İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımıyla, Menemen Tarımsal Araştırma Merkezinde gerçekleştirilen Ekim Şenliği töreninde Karakılçık buğdayı toprakla buluştu. Menemen Belediyesinin ev sahipliğinde yapılan şenliğe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, İzmir Köy-Koop. Başkanı Neptün Soyer ve çok sayıda vatandaş katıldı. Ekim Şenliği Menemen Belediyesi Halk Dansları ekibinin gösterisi ile başladı.
Atalık tohumlar çoğalacak
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sadece bir avuç Karakılçık tohumla bu yolculuğun başladığını dile getirerek Karakılçık gibi diğer atalık tohumları da çoğaltmaya başlayacaklarını söyledi. Buğdayın tarihinin Anadolu’nun tüm uygarlıklarından önceye dayandığını dikkat çeken Soyer, “Anadolu’da ilk kez buğday tohumu insan elinden toprağa düşüyor ve ilk kez bu topraklarda buğday yetişmeye başlıyor. Seferihisar’ın Gönence köyünde Halil İbrahim Amcanın senelerce sandığında sakladığı bir avuç karakılçık tohumunu tane tane ektik, çimlendirdik ve 10 yıl içinde 500 dönüm tarlaya yetecek kadar çoğalttık. Bugün itibariyle topraklarımızı işgal eden, sağlığımızı bozan ithal tohumların yerini yeniden yerli tohum almaya başlıyor. Atalık tohum karakılçık buğdayı bir kerede daha ülkemizi doyurmak için büyük ölçekte üretilmeye başlıyor. Bugün Seferihisar’da başlattığımızı, bölgemizin bereketli ovalarına yayıyoruz. Binlerce dönüme yayılacak sağlıklı yerel tohumun kısa zamanda kitleleri doyuracağı bir sürecin başlangıcını yapıyoruz. Ekeceğimiz buğdayları önümüzdeki yaz hasat ederek büyük
kısmını yeniden ekmek üzere tohumluk olarak ayıracağız. 2020’de binlerce dönüme yetecek tohuma ulaşacağız. Bir sonraki aşamada İzmir Büyükşehir Belediyesi karakılçık üreticilerine alım garantisi verecek, elde edilen unu ve ekmeği halkımıza aracısız ulaştıracak. Bu adım kendi gıdamızı üretmek için atılabilecek en güzel adım. İzmir’de çok yakında karakılçıkla birlikte diğer atalık tohumları da çoğaltmaya başlayacağız” dedi.
Ülke geneline yayılacak
Birkaç yıl içinde karakılçıktan elde edilen un ekmek makarna gibi ürünlerin önce İzmir’de daha sonra ise tüm Türkiye’deki evlerin mutfaklarına gireceğini vurgulayan Soyer, “Gençliğimizde tam bağımsız Türkiye sloganı atarak büyüdük. Tam bağımsızlıktan anladığımız bu vatanın toprakların düşmanın kirli postallarıyla kirlenmemesiydi. Sonra anladık ki düşman sadece kirli postallarıyla basmıyor bu topraklara. Düşman gönderdiği hibrit tohumlarla da toprağımızı işgal ediyor. Bu tohumlarla savaş alanında kaybettiklerimizden çok daha fazlasını kaybediyoruz. Millet vatan sevgisi tüm değerleri korumaktır. Binlerce yıllık atalık yerli tohumlarımız yitip gitmiş, ormanlarımız maden şirketlerine verilmiş, derelerimizden zehir akmaya başlamış, göllerimiz kurumuş, tarihi semt ve şehirlerimiz virane olmuş bu nasıl bir millet sevgisi sorarım size. Biz bugün İzmir’den bu gidişatı tersine çevirmek için yola çıktık. Halkımız yeniden karakılçık buğdayıyla doyacak, Anadolu’nun meyveleri sebzeleri yeniden çocuklarımızı doyuracak. Birkaç yıl içinde karakılçıktan elde edilen un ekmek makarna önce İzmir’de sonra tüm ülkemizde evlere mutfaklara girecek. Daha fazla yerel tohum üretmeyi ve üreticiye ulaşmayı ilke edindik. Üreticimizin toprağını terk ettiği, karın tokluğuna çalıştığı günleri artık arkamızda bırakıyoruz. Açtığımız üretici pazarları bunun için. Başka bir tarım mümkün derken bunları kastettik, çarenin yerelde olduğuna inandık. Kırla ve kentin, üretim ile tüketimin, insan ve doğanın Anadolu’da binlerce yıldır birbirini besleyen döngünün yeniden hatırlamaya kararlıyız” diye konuştu.
