"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Karnından konuşmak...

Rifat OKYAY
27 Mart 2017, Pazartesi
Mü’min, muvahhid ve halis bir Müslümanın en bahir, en gözde, en kıymetli, en halis, en muteber, en yaygın, en iştihar bulmuş özelliği mertliktir…

Açık, apaçık sözlü, korkusuz ve çekinmeden kelâmını, meramını, lâfını, sözünü dile getirebilmek, söyleyebilmek ve konuşabilmek gerçekten imanın safiliğinden ve kuvvetinden tezahür eden dik duruşun, doğru ve gerçek konuşabilmenin eseridir... Müslümanın özelliğidir…

Yalancılık ve mertlik bir arada olamayacağı gibi, sözünde durmamak ve kaypaklıkta; merdane hareket etmenin ve mertliğin kitabında, uygulaması ve fikri yapısında yoktur!..

Özellikle de iman, Kur’ân hizmetinde olanların imanlarının kuvveti ve salâbetleri noktasından açık, net ve mert hareketlere sahip olmalarında faide vardır… İkili, üçlü ve topluluk arasındaki konuşmaların, ifadelerin, hareketlerin ve faaliyetlerin her yöne çekilir ve çoklu manalarla düzensiz ve net olmayan, su-i zanlara sebebiyet verecek tarz ve formda olmaması hizmet adamının yanlış anlaşılmamasını ve doğru bir görüntü vermesini temin eder.

Yalancılığın yanında, ikiyüzlülük de hizmet adamlarının sıfatlarından değildir… Eğer böyle bir sıfat yanlış bir zanla “hizmet için” diyerek sahiplenilirse bunun zararı hem sahiplenenleri hem de muhatap olanları yakar, kavurur…

Güneş gibi parıldayan ve nuranî bir çerçeve ile takdim ve tebliğ edilmeye çalışılan iman hakikatlarının maşaya ve yanlış araçlara ihtiyacı yoktur… Olmaz da… Aynı şekilde doğru ve mert, civanmert, ihlaslı, fedakâr ve cefakâr hizmet adamlarının  da buna tenezzül etmeleri lâzımdır… Kaldı ki, yalan değil hayalin bile “bin tanesi” imanî meselelerin anlaşılması ve vuzuhu noktalarından “bir tane” doğru iman hakikatına mukabil gelemez…

Hizmette mesuliyetleri bilmemek, anlamamak ve öğrenmemek veya lakaydane ve vurdumduymaz bir şekilde hareket etmek; ne hizmet adamlığıyla, ne de mertlikle bağdaşmaz ve bunlarla birlikte anılamaz, zikredilemez ve sahiplenilemez…

“Elif” gibi dosdoğru, muhlis, fedakâr ve cefakâr, mert insanların hizmete, Kur’ân, iman hizmetine ihtiyaçları vardır… Eğer bu böyle bilinir ve tavsif ve tasvirle anlatılan huy ve özellikler hizmette kullanılamaz, anlatılamaz ve söylenilemez… En kötüsü de insanların karnından konuşarak, bu konularda kendilerini haklı bilmeleri ve bu zanla ve fikirle etraflarına, hizmetlere ve hizmet adamlarına zarar vermeleridir…

Evet, hizmet adamı mert olmalı ve hiçbir zaman ihlası elden bırakmamalıdır…

Okunma Sayısı: 2317
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı