Karlov suikasti davasında 'işkence' iddiası

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un öldürülmesine ilişkin açılan davada, eski MİT görevlisi Vehbi Kürşad Akalın yaptığı savunmada suçlamaları reddetti. Akalın, “Burada bana, iki eski MİT’çinin sorgu kasetleri gösterildi. Eğer dedikleri ifadeyi vermezsem MİT Karargahı’ndaki işkence odalarına götüreceklerini söylediler. Ben de mecbur hazırladıkları ifadeyi el yazısıyla kağıda yazdım" diye konuştu. Akalın, MİT’te “illegal sorgu yöntemleri” olduğunu, bunun ancak MİT Müsteşarı’nın onayı ile uygulandığını, adaylık eğitimi sürerken “işkence odalarından” bahsedildiğini anlattı.

Yayınlanma: 26.03.2019 - 13:16
Abone Ol google-news

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren Karlov davasının duruşmasında ilk kez savunma yapan MİT’in Rus Masası’nda görevli eski personeli tutuklu Vehbi Kürşat Akalın, MİT’te 21 Nisan 2014’te 9 aylık aday eğitimine başladığını, bu süreçte tüm güvenlik araştırmalarının yapıldığını söyledi. Akalın, şöyle devam etti:

“Bu eğitimde yaklan makinasına dahi girdim. Şubat 2015’te bu eğitimi bitirdim. Asaletimin tasdik olmasına 3 aylık süre varken birçok arkadaşım MİT’in bölgelerine görevlendirilirken ben şuan MİT Müsteşar Yardımcısı olan Personel ve Prensipler Başkanı’nın inisiyatifiyle İKK koduyla anılan İstihbarata Karşı Koyma Dairesi’nde göreve başladım. Bu birimin de Asya Ülkeleri Daire Başkanlığına bağlı Rusya Federasyonu Masası’nda görev aldım. Benim bu masadaki görevim bilgi toplama değildi. Toplanan bilgileri analiz etmekti. Rus istahbaratcıların veya elamanlarının telefonlarıyla ilgili teknik analiz yapma görevim vardı. Bu dinleme görevi değildi. Esasında büyükelçiler ve konsoloslarla ilgili olarak MİT’in bilgi toplama yetkisi yoktur”

Fidan başarı belgesi verdi

MİT’te göreve başladığı 21 Nisan 2014’ten ihraç edildiği 13 Haziran 2017 tarihine kadar sürekli kontrol ve denetim altında olduğunu belirten Kürşat Akalın, “Performans değerlendirmelerine de tabi tutuldum. Ve eşine rastlanmayacak şekilde en yüksek not olan “çok başarılı 3” notunu iki kez üst üste aldım. Ayrıca MİT’te çalıştığım 3 yıl 4 aylık süre zarfında yine emsaline rastlanılmayacak şekilde 657 sayılı yasa hükümleri uyarınca bizzat MİT Müsteşarı Hakan Fidan tarafından verilen başarı belgesi aldım. Bu benim dönemimde iki kez alan yok” iddiasında bulundu.

İtirafçı olanlar görevine devam etti

Akalın, kendisi hakkında yapılan araştırmaların sırasıyla MİT Müsteşarı’na kadar ulaştığını belirterek, “Eğer FETÖ’cü olsaydım hakkımda olumlu rapor düzenlenmezdi. Ben FETÖ’cü olsaydım aksine olumlu rapor düzenlenseydi, bu raporu düzenleyen Müsteşara kadar dayanan sıralı görevlilerinin de FETÖ’cü olmaları gerikirdi. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası süreçte MİT’te FETÖ ile ilgili bilgi verenlerin göreve devam edilme imkanının sağlanacağı yönünde vaatlerde bulunuldu. Ben herhangi bir şekilde FETÖ’cü olsaydım şuanda halen görevde olan daha önce FETÖ ile irtibatları bulunan kişiler gibi kendim de beyanda bulunmaz mıydım?” dedi.

MİT’de illegal sorgu yöntemleri var

Haziran 2017’de ihraç edildikten sonra memleketi Isparta’ta kalırken hakkında başlatılan başka bir soruşturma nedeniyle gözaltına alınarak Ankara’ya getirildiğini ifade eden Akalın, şunları anlattı:
“TEM’in Milli Piyango İdaresi’nde bulunan bölümüne götürüldüm. Burada kötü muamele ve işkence yapılarak sorgulandım. Hatta aynı nitelikte kaçırılıp sorgulandıkları belirtilen eski MİT görevlileri Mesut Geçer ve Ayhan Oran ile ilgili sorgu videolarını gösterdiler. MİT’te bilgi toplamanın bir yöntemi de illegal sorgudur. Bu illegal sorgulama yöntemini MİT’in kullanabilmesi için bizzat MİT Müsteşarı’nın genelgeler gereği onayı gerekir. Ve illegal sorgunun her aşaması videoya kaydedilmesi gerekir. Mesut ve Ayhan’ın sorgu videolarının bu şekilde olduğu knaatindeyim. Ayrıca bize eğitim verilirken de varlığından bahsedlen MİT’in Özel Operasyonlar Dairesi ve Personel Prensipler Başkanlığı Dairelerinde bulunan işkence odalarından bahsedilmişti. Benim sorgulanmam sırasında bu odalara götürülerek sorgumun yapılacağı tehtididinde de bulunuldu. Hakimin de savcının da kendisi olduklarını belirttiler. Ben bu işkence ve tehditlerle gerçekleşen aşama sonucunda onların hazırladıkları ifadeyi el yazısına geçirmek zorunda kaldım. Savcılık sorgum sırasında odada MİT görevlileri vardı.”

Putin ajanları Erdoğan’dan istedi

Casuslak yapmadığını, asıl casusluk yapanın MİT görevlisiyken tüm bilgilerini Rus yetkililerine veren Cumhuriyet savcısının olduğunu savunan Akalın, “Ben, Rus Masası’nda çalışırken Rusya muhaliflerine yönelik suikast olaylarına baktım. İstanbul’da Çeten komutanın öldürülmesi sonrası iki Rus istihbaratçıyı yakaladık. Putin, İstanbul’daki Enerji Zirvesi’ndeyken bu iki ismi Erdoğıan’dan istedi, Türkiye ile ajan takası yapıldı. Savcı benim Rus masasında çalıştığımı, ajan takası konusunda bilgim olduğunu biliyor ama benim bilgilerimi Rusya ile paylaşıyor” diye konuştu.

Eski MİT’çi Akalan, Karlov cinayetiyle ilgisinin olmadığını belirterek, “Öldürülen kişi Rus büyükelçisi olduğu için Rusya Masası’nda çalışan ben tutuklandım. O dönem Mert Altıntaş, ABD Büyükelçisi Bass’ı da araştırmış. Eğer o öldürülseydi bu kez ABD Masası’nda görevli olan ve FETÖ’den ihraç edilen arkadaşım yargılanacaktı” iddiasında bulundu.

2 sanığa tahliye

Mahkeme, duruşma sonunda tutuklu sanıklardan Ufuk Gül ve Hasan Tunç'un tahliyesine karar verirken, davaya gelmeyen Sefa Kurnaz hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti. Duruşma, 11 Haziran'a ertelendi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler