KASABA KAYMAKAMI ŞAİR EŞREF (1908)
Osmanlı döneminde özellikle Turgutlu her dönem zeybeklerin saldırı alanı içine girmiş çoğu zaman yörenin efeleri ve onların zeybekleri için bir barınma yeri olmuştur. Dili keskin hiciv şairlerimizden Eşref’in Turgutlu kaymakamı olduğu 1908 yılında da Ege dağları efelerin yatağıdır. Öyle ki; Kasaba halkı dâhil kurt, kuş, böcek korkudan sütre gerisine pısmış yürek ağızda beklemektedirler. Eşref’in kaymakamlık yaptığı tarihlerde efeler, yok tuz, yok gaz, yok ekmek basarlarmış Kasaba’yı. Bir değil iki değil boğazına gelmiş şairin. Her defasında durumu İstanbul’a ilettiğinde, “Burada yapılacak bir şey yoktur, oradaki jandarmalarla “idare-i maslahat’ (şartlara göre idare etme) edilmesi diye cevap gelirmiş. Bundan cesaret alan eşkıya en sonunda kaymakamlığı basar. Eşref bir fırsatını bulup İstanbul'dan acil yardım ister. Cevap yine,’”İdare-i maslahat edilmesi...” yollu gelince Eşref hemen şu telgrafı çeker; ‘İdare gitti, maslahat elde kaldı!’
Bu tarihlerde Turgutlu ve köylerinde eşkıya kadar zaptiye ve jandarma da bir baskı ve eziyet unsuru olur. Hele kolluk kuvvetlerinin akıl almaz zulümleri Turgutlu halkını canından bezdirir. Eşref’in Kasaba’da kaymakamlık yaptığı tarihlerde de asayiş ve baskı bundan farksızdır. Bu durumu gören Eşref, şu dizeleri yazar:
“Bir kasaphaneye dönmüş Kasaba,
Her yeri bir sürü bekler, oturur!
Öyle asayişi muhlel olmuş,
Memleketlerde köpekler oturur...”
Ali Şentürk