Ecevit’in fikirleri tohum olacak
Yerli tohum konusunda önemli adımlardan birinin atıldığını dikkat çeken Soyer, CHP’nin merhum lideri ve eski Başbakan Bülent Ecevit’i andı. Ecevit’in fikirlerinin de aynı karakılçık buğdayı gibi tohum olup yeniden Türkiye’nin kalkınmasında rehber olacağını belirten Tunç Soyer, şöyle konuştu: “Bugün CHP’nin efsane liderlerinden Bülent Ecevit’in 13’üncü ölüm yıl dönümü. Aynı Halil İbrahim amcanın tohumları gibi onun da fikrini bu topraklarda fikrinin yeniden yeşereceğini biliyorum. Ecevit bağımsızlığın ancak tarımla, üretimle olacağını söyledi. Onun fikirleri de aynı karakılçık buğdayı gibi tohum olacak yeniden Türkiye’nin kalkınmasında rehberimiz olacak. Özgür tohumlarla beraber yaşamımızın da özgürleşeceğine inanıyorum.”
Yerli üretim ön plana çıkıyor
Yıllarca ötelenmiş köylü, üretim son süreçte yeniden ön plana çıkmaya başladığını belirten Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, “Ekonomik krizle birlikte Türkiye gibi bir ülkede ekonomik kalkınma modelinin inşaat sektörü olmayacağını çok geç anladık. Sonuç itibariyle yeniden tarıma, köylere yönelme başladı. Türkiye bir tarım ülkesi Menemen tarım şehri. Menemende sadece iki ürün yetişmiyor biri muz diğeri çay. Bunların haricindeki diğer tüm ürünler Menemen ovasında yetişiyor. Böyle verimli toprakların atıl kalması bizim tarımda hem menemen hem Türkiye olarak gerilememize neden oldu. Geçmiş yıllarda Bülent Ecevit’in köy-kent projeleri vardı. Bu projeler yeniden gündeme oturdu. Türkiye bir tarım ülkesi ise kalkınma tarımdan olmalı. İzmir Büyükşehir Belediye başkanımızın destekleriyle Menemen’de tarımsal kalkınma hamlesini burada başlattık” açıklamalarında bulundu.
Tarımın geleceğimiz olduğunu söyleyen Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ise, “Teknolojide dünyayı yakalamamız belki çok zor ama sahip olduğumuz toprakların kıymetini bilmemiz tarıma destek vermemiz gerekiyor. Ben bu girişimleri çok destekliyorum önemsiyorum” dedi.
Atalık tohumlar çoğalacak
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sadece bir avuç Karakılçık tohumla bu yolculuğun başladığını dile getirerek Karakılçık gibi diğer atalık tohumları da çoğaltmaya başlayacaklarını söyledi. Buğdayın tarihinin Anadolu’nun tüm uygarlıklarından önceye dayandığını dikkat çeken Soyer, “Anadolu’da ilk kez buğday tohumu insan elinden toprağa düşüyor ve ilk kez bu topraklarda buğday yetişmeye başlıyor. Seferihisar’ın Gönence köyünde Halil İbrahim Amcanın senelerce sandığında sakladığı bir avuç karakılçık tohumunu tane tane ektik, çimlendirdik ve 10 yıl içinde 500 dönüm tarlaya yetecek kadar çoğalttık. Bugün itibariyle topraklarımızı işgal eden, sağlığımızı bozan ithal tohumların yerini yeniden yerli tohum almaya başlıyor. Atalık tohum karakılçık buğdayı bir kerede daha ülkemizi doyurmak için büyük ölçekte üretilmeye başlıyor. Bugün Seferihisar’da başlattığımızı, bölgemizin bereketli ovalarına yayıyoruz. Binlerce dönüme yayılacak sağlıklı yerel tohumun kısa zamanda kitleleri doyuracağı bir sürecin başlangıcını yapıyoruz. Ekeceğimiz buğdayları önümüzdeki yaz hasat ederek büyük
kısmını yeniden ekmek üzere tohumluk olarak ayıracağız. 2020’de binlerce dönüme yetecek tohuma ulaşacağız. Bir sonraki aşamada İzmir Büyükşehir Belediyesi karakılçık üreticilerine alım garantisi verecek, elde edilen unu ve ekmeği halkımıza aracısız ulaştıracak. Bu adım kendi gıdamızı üretmek için atılabilecek en güzel adım. İzmir’de çok yakında karakılçıkla birlikte diğer atalık tohumları da çoğaltmaya başlayacağız” dedi.
