İsrail’in geliştirdiği kavunun tohumunu, bizimki alıp getirdi o sene...
Ekti...
Hayal kurdu; yetiştirip tohumluk çekirdeğini satarsa köşeyi dönecek...
Çapasını yaptı, gübresini verdi, suyunu eksik etmedi... Her sabah erkenden gidip baktı, kavun çıktı mı?..
Çıktı...
Yapraklarını bile saydı...
Yanına korkuluk yaptı, korkuluğa kendi eski ceketini giydirdi, kasketini taktı ki tilki, karga yaklaşmasın...
Geceleri kavun hayalleri kurdu...
Altına Mercedes, gidiyor...

*

Kavun çiçek açtı...
Sarı sarı...
Birkaç hafta sonra ceviz büyüklüğünde kavun gözüktü...
Sabredemeyip sağa sola zengin olacağını bildirdi, isteyene dünyanın en iyi kavununun tohumluk çekirdeğini satabileceğini duyurdu...
Tohuma ayırdığı özel kavunları ayırdı, biraz fazla bekledi ki tohumları olgunlaşsın...
Ve o gün geldi, kavunu eve getirdi...
Kesti...
Baktı...
Çekirdeği yok...

*

İsrail, tohumu olmayan, dünyanın en iyi kavununu yetiştirmişti... Ki her seferinde tohumu kendisinden alsınlar...

*

AKP iktidarı ise 2006 yılında çıkarttığı bir kanunla, tohum işini çok uluslu şirketlere bırakıp, yerli tohum üretenleri cezalandırdı...
Böylece kendi yerli tohumunu kanun ile cezalandıran yeryüzünün tek ülkesi oldu Türkiye...
Sonuçta; yarısı çöl İsrail, tarım ülkesi Türkiye’ye tohum satmaya başladı mı?...

*

İsrail’de her beş çocuktan dördü, daha lise çağında teknik eğitimde... Seçmeli dersleri; motor, mekanik, bilgisayar, havacılık, uzay, gemicilik, tasarım, inşaat, tarım...
Bunlar; köy enstitülerini kapatmak yetmemiş gibi normal liseleri imam-hatip yaptılar...
Arkadaş bir milyon imam yetiştiriyorum diye seviniyor...

*

Bu sebeptendir...
8,5 milyonluk İsrail, 300 milyonluk İslam alemini parmağında oynatmaya devam ediyor...
İstediğin kadar yırtın...

*

Kavun meselesidir bu...
Şarkısı da vardır:
“Ah felek zalim felek...
Kimine kavun yedirdin kimine kelek...”
Şimdi hep birlikte......

sozcu-banner-1