TATİL'DEYDİK. Bir yılın yorgunluğunu attık.
Tabii her ne kadar mavi ve yeşilin güzelliklerine bakarak ruhumuzu dinlendirsek de gündemden kopamıyoruz.
Haliyle zaman zaman haberlere baktık. Bir açıklama beni tatilde epey güldürdü. CHP'li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın açıklamasıydı bu.
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin bir soruya cevap veriyordu Lütfü Bey. "Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı yapacaklar" diyordu. Eleştiri yağmuruna tutuldu. Halbuki gayet içten ve samimi bir açıklamaydı bu.
CHP'li başkan "Bizim başkan adayımızı uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı yapacaklar" diyordu tüm içtenliği ile. Ne yani yalan mı söyleseydi? Niye eleştirdiler anlayamadım. Deniz Baykal'ı Amerikan askerlerine bizim topraklar üzerinden Irak'ın kuzeyine geçiş izni veren tezkereye "Evet" demediği için kasetle koltuğundan eden yerine Kemal Bey'i oturtan uluslararası karar vericiler değil miydi? FETÖ kasedi çekti, kendisini koruyan ve kollayan hamisi CIA'ya teslim etti. Onlar da servis edip Deniz Bey'i indirip Kemal Bey'i bindirmediler mi? CHP liderini bile tayin eden uluslararası karar vericiler, aynı partinin "BAŞKAN" adayını boş mu bırakacaklardı? Ne yani? O yüzden Lütfü Bey'i samimi açıklamasından dolayı eleştirmek yerine alkışlamak gerekmiyor mu? Zaten ABD Başkanı Biden "Türkiye'de Erdoğan'ı indirmek için muhalefete destek vereceğiz.
VERİMLİ bir lider bularak bunu yapacağız" dememiş miydi? Adamlar uluslar arası karar verici olarak tabii ki kendi çıkarları için en VERİMLİ olanı aday gösterecekler. Bunda kızacak ne var? CHP'de bir karar merkezi var ve önemli kararlar orada alınıyor. Evet yanlış duymadınız.
GİZLİ karar merkezi olayın ı Halktv eski genel müdürü Şaban Sevinç açıklamıştı. 27 Haziran 2018'de sabah saat 10.00'da CHP milletvekili Tuncay Özkan ile Genel Merkez'de yaptığı görüşmeyi açıklamıştı.
Sevinç, Özkan'ın kendisine "Burada bir karar merkezi var ve önemli kararlar orada alınıyor. Ben daha çözemedim, gizli bir karar merkezi, önemli kararlar orada alınıyor. Genel Başkan Kılıçdaroğlu o kararları MYK'ya getiriyor ve kararlar oradan geçiyor. Biz de partinin kararı gibi o kararları kabul ediyoruz" dediğini söylemişti.
Çözülemeyen Gizli Merkez var mıdır, nerededir? Ben bilemem. Bunu en iyi uluslararası karar vericileri tanıyanlar ve "Muhalefete VERİMLİ lider bulacağız" diyen ABD Başkanı Biden'ın dilinden anlayanlar bilebilir.
Kemal Bey Başkanlığa talip olabileceğini ima ediyor, Meral Hanım da çok istekli gözüküyor, Ekrem ve Mansur Beyler apartta bekliyor ama sonuçta kararı Lütfü Bey'in açıklamasına göre uluslararası karar vericiler alacak. Lütfü Bey en içten duygularla "Kimse boşuna heveslenmesin" demek istiyor.
Şaşırdık mı? Hayır.
Kürtçülük yapan HDP Amerika'nın orman yakıcı terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı olarak, Türkçü ve Asena Meral hanımın İYİ Partisi ile yanyana gelmedi mi? Yanlarında altı okunda devletçilik ve milliyetçilik olan Laik CHP ile dindar Saadet yok mu? Türkiye'de hangi güç bu kadar uç ve birbirine zıt olan siyasileri aynı tencerede pişirebilir ki? Şaban Sevinç'in deyimiyle ya "GİZLİ MERKEZ" veya Lütfü Bey'in söylemiyle uluslararası karar vericiler dışında kimin gücü buna yeter? O yüzden şaşırmayalım.
Eleştirmeyelim Hatay Büyükşehit Belediye Başkanını. Adam "Bizim Başkan adayımızı uluslararası karar vericiler işaret edecek" diyerek doğruyu açıklıyor. İşi biliyor. Dürüstçe anlatıyor. Doğru söze ne denir? Zaten biz de burada Amerika'da "HDP-CHP-FETÖ" ittifakıyla kurulan "Türkiye Demokrasi Vakfı"nı anlatıp durmuyor muyuz. Başındaki Siyonist-Haçlı ittifakının tetikçileri John Bolton ve Jeb Bush'un kim olduklarını günlerce size aktarmıyor muyuz? Washington'da yaptıkları toplantılarda "Millet ittifakına başkan adayı belirleme" seansları düzenlediklerini defalarca yazdık. E zaten "Muhalefete VERİMLİ LİDER bulacağım" diyen ABD Başkanı Biden da, Obama döneminde Başkan yardımcılığı sona erince Yahudi kongresinde "Ben Siyonistim" diye açıklamamış mıydı? Bütün tencereler yuvarlanıp aynı kapakta göstere göstere buluşuyor zaten. Amerika'dan fonlanan ve deli gibi bizim muhalefeti destekleyen Türk Fondip medyasına da yer kalmadı zaten. Ona da girsek sayfalar yetmez. Sadede gelecek olursak tatilde "Uluslararası Karar Vericiler" açıklamasına gelen tepkilere bu yüzden güldüm.
Yahu koskoca ABD Başkanı bile AÇIK AÇIK "Verimli Lider bulacağım" diyor. Gülmeyip de ne yapsaydım yani?