Ülke geneline yayılacak
Birkaç yıl içinde karakılçıktan elde edilen un ekmek makarna gibi ürünlerin önce İzmir’de daha sonra ise tüm Türkiye’deki evlerin mutfaklarına gireceğini vurgulayan Soyer, “Gençliğimizde tam bağımsız Türkiye sloganı atarak büyüdük. Tam bağımsızlıktan anladığımız bu vatanın toprakların düşmanın kirli postallarıyla kirlenmemesiydi. Sonra anladık ki düşman sadece kirli postallarıyla basmıyor bu topraklara. Düşman gönderdiği hibrit tohumlarla da toprağımızı işgal ediyor. Bu tohumlarla savaş alanında kaybettiklerimizden çok daha fazlasını kaybediyoruz. Millet vatan sevgisi tüm değerleri korumaktır. Binlerce yıllık atalık yerli tohumlarımız yitip gitmiş, ormanlarımız maden şirketlerine verilmiş, derelerimizden zehir akmaya başlamış, göllerimiz kurumuş, tarihi semt ve şehirlerimiz virane olmuş bu nasıl bir millet sevgisi sorarım size. Biz bugün İzmir’den bu gidişatı tersine çevirmek için yola çıktık. Halkımız yeniden karakılçık buğdayıyla doyacak, Anadolu’nun meyveleri sebzeleri yeniden çocuklarımızı doyuracak. Birkaç yıl içinde karakılçıktan elde edilen un ekmek makarna önce İzmir’de sonra tüm ülkemizde evlere mutfaklara girecek. Daha fazla yerel tohum üretmeyi ve üreticiye ulaşmayı ilke edindik. Üreticimizin toprağını terk ettiği, karın tokluğuna çalıştığı günleri artık arkamızda bırakıyoruz. Açtığımız üretici pazarları bunun için. Başka bir tarım mümkün derken bunları kastettik, çarenin yerelde olduğuna inandık. Kırla ve kentin, üretim ile tüketimin, insan ve doğanın Anadolu’da binlerce yıldır birbirini besleyen döngünün yeniden hatırlamaya kararlıyız” diye konuştu.
Ecevit’in fikirleri tohum olacak
Yerli tohum konusunda önemli adımlardan birinin atıldığını dikkat çeken Soyer, CHP’nin merhum lideri ve eski Başbakan Bülent Ecevit’i andı. Ecevit’in fikirlerinin de aynı karakılçık buğdayı gibi tohum olup yeniden Türkiye’nin kalkınmasında rehber olacağını belirten Tunç Soyer, şöyle konuştu: “Bugün CHP’nin efsane liderlerinden Bülent Ecevit’in 13’üncü ölüm yıl dönümü. Aynı Halil İbrahim amcanın tohumları gibi onun da fikrini bu topraklarda fikrinin yeniden yeşereceğini biliyorum. Ecevit bağımsızlığın ancak tarımla, üretimle olacağını söyledi. Onun fikirleri de aynı karakılçık buğdayı gibi tohum olacak yeniden Türkiye’nin kalkınmasında rehberimiz olacak. Özgür tohumlarla beraber yaşamımızın da özgürleşeceğine inanıyorum.”
Yerli üretim ön plana çıkıyor
Yıllarca ötelenmiş köylü, üretim son süreçte yeniden ön plana çıkmaya başladığını belirten Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, “Ekonomik krizle birlikte Türkiye gibi bir ülkede ekonomik kalkınma modelinin inşaat sektörü olmayacağını çok geç anladık. Sonuç itibariyle yeniden tarıma, köylere yönelme başladı. Türkiye bir tarım ülkesi Menemen tarım şehri. Menemende sadece iki ürün yetişmiyor biri muz diğeri çay. Bunların haricindeki diğer tüm ürünler Menemen ovasında yetişiyor. Böyle verimli toprakların atıl kalması bizim tarımda hem menemen hem Türkiye olarak gerilememize neden oldu. Geçmiş yıllarda Bülent Ecevit’in köy-kent projeleri vardı. Bu projeler yeniden gündeme oturdu. Türkiye bir tarım ülkesi ise kalkınma tarımdan olmalı. İzmir Büyükşehir Belediye başkanımızın destekleriyle Menemen’de tarımsal kalkınma hamlesini burada başlattık” açıklamalarında bulundu.
Tarımın geleceğimiz olduğunu söyleyen Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ise, “Teknolojide dünyayı yakalamamız belki çok zor ama sahip olduğumuz toprakların kıymetini bilmemiz tarıma destek vermemiz gerekiyor. Ben bu girişimleri çok destekliyorum önemsiyorum” dedi.