İnsan hakları örgütlerinin uyarılarına rağmen, birçok batılı liderin Suudi Arabistan'daki adaletsizlikler yerine genç reformcu Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın "Suudi Rönesansı"na odaklandığı belirtilen makalede, kadınlara yönelik araba kullanma yasağı kaldırıldığı halde kadın hakları konusunda yıllarını veren aktivistlerin demir parmaklıklar ardında tutulmasındaki ironiye dikkat çekildi.
Makalede, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda ortaya çıkan delillerin, Veliaht Prens hakkında gelecekte meşru bir lideri olup olmayacağı konusunda şüphelere neden olduğu belirtilerek, "Sonunda, Kaşıkçı'nın bir kabus gibi öldürülmesi, Veliaht Prens'in ülkeyi nasıl yönettiği konusunda bizi uyandırdı. Oysa, bu cinayet, Veliaht Prens tarafından oluşturulmuş acımasız baskı modelinin sadece bir uzantısıydı" değerlendirilmesi yapıldı.
Uluslarası toplumun Muhammed Bin Selman'ı, Kaşıkçı cinayetinden çok önce azarlaması gerektiği savunulan makalede şu yoruma yer verildi:
'KUSHNER, KAYINPEDERİ GİBİ AHMAK VE TOY'
Aynı gazetede Jennifer Rubin tarafından kaleme alınan "Jared Kushner ne yaptı?" başlıklı makalede de ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve baş danışmanı Kushner'in Muhammed Bin Selman ile devam eden ilişkisi, özellikle Veliaht Prens'e Kaşıkçı cinayetinden sonra tavsiyelerde bulunması eleştirildi.
Makalede "Belli ki dış politika konusunda kayınpederi gibi ahmak ve toy olan Kushner, Suudilerin yönlendirmelerine karşı onun elini kolunu bağlıyor" yorumu yapıldı.