların can ve mal emniyeti sağlamış, bölgeye huzur ve saadet getirmiştir.

Sultan Selahaddin, Kudüs’ü yeniden fethetmiş ve aynı şekilde oradaki tüm insanların her türlü insani haklarını onlara yeniden teslim etmiştir.

Oysa aynı Kudüs, Haçlı ordularınca işgal edildiğinde sapkın Hıristiyanlar şehirde Müslümanları şehit etmişler, Yahudileri katletmişlerdir. Aynı şekilde Kudüs, Siyonist Yahudilerin eline geçtiğinde onlarda Müslümanları şehit etmişler, Yahudileri katletmişlerdir. Çünkü İslam’dan başka hiçbir din insanlığa saadet getirmemiştir; getiremez. Yalnızca kendi ırklarının üstünlüğünü iddia eden Siyonizm’in bölgemize ve tüm insanlığa getireceği ancak ve ancak kandır, gözyaşıdır.

Buradan tüm Müslüman idarecilere sesleniyoruz: Sapmışlarla ve lanetlenmiş topluluklarla beraber yürümenin ne sizlere ne de insanlığa bir faydası yoktur!

Ve sen alçak İsrail! Senden işlediğin tüm bu zulümlerin, şehit ettiğin Müslümanların hesabını soracağımız gün çok yakındır! Seni Kudüs’ten ve işgal ettiğin topraklardan söküp atacağımız gün çok yakındır!

Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.