Kıbrıs Destanı
“Sadece Adadaki Türklere değil Rumlara da barış için Kıbrıs’tayız”
Kıbrıs Destanı
Savaşan tüm taraflar barış için savaştığını söyler. Oysa
gerçekte savaşın bir saldıranı bir de savunanı vardır.
Kıbrıs Barış Harekâtı Dünya tarihine geçmiş en önemli
savunmalardandır. Katil batı ve onun şımarık gayrimeşru çocuğu Amerika’nın
benzini döküp yangın söndürdüm dediği bir örnektir. Sayın Ecevit’in “Sadece
Adadaki Türklere değil Rumlara da barış için Kıbrıs’tayız” sözü tarihi bir
sözdür.
Kıbrıs Barış Harekâtı o günleri görenlerin hafızalarında
hayatlarındaki unutulmaz en önemli anılarıdır.
Kıbrıs Barış Harekâtı denilince aklımıza o yıl tarımda
yaşanan kuraklık gelir. Çok zayıf olan ekinlerin biçerdöverler tarafından
biçilemediği, çiftçinin eski usullerle araziden adeta başak topladığı bir yıl
gelir. Arazideki o insanlar kıt iletişim şartları nedeni ile bazı şeyleri
duymasalar da semaları inleten kahraman pilotlarımızın uçak sesleri ile bir
şeylerin olduğunu anlayıp duaya başladığı günler gelir aklımıza.
Haçlının bölücü hareketi sonunda sağcı/solcu olmaya
başladığımız dönemde hükümet krizini aşabilmek adına örnek siyasi liderlerin
oluşturdukları koalisyonlar gelir.
Bu koalisyonda yer alan Sayın Ecevit ve Sayın Erbakan’ın
sergilediği uyum ve vatanseverlik gelir. Onların basireti, cesareti liyakati
gelir. Sağ/sol kavramı ile selamı kesmiş halkın bir anda kaynaşmasına
kucaklaşmasına ve el ele verip kenetlenmesine örnek olan tutumları gelir.
Evinde, yastık altındaki tüm birikimini cebine koyup
ordusunun desteğine koşan Anadolu insanı gelir. Tandırları, fırınları yakıp
çıkartma için Karamandan geçen konvoylara sıcak ekmek götüren insanlarımız
gelir. Solun ve sağın en aşırı uçlarında bulunan farklı meslekten iki sanayi
ustasının bir kamyon kiralayıp dükkânlarını tezgâhlarını yükleyip yolda kalan
askeri araçlara yardıma koşması gelir.
Karaman-Mut Karayolunun her noktasında zincir olmuş Karaman
halkı gelir.
Askeri konvoyların geçişi sırasında, Sertavul Yolundaki
Karayolları Bakımevinde Albay Karaoğlanoğlu’nun şehadetini duyan Yüzbaşı’nın,
gözlerinden bir anda dökülen yaşlar ve vakarı ile onları saklaması gelir. Başı
dik ve mağrur ifadelerle “Albayım Cennete gitti ise yerine biz geliyoruz”
demesi gelir.
“Bir eksiğiniz var mı?” diye sorduğumuz konvoydaki
askerlerin “Sizin bir eksiğiniz var mı? Bizim her şeyimiz var. Sadece mektup
konusunda sıkıntımız var.” demeleri gelir. Onlara Jawamızın heybesinden kalem-kâğıt-zarf
dağıtıp, yazdıklarından sonra toplayıp, cep harçlığımız ile postaya vermek içim
PTT ye geldiğimizde, orada gurudan ağlayan ablamız gelir. PTT Karaman Şube
Müdürünün konudan haberdar olup da “Sınırsız sayıda mektubu topla gel. Devlet
bu gün için vardır. Ücretsiz ve taahhütlü/acele posta olarak adreslerine teslim
edilecektir” demesi gelir.
Mektupları toplarken Bursa’nın Armutlu köyünden Ali isimli
Kardeşimin gözünden iki damla yaş inmesine hayretimizi gören arkadaşının “Abi
Ali kardeşimiz 3 aylık evli” demesi gelir. Dedesine yazdığı mektubu bize okumak
üzere uzatması, yazığı vatansever ve fedakâr ifadeler nedeni ile onun iki damla
gözyaşına bizlerin sel olan yaşlarının eşlik etmesi gelir. Daha sonra yiğit Ali’nin gazi olup yine de
savaşmak isteği ile müracaatının geri çevrildiğini yazdığı mektubunu
aldığımızda yaşadığımız gurur gelir.
Adada haçlının tetikçisi Rumların kıyımları katliamları ve
eziyetleri gelir. Makaryos adındaki CIA ajanı gelir. Haçlı köpeklerinin gemilerimize
ve uçaklarımıza kurduğu tuzaklar gelir.
Duygu seli halinde yaşadığımız o günleri anmak aynı
duyguları yeniden yaşatıyor bizlere...
Mevla bu kahramanlık destanını yazanlardan razı olsun.
Gazilerimize, Şehitlerimize şükran ve minnet borçluyuz.
Kıbrıs Barış Harekâtının bu günümüzde etkilerinden
bazılarının kaybolduğunu görmek ise üzücü, yüreğimizi burkuyor.
Hala haçlı kâfiri ile –dost ve müttefik- kavramlarının
telaffuz edilmesi de kanımıza dokunuyor.
Bu Millet hakkında ümit kesip de manda-parya-sömürge-uydu
olmayı hayal edenler için iyi bir derstir Kıbrıs Barış Harekâtı…
Ahlak çöküntüsü oluşturmak üzere hazırlanan dizi ve eğlence
programlarından fırsat bulup da medya Kıbrıs Barış Harekâtını her yönünü
insanımıza anlatsa, topluma en büyük eğitimi vermiş olur.
Bizlere o günler birlik-beraberlik duygusunu yaşatan büyük
siyaset adamlarına, canını Vatanı için feda edenlerimize, kararlılık ve vakar
ile Kıbrıs Destanını yazan ordumuza teşekkürler…