Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Chanel ve Fendi gibi çok güçlü bir Fransız ve İtalyan markasını yıllarca yönetti ama en büyük başarısı bu değildi.

En büyük başarısı kendisiydi, kendi kendini ikonlaştırmayı başardı, hatta bununla zaman zaman dalga da geçti, “Kendi kendimin karikatürüyüm, bir maskeyle yaşıyorum, Venedik Karnavalı benim için sürekli devam ediyor” diye anlatıyordu.

Balmain, Jean Patou, Chloé, Charles Jourdan, Krizia, Valentino gibi birçok markaya tasarımlar yaptıktan sonra daha genç yaşlarda beyaz saçla kendine bir imaj çizdi.

Haberin Devamı

Sonra tasarımlarını çok beğendiği Hedi Slimane’in kıyafetlerini giyebilmek için bir yılda tam 42 kilo verdi.

KENDİ KENDİSİNİN KARİKATÜRÜYDÜ
Onu özel yapan sadece kreatifliği değildi, aynı zamanda zamanın ruhunu da son derece iyi okumasıydı.

49 yaşında Chanel’in kreatif direktörü olduğunda eskimiş ve güncelliğini yitirmiş bir markayı alıp 10 milyar dolarlık, hiç eskimeyecek bir marka haline getirdi.

Bunun için de önce CC logosunu yarattı.

Tom Ford’dan Riccardo Tisci’ye birçok tasarımcının köklü bir markanın nasıl yeniden yükselebileceği konusunda önünü açtı.

85 yaşına kadar her gün çalıştı, “Çalışmazsam ölürüm” diyordu.

Üstelik sadece birbirinden çok farklı tarzları olan Chanel ve Fendi’nin kreatif direktörlüğünü değil, Karl Lagerfeld, KL ve Karl markalarını da yarattı.

Üstelik bunları yaparken fotoğrafçı kimliğiyle de öne çıktı, birçok marka için iş birlikleri yaptı.

İş birliklerinin çalıştığı diğer markalara da faydalı olacağını hiç şüphesiz en erken gören isimdi.

Çok sevdiği kedisi Choupette’e Instagram hesabı açarak, milyonlar kazandırdı.

80’li yaşlarında Instagram’ı herkesten önce çözdü.

“İşimle ilgili Alzheimer’ım var, bu çok iyi bir şey” diyordu.

“Bugün çok fazla kişi daha önce yaptıklarına takılıyor ve kendi kendini tekrarlıyor. Oysa daha önce yaptıklarınızı unutup her seferinde sıfırdan başlamak lazım” diye düşünüyordu.

Modayla ilgili, “Kimsenin aslında ihtiyacı olmayan güzel şeyler yaratıyoruz, ihtiyacınız olan çirkin bir arabaysa bekleyebilir ama güzel bir moda ürünü bekleyemez, hemen alınmalı” diyordu.

Haberin Devamı

“İyi kötü her şey modayı etkiliyor, mimaride, tasarımda, otomotivde bu etkiyi görmek uzun süre alıyor, oysa modada çok hızlı görebiliyorsunuz” diye özetliyordu.

Bir de öğüt veriyordu, “Asla çok fazla fedakârlık yapmayın, kendinizden ödün vermeyin, başkaları için çok fedakârlık yaparsanız daha sonra onlara verebileceğiniz bir şey kalmaz ve o zaman kimse sizi umursamaz”.

Karl Lagerfeld, sadece tasarımlarıyla değil, duruşuyla da özeldi.

Hiç unutulmayacak.

Sandalye kapmaca devri bitiyor mu?

Şimdi Chanel’de bayrağı Virginie Viard devralıyor.

Bu, aslında olumlu bir gelişme.

Çünkü Londra Moda Haftası’nda pazartesi günü 25. yılını kutlayan Hüseyin Çağlayan’ın dediği gibi, moda dünyasında sandalye kapmaca durumu var.

Belli yıldız tasarımcılar, belli büyük moda evleri arasında dönüp dolaşıyor.

Oysa şimdi Chanel, Karl Lagerfeld gibi bir ikonun yerine bir yıldız tasarımcı getirmek yerine, içeriden, Karl Lagerfeld’in ekibinden birini getirerek sandalye kapmacaya da meydan okuyor.

Bakarsınız bu yaklaşım ileride diğer moda evlerine de örnek olur.